Yükselen Steakhouse Kültürünün Ülkemizde Yarattığı 8 Şok Etkisi

Son dönemlerde bir furya gibi yayılan Steakhouse dükkanları Türk mutfağını şok ediyor. Sırf meraktan gidip dünyalarca para verdiğimiz, ne doyduğumuz ne de lezzetine tam olarak varabildiğimiz bu dükkanları kendi mutfaklarımızla kıyasladık! İşte 'Yemin ederim benim aklıma gelmişti' diyeceğiniz 10 tuhaf Steakhouse geleneği.

Bifteğin adı mı olur?

Bir Steakhouse mekanına gittiniz. Çoğu mekanın girişinde sizi tavana asılmış etler karşılıyor. Normal zamanlarda Kurban Bayramı'ndan ve adak keseceğiniz zamanlardan başka bir anda kocaman danaları derisinden ayrılmış ve kanlar içinde görseniz üzülür ve hatta mide bulantısı yaşarsınız. Ama Steakhouse'larda bu manzaraya karşı yemek yiyor ve alışveriş yapabiliyorsunuz. Tavana asılı bu etlerin üzerlerinde isimler yazılı. Bir bakıyorsunuz Demet Akalın, bir daha bakıyorsunuz Sinan Akçıl... Hayır efendim bu isimler etlere konulan adlar değiller. Daha önceden bu dükkanlara gelip kendileri için ayırttıkları etleri bekleten ünlü simaların isimleri.

Reklam
Reklam

Danayı bir korkutup getirmişler!

Türk halkı gerçekten iyi pişmiş etleri sever ve yerler. Steakhouse dükkanlarında dilediğiniz kadar 'çok pişmiş' sipariş verin yine de içi kanlı etlerle karşılaşırsınız. Batılı ülkeler etleri her zaman kanlı severler. Yurtdışına çıktığınızda çok pişmiş bir et yeme olasılığınız çok azdır. Oysa Türk mutfağında kebapların bile arasından şiş geçirilerek etin hem içinin hem dışının pişmesi sağlanır.


Kesildiği gibi servis ediliyor!

Türk mutfağında etler sadece kurbanlarda kesildiği gün yenilir. Geri kalan günler etler dinlendirilir ve salamura edilir. Oysa ki Steakhouse dükkanlarında etler kesildiği gibi pişirilip servis ediliyor. Salamura yerine taze baharat sunuluyor. Dinlenmemiş ve salamura edilmemiş etler değişik bir kokuya sahip olabiliyor.

Reklam
Reklam

Köfteye o kadar çok para verilir mi?

Özellikle anneler evlerinde 200 gr kıymayı daha fazla göstermek adına, köfte yoğururken içerisine bayat ekmek katarlar. Steakhouse dükkanlarında hamburger köftelerinin ekmeksiz hazırlandığı ve en düşük gramajın 350 gr olduğunu biliyor muydunuz? Ve üstelik dışarıdan aşırı lezzetli gözüken bu köftelerin bıçağı sapladığınız an iyi pişmediğini görüyorsunuz. Ayrıca Steakhouse'larda yemeye çalıştığınız bu kocaman ve kanlı et topları oldukça pahalı!


Bildiğimiz Dana Şiş Kebap 'Şaşlık' adı altında küçücük porsiyonlara satılır.

Steakhouse'larda şaşlık dana bonfileden yapılır. Özel marinasyonunda 1 hafta dinlenir ve fazla pişirilmez. Küçük porsiyonlarla satılır. Oysa ki Türk mutfağında şaşlık kocaman et parçalarıyla hazırlanır. Aslında bildiğimiz şiş kebap bonfiledir.

Reklam
Reklam

O patatesleri yemek istiyoruz!

Kanlı etleri yiyemediğimizden ve aç kaldığımız için gözlerimiz hemen etlerin yanında servis edilen patates kızartmalarıyla buluşur ve yemeye başlarız. Ama o da ne? Patates kızartmaları her zaman her Steakhouse mekanında aşırı tuzludur.


Menüler nerede?

Steakhouse'larda menü bulunmaz. İsterseniz de gelmez. Başınızda bulunan yardımcı arkadaşlar neler yiyebileceğinizi size sayar ya da saymaz ve en çok satılanları tavsiye ederler. Asla fiyatlarını hesap gelmeden öğrenemezsiniz. Oysa Türkler daha mekana girmeden kapılarda duran menülerden fiyatlara göz atarak o mekanda yiyip yemeyeceklerine karar veren insanlar değil midir?


Ne demek 'Yerimiz yok?'

İnanılmaz bir gerçek daha... Bu mekanlarda yemek yiyebilmek için sıraya girmeniz gerekiyor. Oysa Türk milleti 'üst katta aile salonumuz vardır' seslerini duymak ve açık havada yer yoksa bile kapalı alanda karnını doyurmak istiyor.

Reklam
Reklam

En güzeli bir kebapçıya gidip 'usta bize iki Adana' demek...

Harbi Kebap Severlerin Evde Yapabileceği 10 Farklı Kebap Tarifi İçin Tıklayın.