Yöneticinin işlediği suçtan kulüplerin cezalandırılması kamu vicdanını zedeler

Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Avukat Sinan Kılıçkaya, yöneticilerin veya başkalarının işledikleri suçlardan dolayı kulüplerin cezalandırılmalarının kamu vicdanlarını zedeleyeceğini söyledi.
Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Kılıçkaya, sporda şike ve teşvikin tartışıldığı arka arkaya operasyonların yapıldığı günlerin yaşandığını hatırlattı. Her alanda olduğu gibi tabii ki futbolda da suç işleyenlerin sonuna kadar cezalandırılması gerektiğini vurgulayan Kılıçkaya, futbolda suç işleyenleri belirlerken çok geniş yorumlardan kaçınılması, dar yorum yapılması gerektiğini savundu.
Sırf bir takımın yöneticilerinden birinin takımı çok sevdiğinden dolayı bir suç işlemesi halinde tüm takım cezalandırılmaması gerektiğini ileri süren Kılıçkaya, bu durumun biraz da siyasi partiler yasası gibi değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
"Bu günkü siyasi partiler yasasında parti suç işlemenin odağı olduysa kapatılırken ve bu durum dahi tartışılmaktadır." diyen Kılıçkaya, şöyle devam etti:
"Partiler kapatılmasın sadece suç işleyen yöneticiler cezalandırılsın görüşü daha ön plana çıkmaktadır. Futbol takımları da bir yönüyle siyasi partilere benzemektedir ve onların da aynı şekilde hayran kitleleri üyeleri vardır. Bu takımların yöneticileri vardır. Yöneticiler suç işledikleri zaman en ağır şekilde cezalandırılacaklarına yönelik 14 Nisan 2011 tarihinde resmi gazetede yayınlanan 'Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun' yeterlidir.
Bu kanundaki hükümler Batı ülkelerindeki cezalardan daha ağır cezalar içermektedir. Bu kanun tamamen suç işleyenleri cezalandırmak üzerine çıkarılmıştır. Bu kanunun 11. Maddesinin 7. fıkrası suçun spor kulüplerinin veya sair bir tüzel kişinin yararına işlenmesi halinde, ayrıca bunlara, şike veya teşvik primi miktarı kadar idari para cezası verilir. Ancak, verilecek idari para cezasının miktarı yüzbin Türk Lirası'ndan az olamaz. Hükmünü içermektedir. Kulüplere bu cezalardan başka cezaların özelliklede bir alt lige düşürülmesi kulübün çifte cezalandırılması anlamına gelir."

KULÜPLERİN KÜME DÜŞÜRÜLMESİ FUTBOLCU VE TARAFTARI CEZALANDIRIR
Yöneticilerin veya başkalarının işledikleri suçlardan dolayı kulüplerin cezalandırılmalarının kamu vicdanlarını zedelediği gibi o kulüplerde top oynayan futbolcuların, takımın taraftarlarının cezalandırılmaları anlamına geleceğini savunan Kılıçkaya, bu durumun ise hukuken evrensel ilkesi olan 'Suçların Şahsiliği İlkesi' ile bağdaşmayacağını ileri sürdü.
Futbolcular olaylardan habersiz maça çıkıp güçlerinin yettiğince oynadığını anlatan Kılıçkaya, buna rağmen kulübe ceza verilerek bir alt lige düşürülmesinin ise en fazla o takımın futbolcuları ile taraftarını cezalandıracağını kaydetti.
Bu iki kesimin de suçsuz olduğunu dile getiren Kılıçkaya, "Sırf şahısların işlediği suçlardan dolayı kulüplerin cezalandırılıp bir alt lige düşürülmelerini savunmak kötü niyetlilere de fırsat verebilir. Sırf yönetimle anlaşamayan bir yönetici veya takımla anlaşamayan bir futbolcu teşvik veya şike yapıp kulübü bir alt lige düşürebilir.Bu durumların engellenmesi için; Biz Hukukçular Birliği Vakfı olarak diyoruz ki; Sporda suç işleyen her kim olursa olsun en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Ancak Spor Kulüpleri ,Sporda Şiddet Ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un 11. Maddesinin 7. fıkrasında belirtilen para cezalarından başka ceza ile kesinlikle cezalandırılmamalıdır." dedi.