Yüksek Öğretim Kurulu(YÖK)'ün hazırladığı Yeni YÖK Yasa Tasarısı, üniversite ve bilim çevreleri ile kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Reform olarak ifade edilen tasarıyı değerlendiren rektörler, yasa taslağında reform kokusu almadıklarını söylüyor. Tasarının mevcut kanunun üzerine oturtulacağına dikkat çeken rektörler, rektör seçimleri hariç, gözle görülür bir değişiklik görmediklerini belirtiyor. Tasarının merkeziyetçi yapıyı aynen koruyan, üniversitelerin özerkliğini, demokrasi ve özgürlükleri kısıtlayan bir içeriğe sahip olduğu görüşünde birleşen rektörler, 22 Kasım günü Ankara'da yapılacak Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) toplantısında YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya'ya tasarıyla ilgili görüşlerini anlatmaya hazırlanıyor.
27 üniversitenin bulunduğu 1981 yılında çıkarılan 2547 sayılı 8. Yüksek Öğretim Kanunu, 170 üniversitenin bugünkü ihtiyaçlarına cevap veremediği gerekçesiyle değiştirilecek. Tasarıyı masaya yatıran rektörler de enine boyuna inceleyerek eksi ve artılarını tespit etti. Tasarıyla ilgili rektörler, reform özelliği taşımadığı, eksikliklerle dolu olduğu, birkaç küçük düzenleme hariç mevcut işleyişle benzerlik gösterdiği ve bu haliyle üniversitelerin gelişmesine katkı sağlamayacağını kanaatine vardı.
Mevcut yasanın ihtiyaca cevap veremez hale geldiğini ifade eden Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, hazırlanan tasarıyı ise reform olarak niteleyemediğini söyledi. Rektör Prof. Dr. Akan, "Bu mevcut kanun şablonuna oturtulmuş bir tasarı. Neyi değiştirecek. Rektör seçimleri hariç bir tek diploma programlarını senatolar açabiliyor, akademik faaliyet ödeneği veriliyor. Bunlar ek 2 maddeyle çıkartılabilir. Dolayısıyla büyük bir reform yapıyoruz demeye belki gerek yok. Merkeziyetçi anlayışın değişmesi gerekirken aynen korunuyor. ÜAK toplantısında da görüşlerimiz alınacak. Bu görüşler doğrultusunda bazı düzenlemeler belki yapılacak ama son kararı komisyon verecek. Hangi şablona oturursa otursun bir reform kokusu alamıyorum. Bu haliyle yapılırsa, bizi sınırlayacak, ufka bakamayacağız. Umarım mecliste son çekli verilecek olan tasarı, reform niteliği kazanır. Türkiye'de yüksek öğretimin önünü açılır." dedi.
Yeni tasarıda rektör atamalarına ilişkin seçenekleri de değerlendiren OMÜ Rektörü Prof. Dr.Akan, "Rektör kimisinde Cumhurbaşkanı, kimisinde konsey, kimisinde seçim yapılır onla atanır diyor. Burada 2 husus var. Birisi şuanda rektörün Cumhurbaşkanı tarafından seçilip atanacağı bir anayasa maddesidir. Bu da anayasa değişikliği gerektiriyor. Anayasa değişse bile bu doğru değildir. Seçim doğru bir şey değil. Rektörün Cumhurbaşkanı tarafından atanması daha doğru. Bu aynı zamanda özerkliğinin de garantisidir. Aynı alandan iki defa üst üste rektör seçilemez denmesi ise demokrasiye aykırıdır. 300 öğretim üyesi olan bir alanla 10 öğretim üyesi olan bir alan eşitleniyor. Bu yanlıştır." açıklamasında bulundu.
"KONSEYİN KİMLERDEN VE NASIL OLUŞACAĞI İSE AÇIK DEĞİL"
Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Orbay, "Tasarıda kurumsal olanla olmayan üniversiteler eşit tutuluyor. Yeni kurulan üniversiteler akademik kadro, alt yapı ve kaynak problemleriyle uğraşırken köklü üniversitelerle yarıştırmak doğru değil. Tasarıda konsey kavramı var. Bu siyasi otoriteden uzak ve özerk olmalı. Konseyin kimlerden ve nasıl oluşacağı ise açık değil. Avrupa'dan kopya edilip getirilmesi yanlış olur. Rektörlerin seçilme yekli dahil tasarının bir çok eksiği var. Tepeden inme olmamalı, oldu bittiye getirilmeli. Üniversitelere nitelikli akademisyenler öğrenciler de çekilmeli. Bu da özlük haklardaki iyileştirmelerle olur. Aksi taktirde gelişme ve yenilikten söz edilemez." diye konuştu.
Kayseri Melikşah Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reşit Özkanca, "Tasarıda tartışılacak çok şey var. Maddelere ilişkin itirazlar da söz konusu. Burada vakıf üniversiteleri özel teşebbüs gibi düşünülüyor. Kar amacında olmadığı için vakıf üniversitelerinde kamu tüzel kişiliğinin kaldırılması doğru değildir, korunması gerekmektedir. Seçim sistemi kaldırılıyor ki ben de buna taraftarım. Seçim öğretim üyeleri arasına nifak sokuyor. Bu da öğretim üyelerinin verimini düşürüyor. Konsey konusu belirsiz. Mali özerklik getirilmesi mantıklı olabilir. Merkeziyetçilikten uzaklaşan bir sistem olmalı ama bu tam karşılanmıyor." şeklinde konuştu.
Canik Başarı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Bekdemir ise tasarıda revize edilmesi gereken noktalar bulunduğunu bildirdi. Prof. Dr. Bekdemir, tasarının daha esnek ve üniversitelerin özerkliğini koruması gerektiğinin altını çizdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz