Dün, gündeme bomba gibi düşen, Suriye ile ilgili ses kayıtlarının sızdırılması ve ardından Youtube'un Türkiye'de yasaklanması gelişmeleri dünya basınında da geniş yer buldu. Birçok haber sitesi tartışma yaratan ses kayıtlarının deşifre edilmiş hallerini yayınlarken, Türkiye'de Twitter'ın ardından Youtube'un da kapatılmasını okuyucularına ilk haber olarak duyurdu.
Reuters haber ajansı, konuyla ilgili hazırladığı detaylı haberinde Youtube'a sızdırılan kayıtların tamamının deşifre edilmiş halini yayınladı. MİT müsteşarı Hakan Fidan'ın söylediği iddia edilen, tartışma yaratan savaş mizansenlerini de içeren haberde, Türkiye'nin yaşanan bu güvenlik açığından sonra Youtube'u engellediği belirtildi. Reuters'ın haberinde ayrıca Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun sızdırılan kayıtlara ilişkin yaptığı açıklamaya da yer verildi.
Financial Times gazetesi manşetten verdiği haberde, üst düzey ulusal güvenlik yetkililerinin Suriye'yle muhtemel bir savaşı değerlendirdikleri iddia edilen konuşma kayıtları nedeniyle, zor durumdaki hükümetin YouTube'a erişimi engellediğini aktarıyor. Perşembe günü sızdırılan ses kayıtlarının öncekilere göre daha kışkırtıcı olduğuna dikkat çeken Financial Times, Başbakan'ın "ulusal güvenlikle ilgili konuşmaların dolaşması ikiyüzlülüktür" açıklamasını aktardı.
İngiliz BBC televizyonu Türkiye'deki Youtube yasağını "internete sızan ses kayıtları nedeniyle Türkiye Youtube'u engellendi" başlığı ile duyurdu.
Yasağın Twitter'in engellemesi ile açılan karşı davanın ardından geldiğine vurgu yapan BBC, pazar günü önemli yerel seçimlerle yüzleşecek Erdoğan'ın daha önce sosyal medyayı yanlış bilgi yaymakla suçlayarak Youtube ve Twitter'in kapatılacağını ima ettiğini yazdı.
Independent gazetesi de yüksek güvenlikli Suriye ile ilgili toplantı diyalogların internete sızdırılmasının ardından Türkiye'de Youtube'un da yasaklandığını duyurdu. Seçimler öncesinde yolsuzluklarla ilgili suçlamaların kullanıcılar tarafından yayılmasının ardından Başbakan Erdoğan'ın "Twitter'ın kökünü kazıyacağız" açıklamasını hatırlatan gazete, bu hafta sonu yapılacak seçimlerin hükümetin geleceğini belirleyeceğine vurgu yaptı.
İngiltere'nin saygın gazetelerinden Guardian, teknoloji devi Google'nin Youtube'un Türkiye'de yasaklanmasının araştırdığı açıklamasını aktararak Twitter'ın da birkaç gün önce engellendiğini hatırlattı. Guardian, Başbakan Erdoğan'ın yolsuzluk skandalı ile boğuştuğunu ve hükümet ile ilgili yolsuzluk iddialarının son birkaç haftadır sosyal medya platformlarında paylaşıldığını yazdı.
İngiltere'nin en çok okunan gazetelerinden Daily Mail, Türkiye'de Twitter'ın yasaklanmasından günler sonra Youtube'un da Suriye'ye ilgili yapılan gizli toplantıya katılan üst düzey yetkililere ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının internete sızması nedeniyle engellendiğini yazdı.
Ünlü haber sitesi Huffington Post, 'önce Twitter, şimdi de Youtube' başlığıyla manşetten duyurduğu haberinde, üst düzey Türk yetkililerin Suriye ile olası savaş senaryolarını konuştukları kayıtların sızdırılmasının ardından siteye erişimin yasaklandığını duyurdu. Twitter yasağına da deyinilen haberde, daha önce kapatılan mikroblog sitesi Twitter'da, 30 Mart seçimleri öncesi Erdoğan ve hükümetini küçük düşürecek kayıtların yayınlandığı da hatırlatılmış.
İtalyan haber ajansı ANSA, internet sitesinde "Türkiye: Twitter'dan sonra YouTube'a erişimi engelledi" başlığıyla verilen haberde, üst düzey yetkililer arasında yapılan, gizli Suriye toplantısına ait olduğu iddia edilen ses kaydının sosyal ağda yayınlanmasının ardından kısıtlama kararının alındığı belirtildi. Twitter'in kapatılmasından bir hafta sonra YouTube erişiminin de engellendiğine vurgu yapılan haberde, uygulamanın yerel seçimlerden üç gün önce yapılıyor olmasının da altı çizildi.
Haberde, Ocak ayından beri hemen hemen her gün Twitter ve YouTube üzerinden Erdoğan'ı zora sokan video ve ses kayıtlarının yayınlandığı belirtilirken, "Dün ortaya çıkan bir ses kaydı, Başbakan'ı 2010 yılında dönemin muhalefet lideri Deniz Baykal'a karşı kırmızı noktalı bir videonun yayılmasını organize ettiği suçlamasına maruz bıraktı" ifadesine yer verildi. Son olarak üst düzey yetkililerin katıldığı gizli Suriye toplantısına ait olduğu iddia edilen ses kaydının Youtube'da yayınlandığı belirtildi.
