'Yolsuzlukların bedelini biz ödüyoruz'

KONYA (İHA) - Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, milli gelirin kişi başına 5 bin 500 dolar yerine 10 yada 15 bin dolar olması halinde, Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'ye üyelik için ısrarcı davranacağını söyledi.

Konya'da gezi ve incelemelerde bulunan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile Konya Ticaret Odası'nda (KTO) düzenlenen 2005 yılı Vergilendirme Dönemi Ödül Töreni'ne katıldı.

KTO toplantı salonundaki törende konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "2001 yıllarını hatırlayın, hepimiz yolsuzluk konuşuyorduk ama bugün konuşmuyoruz. Yolsuzlukların bedelini hala bugün biz ödüyoruz. 2001 yılı sonu itibariyle batan banka bedeli 50 milyar dolar. Bunu önümüzdeki dönemde ödemek istiyorsak sistemin değiştirilmesi gerekir. Türkiye'deki yolsuzlukların yanısıra istihdam üzerindeki yükler de büyük sorun teşkil ediyor. İstihdam üzerindeki yükler konusunda dünya birincisiyiz. Ondan sonra da Türkiye'de SSK'lı işçi çalıştırmak bonus'lu olmak gibi oluyor. Türkiye ister AB'de, isterse AB dışında olsun fark etmez, ekonominin iyiye gitmesi için bu sistemi değiştirmesi gerekiyor" dedi.

Reklam
Reklam

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da konuşmasında, toplanan vergilerle Türkiye bütçesinin hazırlandığını belirterek, "Bizde bir bütçe var. Bunun hesabı, kitabı belirli. Yapmak zorunda olduğumuz masrafları vergilerle karşılamayıp da, borç alarak karşılarsak Türkiye'nin hali harap. Bütçesi açık veriyor ve bunu borçla karşılıyorsa Türkiye'nin hiç bir milletler arası platformda kendini kuvvetli halde görmesi mümkün olmaz. Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde duran bir yapıya, yani güçlü bir ekonomiye sahip olması gerekir. Ekonomi güçsüz olursa dışardaki sözün de güçsüz olur. Türk milletinin dostu ancak kendisidir, bunu kafaya koymak lazım. Kayıt dışından vazgeçip vergilerinizle şu bütçeyi kuvvetli hale getirmemiz gerekir. Ben Maliye Bakanı olduğumuz zaman, 2002 yılında 40 katrilyon lirayı aşmıştı bütçenin açığı. Bizden önce toplanan vergiler ödenen maliyetlere yetmiyordu. Türkiye'nin sözü geçer mi böyle? Şimdi Kasım ayı itibariyle Türkiye'nin bütçesi fazla veriyor, demek ki oluyormuş. Bu millette bu potansiyel var, isterse bütçesine de, hesabına da, kitabına da sahip çıkar" dedi.

Reklam
Reklam

Ekonominin güçlü olmasının Türkiye'yi güçlü kılacağını vurgulayan Bakan Unakıtan, "Eğer benim ülkem Türkiye güçlüyse, o zaman Abdullah Gül'ün yürüyüşü değişir. Çünkü Türkiye'nin güçlü yapısından dolayı her platformda tebrik edilir, ona göre muamele görürsün. Şimdi Avrupa Birliği, bir avuç Rum'un peşine takıldı, 'öyle olacak da, böyle olacak da' falan diyor. Bizim şimdi sağ duyulu, soğuk kanlı olup ülkemizin çıkarlarına göre hareket etmemiz gerekir. Eğer bizim milli gelirimiz 5 bin 500 dolar değil de, 10 bin yada 15 bin dolar olsaydı AB, bu kadar büyüklüğü olan bir ülkeyi 'Biz gözardı edemeyiz' diyecekti, kendi gelirdi. AB bizim vazgeçemeyeceğimiz bir yer değil. Bizim ekonomimizi geliştirip, refah seviyemizi her şekilde yükseltmemiz gerekiyor. Çin'den her aldığımız mal, 'Çinli işçiyi besliyorum' demektir. Kendi işçim burada dururken, niçin Çin'li işçiyi besleyim" ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve diğer katılımcılar, 2005 yılında yüksek düzeyde vergi ödeyen, döviz kazandırıcı faaliyetlerde bulunan ve KTO'da 40. yılını dolduran üyelerin ödüllerini verdi.

Reklam
Reklam