Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, dünya ekonomisinde resesyon rüzgarlarının estiği bir dönemde Türkiye'nin Avrupa'da en hızlı, dünyada ise Çin'den sonra en hızlı büyüyen ekonomisi konumuna ulaştığını söyledi.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar yaptığı açıklamada, yılın ikinci çeyreğinde görülen yüzde 8,8'lik büyüme hızının, 2007 sonrası dönemde gerçekleşen dördüncü en yüksek büyüme hızı olduğunu belirtti. Yorgancılar, Türkiye'nin, yüksek büyüme hızından korkulmayacak bir ekonomik yapıyı ve bunun gerektirdiği para, maliye ve yapısal politikaları hayata geçirmek durumunda olduğunu savundu. Yorgancılar, dünya ekonomisinde resesyon rüzgarlarının estiği bir dönemde Türkiye'nin Avrupa'da en hızlı, dünyada ise Çin'den sonra en hızlı büyüyen ekonomisi konumuna ulaşmasının; büyüme hızının, kaynakları ve sürdürülebilirliği tartışılabilir olsa da büyük bir başarı olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Ender Yorgancılar, ekonominin genelinde yaşanan gelişmelere diğer sektörlerden çok daha duyarlı olan imalat sanayinin, yüzde 8,8'lik büyümenin gerisinde kalmasına rağmen yılın ilk yarısında yüzde 2,75 ile büyümeye en yüksek katkıyı yaptığını anlattı. Yorgancılar, diğer yandan mal ve hizmet ihracatı sadece binde 2 oranında artarken ithalatın yüzde 18,8 oranında artış göstermesinin iç talep ve ithalata dayalı bir büyümeyi teyit ettiğini belirterek, şöyle devam etti: "Net dış talep, büyümeye yüzde 5,2 oranında azaltıcı etki yapmıştır. Kanımızca bu durum daha uzun zaman sürdürülebilir değildir. Hükümetin gündeminde de yer alan ara malı ithalatının azaltılmasının önemi ve gereği bir kez daha karşımıza çıkmaktadır. Özel kesim yatırımlarına baktığımızda, yılın ilk 6 aylık bölümünde makine ve teçhizat yatırımlarının yüzde 45,1, inşaat yatırımlarının yüzde 16,5 oranında arttığı görülmektedir. Aynı dönemde ithalatta yaşanan büyümenin yüzde 22,7 olduğu dikkate alındığında sermaye mallarının ülke içinde üretilmesinin öneminin altını bir kez daha çizmekte fayda vardır.''
İlk yarı yıla ait büyüme verilerini değerlendirdiklerinde Türkiye'nin artık büyümeyi düşürerek dış açıklarından kurtulma şansının azaldığını, dış girdi bağımlılığını azaltmaktan başka çaresinin kalmadığını ifade eden Yorgancılar, "Dolayısıyla Türkiye'nin yeni bir sanayileşme stratejisine olan ihtiyacı her zamankinden daha acil hale gelmiştir. Türkiye'de dış ticaret ve cari açıkta gerileme yaşanması için artık ekonomide büyüme hızının düşmesi değil negatif olması gerekmektedir. 7 çeyrektir yüksek sayılabilecek bir büyüme süreci yaşayan Türkiye ekonomisi, yılın ilk yarısında canlılığını korumuş, iç talep ile büyümüş, dışa bağımlılık nedeniyle bu dış ticaret açığını ve cari açığı da artırmıştır. Bu da dış açıkların azalmasının iç talebin azalmasına, bunun da kredi genişlemesinin kontrol altına alınmasına bağlı olduğu sonucunu bizlere göstermektedir. Türkiye, yüksek büyüme hızından korkulmayacak bir ekonomik yapıyı ve bunun gerektirdiği para, maliye ve yapısal politikaları hayata geçirmek durumundadır.'' ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz