Yiyecek-içecek sektörü Avea ile buluştu

Yiyecek-içecek ve eğlence sektörünün duayenleri “Girişimci Kulübü”nün ikinci toplantısında sektörün geleceğini çizdi.

Avea, Capital & Ekonomist Dergileri ve TOBB Genç Girişimciler Kurulu işbirliğiyle hayata geçirilen “Girişimci Kulübü”nün ikinci toplantısı “Yiyecek, içecek ve eğlence sektörünün geleceği” ana temasıyla gerçekleştirildi.

Geleceğin şirketlerinin mobil olarak yönetilebilir olanlar olacağı noktasının altını çizen Avea CEO’su Erkan Akdemir: “Türkiye’de ev dışı yiyecek içecek sektöründe yıllık 17 milyar dolara varan bir cirodan bahsediliyor. Bu sektörün kaynak yarattığı turizm sektöründeki gelirlerse 30 milyar dolara ulaşıyor. Yapılan araştırmalarda, restoranlardan büyük çaplı gıda firmaları ve küçük-orta işletmelere kadar yüzde 28'lik bir kısmın artık mobil hizmetlere geçtiğini gösteriyor. Yiyecek içecek sektöründe çok daha kritik bir öneme sahip olan müşteri memnuniyetini sağlamaya önemli bir katkı sağlayan mobil teknoloji kullanımı ise, işletmelere rekabette birkaç adım önde olma ayrıcalığını sağlıyor”

Reklam
Reklam

Toplantı kapsamında ayrıca, yiyecek-içecek ve eğlence sektörünün duayen isimleri Canan Özdemir, Levent Veziroğlu, Mehmet Gürs ve Erol Kaynar da yaptıkları konuşmalarla sektörün şu anki durumunu değerlendirirken; geleceğini de çizdiler.

Rekabet kaliteyi, kalite ise daha çok müşteri getirir
Toplantının ev sahiplerinden Avea CEO’su Erkan Akdemir, yaptığı konuşmada yeme içme sektörünün en çok girişimci alan sektörlerin başında geldiğini sadece İstanbul’da yeme içme sektöründe 10 bin civarında işletme faaliyet gösterdiğini; Türkiye’de ev dışı yiyecek içecek sektöründe yıllık 17 milyar Dolar’a varan bir cirodan bahsedildiğine dikkat çekti. Bu sektörün kaynak yarattığı turizm sektöründeki gelirlerin ise 30 milyar Dolar’a ulaştığını da sözlerine ekleyen Akdemir; “Bu rakamlar aslında sektörün ulusal ekonomide nasıl bir yere sahip olduğunu kanıtlar nitelikte. Tıpkı bilişim sektöründe olduğu gibi, bu sektörde de müşteriler, artık hizmeti bir bütün olarak algılayıp değerlendirmesini buna göre yapıyor; beklentilerini de yine buna göre belirliyor. “

Reklam
Reklam

Yeni teknoloji kullanımına adapte olan işletmeler rekabette birkaç adım önde oluyor
Yeni teknolojileri hızlıca keşfeden, uygulayan ve kullanmaya başlayan işletmelerin, müşterileri gözünde çok daha saygın bir konuma geldiği noktasının altını çizen Erkan Akdemir yapılan araştırmalarda, restoranlardan büyük çaplı gıda firmaları ve küçük-orta işletmelere kadar yüzde 28'lik bir kısmın artık mobil hizmetlere geçtiğini gösterdiğine dikkat çekti. Konuyla ilgili olarak Akdemir şunları söyledi: “Gıda, yeme-içme sektörüne baktığımızda diğer birçok sektöre göre mobil hizmetlere geçişte oldukça ön sıralarda olduğunu görüyoruz. Çünkü Mobilleşme ile işleteler operasyonel maliyetlerin düşürülmesinden, bilgi alışverişinin hızlandırılmasına; süreçlerinin yeniden tanımlanmasından, insan kaynaklarının etkin bir biçimde yönetilmesine tüm iletişim ihtiyaçlarını tek noktadan karşılayan bir mekanizmaya sahip oluyorlar. Kesin olan bir gerçek var ki geleceğin şirketleri de, mobil olarak yönetilebilir olanlar olacak. müşteri memnuniyetini sağlamaya önemli bir katkı sağlayan mobil teknoloji kullanımı, işletmelere rekabette birkaç adım önde olma ayrıcalığını da sağlıyor.”

Reklam
Reklam

“Geleceğin restoran masası interaktif olacak”
Avea’nın Turkish Do&Co ile yürüttüğü Avea Araç Takip sistemi ve Yemek Sepeti için oluşturulan IVR altyapısının şirketlere sağladığı avantajları da aktaran Erkan Akdemir; Avea’nın kurumların ihtiyaçlarına özel ürün ve çözümler geliştirdiğine de dikkat çekerek sektöre özel dikkat çekici bir uygulama olan Interaktif Yemek Masası’na da değindi. Akdemir konu hakıknda “Mobilleşen dünyada geleceğin restoran masaların da bundan etkilenmemesi düşünülemez. Avea olarak Interaktif Yemek Masası uygulamamızla müşteriler, garsona ihtiyaç duymadan yemeklerini kendileri sipariş ederek, yemeklerinin mutfakta nasıl hazırladığını izleyebilecekler. Sistem aynı zamanda müşterilerin, yemekleri servis edilene kadar geçen bekleme süresince oyun oynamalarına da olanak sağlıyor. Hatta yemek sonunda hesaplarını mobil ödemeyle entegre edip hesap ödemelerini gerçekleştirebiliyorlar. Bir teknoloji üreticisi olarak bilgi alışverişini hızlandırıp kolaylaştıran, insan kaynaklarının etkin bir biçimde yönetilmesini sağlayan ‘yeni teknoloji’ler konusunda akla gelen ilk ve tek adres olmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.

