YÖK, üniversitelerin karnesini açıkladı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) '2018 Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporu'na göre 'Eğitim ve Öğretim' alanında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), 'Araştırma-Geliştirme'de Koç Üniversitesi, 'Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk Alanları'nda Ankara Üniversitesi en başarılı üniversiteler oldu.  YÖK Başkanı Prof.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) '2018 Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporu'na göre 'Eğitim ve Öğretim' alanında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), 'Araştırma-Geliştirme'de Koç Üniversitesi, 'Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk Alanları'nda Ankara Üniversitesi en başarılı üniversiteler oldu. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, "Biz yeni kurulan üniversiteler ile Türkiye’nin en köklü kurumlarını yarıştırma gibi bir yanlışa düşmek istemiyoruz. Bu doğru değil, topluma kattığı değer açısından üniversiteleri kendi kendisiyle yarıştırmamız lazım" dedi.

Reklam
Reklam

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, YÖK Konferans Salonu'nda basın toplantısı düzenleyerek raporu değerlendirdi. Saraç, 8 milyona yaklaşan öğrenci sayısı ve 207 yükseköğretim kurumundan oluşan Türk yükseköğretim sisteminin artık nitelik, yani keyfiyet ve kalite üzerine odaklanması gerektiğini söyledi. Bunu sağlamanın en etkili araçlardan birinin üniversitedeki bütün süreçleri kapsayacak, gelişmiş bir izleme ve değerlendirme sistemi olduğunu belirten Saraç, YÖK’ün 2018 yılı raporunu hazırlarken 5 ana başlıkta 45 gösterge ile üniversiteleri izleyip, değerlendirdiğini kaydetti. Saraç, üniversitelerin çalışmalarını objektif ölçütlere göre değerlendirmek için 'Eğitim ve Öğretim', 'Araştırma-Geliştirme, Proje ve Yayın', 'Uluslararasılaşma', 'Bütçe ve Finansman' ve 'Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk Alanları' ana başlıklarında incelendiğini kaydetti.

'172 ÜNİVERSİTE İNCELEMEYE ALINDI'

Saraç, rapor kapsamında 207 yükseköğretim kurumu arasından 172 üniversitenin incelemeye alındığını, 2018 yılında verileri henüz oluşmamış veya yeni kurulmuş üniversitelere ait raporların önümüzdeki yıldan itibaren yayımlanacağını bildirdi. YÖK Başkanı Saraç, raporu hazırlama amaçlarını ise şöyle ifade etti:

Reklam
Reklam

"Yayımlanan raporlar ile amacımız üniversiteleri 'iyi' veya 'kötü' olarak ayırmak ya da birini diğeriyle kıyaslamak değildir. Asıl gayemiz belirlenen kriterlere göre üniversitelerimizin gelişmeye açık yanlarını ortaya koymak ve her bir üniversitemizi kendi gelişme şartları içerisinde değerlendirerek daha iyiye doğru gitmelerini desteklemektir. Unutulmamalıdır ki, her üniversite kendine özgü şartlar dâhilinde faaliyetlerini sürdürmektedir. Çok köklü bir üniversite ile daha kuruluş aşamalarını yeni tamamlamış olan bir üniversitenin aynı koşullar altında karşılaştırılması eşyanın tabiatına aykırıdır. Bu nedenle bütün üniversitelerin belirlenen 5 temel alanda da üst düzey performans sergilemesi elbette beklenmemektedir. Nihai hedefimiz üniversitelerimizin bu 5 alanda belirli bir seviyeye ulaşmasını sağlamaktır."

'AMACIMIZ SIRALAMA YAPMAK DEĞİL'

Her üniversitenin izleme ve değerlendirme raporlarına YÖK’ün internet sitesinden ulaşılabileceğini söyleyen Saraç, "Önemle belirtmek isterim ki Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporları ile amacımız sıralama yapmak değildir. Bu süreçte hedefimiz öncelikle yıl esaslı olmak üzere üniversitelerin gelişimini ortaya koymaktır. Diğer bir ifade ile her bir üniversiteyi kendisiyle yarıştırma ve daimi tekamül, gelişim esaslı faaliyet yapmaya sevketmektedir" diye konuştu.

Reklam
Reklam

'ÜNİVERSİTELERİ KENDİ KEDİSİYLE YARIŞTIRMALIYIZ'

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Yekta Saraç, bu raporun her yıl hazırlanacağını ve bu sayede üniversiteleri kendilerini geliştirmeye teşvik etmeyi amaçladıklarını vurguladı. Saraç, "Biz yeni kurulan üniversiteler ile Türkiye’nin en köklü kurumlarını yarıştırma gibi bir yanlışa düşmek istemiyoruz. Bu doğru değil, topluma kattığı değer açısından üniversiteleri kendi kendisiyle yarıştırmamız lazım. Yani üniversitelerimizin üst yöneticileri gösterdikleri o üniversitenin gösterdiği performansa bağlı olarak, altındaki akademisyenler ve öğrenciler, diğer bileşenleri ve toplumun bütünü nezdinde kendisini bir yarışta hissedecek. Yarıştığı yalnız Türkiye’nin en köklü üniversitesi değil, bir önceki veriler olacak. O bir yıl önceki verilerin üstüne çıkmak için üniversitenin bileşenleri üst yöneticileri zorlayacak" yanıtını verdi.

'YÜKSEKÖĞRETİM SAĞLAM ZEMİNDE'

Üniversitelerin raporlarıyla ilgili kendi değerlendirmesi sorulan Saraç, "Türk yükseköğretim sistemi, sağlam bir zeminde tekamül etmekte, gelişmekte. Eğitim öğretim alanında da bu böyle, araştırma alanında da bu böyle. Son dönemlerde dünyadaki iyi uygulamaları da örnek olarak mesela çeşitlilik, ihtisaslaşma gibi veyahut araştırma odaklı üniversiteler gibi birtakım uygulamaları Türkiye’ye de getirdik malumunuz. Bunlarını tabii ki sonuç üretmesi belli bir vakit alacak; ama iyileşme emareleri artık ortaya çıkmaya başlamıştır" dedi.

Reklam
Reklam

'YABANCI ÖĞRENCİ 172 BİNE ÇIKTI'

Yükseköğretim sistemindeki kriterlerden birisinin de yabancı uyruklu öğrencinin gelişi olduğuna dikkat çeken Saraç, "48 binden aldık malumunuz 172 bine çıktı. Bu çok açık net, tartışmasız bir başarıdır. 4,5 yıl içerisinde bu artış oranına oransal olarak Avrupa’da herhangi bir ülke ulaşabilmiş değildir, son 1-2 yılı hesap ettiğimizde" diye konuştu.

'ARAŞTIRMA YÖNÜ İHMAL EDİLMİŞ'

Saraç, rapordaki olumsuz yanlar ile ilgili ise "Araştırma yönünün bazı üniversitelerde ihmal edilmiş olduğu bu raporlarda ortaya çıkacaktır. Biz asıl düzeltici unsurun hesap verebilirlik ve şeffaflık, verilerin bütün açıklığıyla ortaya konması olduğunu düşünüyoruz. Yapmak istediğimiz bu. Bazı üniversitelerimizde bizim şahsi kütüphanelerimizdeki kitap sayısından daha düşük kitap sayıları vardı. Geçen sene biz bunları ortaya koyduk. Bu vakıf üniversitelerimizdeki kitap sayısı birden bir sene sonra arttı. Dolayısıyla şeffaflık pek çok sorunun çözümü diye düşünüyoruz."