Corriera Della Sera, haberi 'Erdoğan Youtube'un da ağzını bağladı' başlığıyla okuyucularına duyurdu. Gazetenin internet sitesinde, haberin alt başlığında, “Türk Başbakan Twitter'in ardından video platformunu da sansürledi. Geçen günlerde Suriye ilgili bir görüşmenin ses kayıtları yayınlandı" denildi. Haberin devamında, "Twitter'la başaramadı, YouTube ile yeniden deniyor" ifadesine yer verildi. Kararın gizli Suriye toplantısına ait olduğu iddia edilen ses kaydının yayınlanmasının ardından alındığı belirtildi. Haberde Erdoğan'ın oğlu ve bakanlarının başkalarıyla yaptıkları görüşmelerin YouTube üzerinden yayınlanan görüntü ve ses kayıtlarıyla "rüşvet" iddialarının ortaya atıldığı, Erdoğan'ın ise sosyal ağın kendisine ve hükümetine komplo kurmak amacıyla bir enstrüman olarak kullanıldığını iddiasında olduğu vurgulandı.
La Repubblica gazetesinin internet sayfasında ilk sıralarda yer bulan haberde Cumhurbaşkanı Gül'ün Twitter yasağına müdahalesinin etkili olmadığı belirtilerek, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, en popüler web medyası üzerine kişisel saldırısını sürdürüyor" yorumu yapıldı.
Günlük ekonomi gazetesi İl Sole 24 Ore internet sitesinde de Türkiye'de Youtube'a erişimin engellenmesi, "Yeni yasak, Türkiye Twitter'dan sonra Youtube'u da durdurdu" başlığıyla duyuruldu. Haberde "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın emriyle" geçen Cuma Twitter'ın yerel seçimlerden üç gün önce de Youtube'un durdurulmasının Türkiye'de tansiyonu yükselttiği belirtildi. Ayrıca, "Pazar günü yapılacak seçimlerde, başbakan ve hükümetini vuran skandalların etkisinin ne olacağı belli değil" denilen haberde, Erdoğan'ın güç kaybetmesinin beklendiği ancak tahminde bulunmanın mümkün olmadığı kaydedildi. "Sultanın tahtta kalması halinde büyük olasılıkla daha İslamcı ve otoriter bir Türkiye ya da daha demokratik ve Avrupa'ya yakın bir Türkiye olma yol ayrımında" yorumunda bulunuldu.
Danimarka'lı Jyllands Posten gazetesinde ise, “Düne kadar batı dışında en hızlı büyüyen pazar ve güvenilir ekonomisi ile yatırımcıların favorisi gelişmekte olan ülkeler Türkiye ve Rusya'daki karışıklıklar nedeniyle geri dönüş başladı. Ayrıca gelişmekte olan piyasalar denilen gelişmekte olan ülkelerin hisse senedi piyasaları, dördüncü takvim yılları için gelişmiş ülkelerin hisse senedi piyasaları ile karşılaştırıldığında düşük performans başladı. Bu gelişmeler yatırımcılar için, küçük bir değişiklik değildirö denildi.
Politiken gazetesinde, “Türkiye sosyal medya ile savaşı hızlandırdı" başlıklı yazıda, gizli Suriye toplantısına ait olduğu iddia edilen konuşmaların sızdırılması sonrası YouTube'un kapatıldığına dikkat çekildi. Yazıda “Türk yetkililer Twitter'i yasakladıktan birkaç gün sonra YouTube'yi de yasakladılar" cümleleri yer aldı.
İspanyol El Mundo gazetesi internet sitesi, Gizli Suriye toplantısına ait olduğu iddia edilen konuşmaların sızdırılması ve Youtube yasağını ana sayfalarına taşıdı. Lluis Miquel Hurtado tarafından kaleme alınan haberde, Gizli Suriye toplantısına ait olduğu iddia edilen ses kaydının sızdırıldığını ve Youtube'un kapıtıldığını söyledi.
Amerikan Time dergisi haberi 'YouTube yasağı Türk hükümetinin Twitter kararıyla uluslar arası eleştirilerin hedefi olmasından bir hafta sonra geldi' olarak duyurdu.
Bloomberg ise "Suriye işgal planlarının sızması üzerine Türkiye YouTube'a girişi engelledi. ABD Dışişleri Sözcüsü Marie Harf sızdırılan konuşmalar üzerine yorum yapmaktan kaçındı" ifadelerine yer verdi.
Ünlü televizyon kanalı CNN, "Türk hükümeti on milyondan fazla insanı etkileyen Twitter yasağından bir hafta sonra YouTube'u yasakladı" dedi. NBC ise "Başbakan Erdoğan'ın geçen hafta Twitter'ı silip süpüreceğini söylemesinden sonra internette sansür dalgası başladı. Birkaç saat sonra Twitter yasaklandı. Şimdi de YouTube kapatıldı" ifadeleriyle gündeme bomba gibi düşen haberi duyurdu.
CNBC yasak haberini AB'nin dijital komiseri Neelie Kroes'ın görüşlerine de yer vererek duyurdu. Neelie Kroes, CNBC'ye, "YouTube kararının kabul edilemez olduğunu belirterek, Türkiye halkının ifade özgürlüğünün garanti altına alınması için elinden geleni yapacağını" açıkladı.