YÖK Denetleme Kurulu Başkanı Doğan:

YÖK Denetleme Kurulu Başkanı, Dünya Ahıska Türkleri Birliği Başkan Vekili İlyas Doğan, 1944 sürgünü Ahıska'da yaşayan Türkler için bir dönüm noktası olduğunu belirterek, "Belki bu sürgünle beraber burada yaşayan nüfusun tamamen eriyip, yok olacağını hesaplamıştı, karar vericiler. Bu sürgün Sovyetler Birliği tarafından sistemli bir şekilde yazılı kaynaklara dahi aktarılmamıştır" dedi. Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü ile Küresel Gelişim ve Etkileşim Topluluğu tarafından, Kültür Merkezi'nde "Ahıska Türkleri: Bir Vatan ve Hukuk Mücadelesi" konulu konferans düzenlendi. Doğan, konferansta yaptığı konuşmada, Ahıska'nın bir Türk yurdu olduğunun milattan önceki yüzyıllarda bilindiğini, bunun tarih kaynaklarında da belirtildiğini ifade etti. Ahıska Türklerinin yaşam biçimi itibarıyla daha çok köylerde ikamet ettiğini belirten Doğan, şunları kaydetti: "1944 sürgünü Ahıska'da yaşayan Türkler için bir dönüm noktası oldu. Belki bu sürgünle beraber burada yaşayan nüfusun tamamen eriyip, yok olacağını hesaplamıştı karar vericiler. Bu sürgün Sovyetler Birliği tarafından sistemli bir şekilde yazılı kaynaklara dahi aktarılmamıştır. O sürgün 15 Kasım'da gerçekleşti. Hayvan nakil vagonlarıyla 30 ile 45 günlük bir yolculuk sonrasında Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan'a yerleştirildi bu insanlar. Yaklaşık 10 yıl toplanma kamplarında ayrılma yasağıyla muhatap oldular." - "Mayaları sağlam olmalı ki hala ayakta kalabildiler" Sürgün sırasında özellikle insan taşımaya uygun olmayan araçların kullanılması çok büyük bir nüfus kaybına yol açtığını ifade eden Doğan, şöyle devam etti: "Yerleştirildikleri bölgedeki yerli halklar, sürgün edilen halka karşı ön yargılarla kışkırtıldı. Kamp hayatı boyunca büyük bir nüfus kaybı yaşandı, hastalıklardan ve açlıktan dolayı. Buğdayı haşlayarak haftalarca hayatta kalmaya çalıştıklarını biliyoruz. Ama bütün bunlara rağmen mayaları sağlam olmalı ki hala ayakta kalabildiler. Tabii Ahıska Türklerinin nüfusu konusunda Sovyet kaynaklarına çok güvenemiyoruz ama 40 bin gencini askere gönderdiğine göre, demografi uzmanlarının dedikleri bu; nüfusun asgari 200 bin insandan oluşması gerekiyor. Dolayısıyla büyük bir nüfus. Etnik temizliğe tabii tutularak, Türkiye sınırından boşaltılma yoluna gidilmiştir." Eli silah tutabilecek insanların çoğunun askerde olduğunu ve ülkeleri için savaştığını vurgulayan Doğan, "Ama döndüklerinde geride ailelerini bulamadılar. Daha çok köylü nüfustan oluştukları için de mesela Kırım Tatarları veya Çeçenler gibi sürgünden hemen dünyayı haberdar etmeleri mümkün olmadı" dedi. Ahıska Türklerinin neden sürgün edildiğinin bir türlü açıklanamadığının altını çizen Doğan, Amerika Birleşik Devletleri'nden görünmeyen bir elin Ahıskalı Türkleri davet ettiğini ve ülkelerine gelen Ahıskalıları da asimile etmeye çalıştığını vurguladı.