Reklam
Reklam

Topaloğlu: “Türkiye’de dışarıda yeme içme kültürü, son yıllarda hızlı bir gelişmeyle şekillenmeye başladı”
“Türkiye’de yiyecek, içecek ve eğlence sektörünün geleceği” ana temasıyla düzenlenen toplantının moderatörlüğünü yapan Nord Holding Türkiye Başkanı Servet Topaloğlu; toplantıya dair görüşlerini şöyle aktardı:
"Dünyayı keşfetmenin en güzel yollarından biri de dünya mutfaklarını ve farklı tarzları denemekten geçiyor. Bu keşfi kaliteli bir yemek ve eğlence kültürü etrafında birleştirebilmek için hem restorancılık anlamında hem de e-ticaret ve uluslararası alanlarda alınacak çok yol var. Türkiye’de dışarıda yeme içme kültürü, son yıllarda hızlı bir gelişmeyle şekillenmeye başladı. Bu anlamda girişimciliğin sürekli gelişen yiyecek-içecek ve eğlence sektöründeki fırsatları keşfetmesi büyük önem taşıyor."

Özdemir: “Restoran yöneticiliği günümüzde en prestijli meslekler kategorisinde”
Toplantıda konuşan House Café Kurucu Ortağı Canan Özdemir: “Ülkemizde son on yılda sektör genelinde inanılmaz bir gelişme söz konusu. Günümüzde, restoran işletmeciliğinin sektördeki en prestijli meslekler kategorisine girmesi mutluluk verici. Bizler içinse sevdiğimiz mesleği yapıyor olmamız başından beri önemliydi. Yiyecek içecek sektörü yapısı gereği çılgın, dinamik ve bir o kadar da eğlenceli bir sektör. Sürekli yaratıcılığa ve gelişime açık olmasının yanında ciddi bir finans kontrolü de gerektiriyor” dedi.

Reklam
Reklam

Kaynar:“Sektörün kısır döngüye girmemesi için çılgın girişimcilere ihtiyacı var”
Sektördeki kar marjını hesaplama noktasında, yemeğin tabağa gelene kadar geçirdiği sürece bakmak gerektiğine değinen Eksen Group Yönetim Kurulu Başkanı Erol Kaynar, sözlerine şöyle devam etti: ”Ülkemizde sektör genelinde özellikle son yıllarda yaşanan gelişmeyle birlikte; kurumsal yapıların sayısı da artmaya başladı. Bizim sektörümüzde hevesli, heyecanlı olmak ve girişimci ruhu taşımak önemli. Risk almak ve hedefi doğru tanımlamak da yolun seyrini değiştirecek diğer etkenler arasında yer alıyor. Ancak, tüm risklerine rağmen sektörün daha da büyüyerek gelişmesi ve kısır döngüye girmemesi için çılgın girişimcilere her zaman ihtiyacı vardır.”

Veziroğlu:“Önemli olan sektörün yaratıcı ruhunu kaybetmeden kurumsallaşmak”
Türkiye’de hem genç nüfus hem de çalışan sayısının artmasıyla birlikte; yeme içme alışkanlıklarının da değişmeye başladığını belirten D-ream CEO’su Levent Veziroğlu; ”Artık dışarıda yemek yemeye ciddi bir talep var. Dolayısıyla, artan talebe paralel olarak sektör de büyümesini hız kesmeden sürdürüyor. Bu noktada, büyüme sürecinde, sektördeki işletmelerin hem rekabette avantajlı duruma gelebilmek hem de sundukları hizmeti geliştirebilmek adına yaratıcı bir bakış açısına sahip olmaları ve kurumsallaşma sürecine de girmeleri gerekiyor. Önemli olan sektörün yaratıcı ruhunu kaybetmeden, kurumsallaşmayı tamamlamak” dedi.

Reklam
Reklam

Gürs: “Sektör, ülkemiz için de önemli bir istihdam kaynağı”
Toplantıda yaptığı konuşmada restoran işletmeciliğinin yalnızca hesap-kitap işi olmadığını belirten İstanbul Yiyecek & İçecek Grubu Kurucu Ortak & CEO’su Mehmet Gürs; “Restoran işletmeciliği, tutkuyla yapılması gereken bir meslek. İşte bu, sahip olduğumuz girişimci ruhtan kaynaklanıyor. Adrenalini yüksek, farklı bir sektör. Yaratıcılık, ego ve kurumsallık denklemi üzerine kurulu. Öte yandan, toplumun her kesimi için aslında önemli de bir istihdam kaynağı. Örneğin, ABD’de en fazla istihdam yiyecek içecek sektörü tarafından sağlanıyor” dedi.