Yorgancılar: "sürdürülebilir Büyüme İçin Cari Açık Sorunu Çözülmeli"

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, sürdürülebilir büyüme için mutlaka cari...

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, sürdürülebilir büyüme için mutlaka cari açık sorununun çözülmesi gerektiğini söyledi.Küresel kuruluşların da işaret ettiği cari açığın ülkede ekonomi gündeminin yeniden öncelikli maddelerinden biri haline geldiğini hatırlatan Yorgancılar, özellikle ‘kırılgan beşli’ olarak tanımlanan Hindistan, Brezilya, Endonezya, Güney Afrika ve Türkiye arasında en büyük cari açığa sahip müzenin Türkiye olmasının da bu göstergenin önemini artırdığını anlattı.2013 yılı için cari açığın milli gelire oranının yüzde 8 düzeyine geldiğini belirten Yorgancılar, "2011 yılından sonra Cumhuriyet tarihinin en yüksek açık düzeyine ulaşılmış ve böylece en fazla cari açık veren kırılgan beşli üyesi olma konumumuz pekişmiştir. Yani, cari açık ve finansman kalitesinin düşüklüğü, Türkiye ekonomisinin yumuşak karnı olmaya devam etmektedir. Küresel iklimin koşulları ve Türkiye'de yaşanan ekonomik ve siyasi gelişmeler de dikkate alındığında bu cari açık düzeyinin Türkiye için bazı olumsuz ilave etkileri gündeme getirmesi söz konusu olabilecektir” dedi.Ender Yorgancılar, ithalat daha yüksek olduğu için Türkiye’nin dış ticaret dengesinin sürekli negatif bakiye verdiğini de belirtirken, 2013 Aralık ayında dış ticaretin 7.9 milyar dolar, 2013 yılının tamamında da 79.8 milyar dolarlık açık oluştuğunu ifade etti.Dış ticaret açığının cari açığın en önemli kaynağı olmaya devam ettiğine dikkat çeken Yorgancılar, altın ihracatının da etkilerine işaret ederken şöyle konuştu: “Nitekim 2012 yılında 5,7 milyar dolar fazla veren altın dış ticareti, 2013 yılında 11,7 milyar dolar açık vermiştir. Böylece bu hesapta yaklaşık 16 milyar dolarlık tersine dönüş yaşanmıştır. Böylece 2012 yılında 48,4 milyar dolar olan cari açığın 2013 yılında 65 milyar dolara yükselmesinde en büyük rolü altın dış ticareti oynamıştır. Türkiye'nin yıllardır net altın ithalatçısı olduğu dikkate alındığında, arızi olarak altın dış ticaretinin fazla verdiği yılı mutlaka açık veren bir yılın izleyeceğini öngörmek, bu hesaptan gelen etkilerle cari açığın iyileşmesini beklememek gerekmektedir”EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, 2013 yılına ilişkin değerlendirmelerini de şu başlıklar halinde sıraladı:"Türkiye’nin dış ticaret dengesi açık verirken, oldukça çalkantılı bir yıl yaşanmasına rağmen, açıktan daha fazla miktarda dış kaynağa ulaşabildiği için hem açık daha da artabilmiş hem de aynı anda döviz rezervleri büyümüştür. Bu gelişmenin gerisinde daha çok kredilerle körüklenen iç talep canlılığının bulunduğunu söylemek mümkündür. Yani canlı iç talep= yüksek cari açık şeklinde bir özetleme yapılabilmektedir. Cari açığın finansman kalitesinin bozulmasıyla, açık doğrudan yatırımlar yerine daha çok dış borçlanma ve sıcak para ile finanse edilmiştir. Bu gelecek açısından oldukça tehlikeli bir durumdur ve sürdürülebilir değildir."Türkiye'nin reel ekonomiyi öncelikli görmeyen yaklaşımlar sonucunda dış kaynak yani sıcak para bağımlısı haline geldiğini anlatan Yorgancılar, şunları söyledi: "Risk algılama düzeyi yüksek, kısa vadeli plasmanlar ile yüksek kazançlar elde etmeyi bekleyen bu tür sermaye giriş ve çıkışları Türkiye’de hem olumlu gelişmelere hem de ciddi sorunlara kaynaklık etmiştir. Nitekim sıcak para girişleri kurların ve enflasyonun düşmesine, ekonominin hızla büyümesine imkan sağlarken, çıkışlar ise kurların, faizlerin, enflasyonun, işsizliğin artmasına, ekonominin küçülmesine yol açabilmiştir. 1994, 2001 ve 2008 (son çeyrek) yıllarında yaşanan krizlerin öncesi ve sonrası yaşanan gelişmeler bunun tipik örnekleridir. 2014 yılında da böylesi bir gelişme sürpriz olmayacaktır."Türkiye'nin cari açık sorununu makul, sürdürülebilir düzeylere getirmek durumunda olduğunu anlatan Yorgancılar, sözlerini şöyle tamamladı: "Bunun için kısa vadeli çözüm olarak yabancı sermaye hareketlerinin sınırlandırılması veya farklı kriterlere göre farklı ve yüksek oranlarda vergilendirilmesi, mevcut makro ekonomik koşullar çerçevesinde olası değildir. Bu nedenle Türkiye’nin sıcak para bağımlılığını azaltmayı amaçlayan bir yaklaşımın, bağımlılığı yaratan kaynakları ortadan kaldırmaya odaklanması daha gerçekçi olacaktır.Orta ve uzun vadede kalıcı olabilecek çözüm, yenilenmiş ve etkinleştirilmiş bir teşvik sistemiyle Türkiye’nin ara ve yatırım mallarında dışa bağımlılığı azaltacak yatırımların hayata geçirilmesi, alternatif enerji kaynakları ile bor gibi, kayagazı gibi mevcut potansiyelin daha etkin kullanılabilmesidir. Bunun için de üretimin cazip hale getirilmesi gerekmektedir. Sürdürülebilir büyümenin ana koşulu budur."

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: