İMKB 12 Mart tarihinden bu güne kadar yüzde 33 oranında bir yükseliş sarf etti.
Yüzde 33’lük yükselişin yüzde 15’i bu ay gerçekleşti. Tofaş Otomotiv yüzde 63.45, Şekerbank yüzde 59.77, Arçelik yüzde 57.58, Akçansa yüzde 52,11, Sabancı Holding yüzde 52, Garanti Bankası yüzde 49.51, Vakıf Bank yüzde 49, Akbank yüzde 44.87, Asya Bank yüzde 44, İş Finansal Kiralama yüzde 43.14 ve Türk Ekonomi Bankası yüzde 43,10 yükseldi.
En fazla yükselen endeks yüzde 43,08 ile Turizm ve ardından yüzde 38,71 yükselişle Bankacılık sektörü oldu.
Endeksin üzerinde en fazla kazandıranların ortak noktası geçici olarak alınan önlemlerden ve faiz indirimlerinden önemli ölçüde etkilenecek olmalarıydı. Fakat geçici olan önemlerden, şirketlerin geçici olarak yararlanması, şirketlerin üzerinde geçici olumlu etki yaratacak. Geçici önemlerden, kalıcı kârlar ve yükselişler doğmaz.
Mesela, TCMB faiz oranlarını yüzde 9.75 seviyesine indirdi. İki ay içerisinde düz hesap, faiz oranları yüzde 9.00 seviyesine de geriledi diyelim. Mevduat bankaları da mevduatfaizlerini birebir düşürdü ve faiz giderlerini düşürüp karını artırdı. Mevduat sahibinin davranışlarını "ceteris paribus" alsak bile, faiz indirimleri belli bir noktada duracak.
Yani bankaların faiz giderlerinin düşüşünde bir sınırı olacak. Ayrıca takipteki krediler için yazılacak karşılık oranları ayrılacak. Herşey iyi gitse bile görüldüğü gibi kalıcılık sağlanmıyor. Hazine bonosu ve devlet tahvillerinin getirisi, neredeyse mevduat faizinin getirisine geriledi. Ya da bankalar mevduat faizlerini düşürmediler.
3 Mart 2010’dan önceki bonolara yatırım yerine mevduat faizine yatırım yapmak daha cazip görünmekte. Kritik noktada burada zaten. Bankaların fonlama maliyeti düşse bile, hazine bonosu kadar faiz veriyorlar.
Neden?
Fon bulamazsanız, düşük fonlama maliyeti olmaz. Bankaların toplam mevduat kalemleri, 20 Şubat seviyelerine geriledi. TL cinsi mevduat büyüklüğü 6 Şubat seviyesine geriledi.
O zaman şöyle bakmaklazım; TCMB faiz oranlarını düşürmeye devam etse bile bankalar mevduat faiz oranlarını düşüremez. Bankalar kredi kanallarını açmadıkları taktirde kalıcı kar edemezler. Ekonomik canlanmadan takipteki alacaklarını düşüremezler. ÖTV indirimi ise 15 Mayıs’ta bitiyor.
Cuma günü yatırımcıların en fazla merak ettiği soru olan, "İMKB pahalı mı, ucuz mu?" Sorusunu cevaplandırmış ve iskontolu olmadığını bulmuştuk. Yani gelişmekte olan ülkelere paralel. Şimdi yatırımcıların en fazla merak ettiği ikinci sorunun cevabı ise yükseliş kısa vadeli kalıcı değil. Fakat bu yükseliş yalancı da değil.
Global piyasalar titriyor, kendilerine geliyorlar. Güven bunalımı ortadan kalkmış duruyor. Yükselişlerin devam etmesi için ise artık kalıcı önlemler ve adımlar gerekiyor ki, kârlar gerilemesin ve yükselişler daim olsun.
(Turkish Yatırım Menkul Değerler)