Yrd. Doç. Dr. Akbal: İftarla Sahur Arasında Öğün Sayısını Dörde Çıkarın

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İç Hastalıkları Bölümü Gastroentroloji Bilim Dalı'ndan Yrd. Doç. Dr. Erdem Akbal, iftar ile sahur arasındaki öğün sayısının, az az yemek kaydıyla dörde çıkarılmasını tavsiye etti. Yaklaşık 17 saatlik açlıktan sonra orucun suyla açılmasını tavsiye eden Akbal, özellikle bu aylarda en çok sıkıntı çekilen durumun susuzluk olduğunu, uzun oruç ve kısa beslenme süresinde yeteri kadar su alınamazsa hasta veya sağlıklı kişilerde ciddi sıkıntılara sebep olabileceğini söyledi: "Orucu suyla açmakta fayda var. Sonra da çorba ile hafif bir başlangıç ve 10-15 dakika ya da yarım saat kadar ara verilip daha sonra ana yemeğe geçilebilir. Ana yemekte de hafif yiyecekler, az yağlı etler ya da etli sebzeler tüketilmesinde fayda var. Daha sonra sahura kadar geçecek sürede 2 ya da 2,5 litre kadar aralıklı olarak su tüketilmesi çok iyi olur. İftar ve sahur arasında geçecek zamanda ise öğün sayısını dört yapmakta fayda var. Birden çok fazla miktarda yememek gerekiyor, bu yüzden az az ve sık sık yemekte fayda var."

Tahıl ürünlerinin, karbonhidrat ihtiyacını karşılamak ve tok tutma açısından önemli olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Akbal, bunun haricinde sahurda kahvaltılık ürünler tercih edilebileceğini söyledi. Akbal, sıcak günlerde oruç tutanlara şu tavsiyelerde bulundu: "Pide gibi mayalı yiyeceklerden mümkün olduğu kadar kaçınmak gerek. Gastroenronal sistem yakınmalarını arttırmamak için bu tip yiyeceklerden uzak durmakta fayda var. Yumurta, peynir, zeytin ve tam buğday ekmeği türü yiyeceklerle sahurda yapılacak kahvaltı, hem tok tutacak hem de kan şekerinin belli bir düzeyde akşam iftar vaktine kadar seyretmesine yardımcı olacaktır. Hamurlu tatlılardan mümkün olduğunca uzak durmamız gerekiyor. Ramazan'ın geleneksel tatlısı güllaç tüketilebilir. Süt ürünleriyle yapılan tatlılar tüketilmelidir. Hem gastroenronal sistem hem de şekerin hızla düşüp hızla yükselmesini önlemek için faydaları vardır. Uzun süre açlığa bağlı olarak iftar ve sahur arasında yeteri kadar sıvı alınmadığından, dehidrasyon elektrolit eksikliği (vücut su eksikliği) gelişebilir. Özellikle böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği gibi kronik bir hastalığı bulunan diabetik hastalar ve hipertansiyon hastaları, eğer bu dönemde oruç tutmaya kalkarlarsa çok uzun bir süre ilaçlarını düzenli bir şekilde alamadıklarından ciddi sıkıntılar yaşayabilir.