Yrd. Doç. Dr. Esra Keskin;

Çorum Hitit Üniversitesi Karadeniz Arkeolojisini Araştırma, Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Esra...

Çorum Hitit Üniversitesi Karadeniz Arkeolojisini Araştırma, Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Esra Keskin, “Geleceğin aydınlık ve güzel olabilmesi kadınlarımızın hayatımızdaki yeri ve önemi hiçbir zaman unutulması gerekmektedir” dedi.8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir mesaj yayınlayan Karadeniz Arkeolojisini Araştırma, Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Esra Keskin, Karadeniz kadının çalışkan, eşinin yanında duran, vefakâr bir kadın olarak tanındığını söyledi.Karadeniz Bölgesinde yaşayan uygarlıklara bakıldığında tarihi çağlar boyunca kadınların büyük önem verildiğinin görüldüğünü dile getiren Yrd. Doç. Dr. Keskin, Anadolu’nun ilk merkezi devletini kuran Hitit’lere bakıldığında, “Kral” ve “Kraliçe”nin devlet yönetiminde eşit haklara sahip olduğunun çivi yazılı tabletlerden bilindiğini belirtti.Hititlerde kadınların hükümdar öldükten sonra yerine geçen “Büyük Kral”ın yanında, yaşamı boyunca egemenlik yetkilerini uygulamaya devam ettiğini dile getiren Keskin, “Hitit kraliçeleri resmi tören ve dini bayramlarda baş yönetici olan kralın yanındadır. Toprak bağışı tabletlerinde kral ve kraliçenin ortak mühürleri basılıdır. Egemen büyük kraliçe din ve devlet sorunlarında bağımsız olarak karar alma, emir verme ve bunları uygulama yetkilerine sahiptir. Hitit kadını sosyal işlevlerinde de yönetici konumunda karşımıza çıkar. Hitit toplumunun yapısını oluşturan halk kadınlarının yaşantısına ait ayrıntılar tam olarak bilinmemesine rağmen geleneklere bağlı kalınarak kadınlara bir dizi haklar verildiği bir düzenleme söz konusudur. Evlenirken erkek kadının ailesine başlık ödemekte buna mukabil kadın kendi şahsi malı olan çeyizini getirmektedir. Bu çeyiz kadının erkeğe karşı bir nevi ekonomik garantisidir. Yasalarda, tarafların isteği üzerine boşanmanın olduğu ve çocuklardan birinin kadına verildiğine dair madde bulunmaktadır. Boşanma halinde veya kocası öldüğünde kadına kocasının malının yarısı verilmektedir” dedi.Bu kurallara benzer uygulamaların Hun, Uygur ve Oğuz Boylarında da görüldüğünü dile getiren Keskin, Türk toplumunda kadına büyük değer verildiğini, kraliçeyi temsil eden Hatunun, Hakanla eşit haklara sahip olduğunun unutulmaması gerektiğini belirtti.İslam dininde de kadına çok önem verildiğini vurgulayan Keskin, “İslamiyet’ten önce kız çocukları diri diri gömülüyor, ölüme mahkum ediliyordu. Peygamber efendimiz (S.A.V) zamanında bu olaylar sona ermiştir. Peygamber efendimizin eşi Hz. Ayşe, kızı Hz. Fatma, kadın evliyalardan Hz. Rabia’nn varlığı İslam dininde kadına verilen önemin yansımalarıdır. Bugünkü modern Türkiye’nin kurulması sırasında yapılmış olan büyük mücadelede kadınlarımız unutulmamalıdır. Kurtuluş Savaşı sırasında dişiyle tırnağı ile mücadele eden Türk kadını tüm Dünyaya örnek olmuştur. Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk ise Dünyada birçok ülkeden daha önce Tük kadınlarına sosyal hak ve özgürlüklerini sağlayan kanunları çıkmasını sağlamıştır. Bu yönüyle Türkiye Dünyaya örneklik yapmış büyük bir devlet olduğunu da göstermiştir. Kadının, günümüzde geçmişte olduğu kadar haklara sahip olamadığın ve ezildiğini söyleyen Keskin bu vesile ile geçmişi hatırlayarak hafızalarımızı tazelememiz gerekmektedir, geleceğin aydınlık ve güzel olabilmesi kadınlarımızın hayatımızdaki yeri ve önemi hiçbir zaman unutulması gerekmektedir” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: