Yükseliş kalıcı olabilecek mi?

Rallilerin yaşandığı Eylül ayını bitirdik. Dow Jones Eylül ayını 7.7yüzde, S&P 500 endeksi ise yüzde 8.8 yükselişle tamalarken, her iki endeks de 1939 yılından beri en iyi eylül ayı performanslarını yakalamış oldular.

The Nasdaq Composite Endeksi ise eylül ayında yüzde 12 yükselerek 1998 yılından beri en iyi eylül performansını sergiledi. S&P ve Nasdaq bu performansları ile eylül ayında en fazla yükselen ülke borsaları arasında da ilk 10’a girmeyi başardılar. Listede Nasdaq 6. sırada yer alırken, S&P 10. sırada yer aldı.

Reklam
Reklam

Son dönemde yaşanan büyük yükselişler ile en fazla değer artışı sağlayan ülke borsaları arasında hep üst sıralarda görmeye alıştığımız Türkiye ise eylül ayı performansıyla yine göz doldurdu ve eylül ayını yüzde 9,7 yükselişle tamamlayarak, ayın en iyi performans gösteren ülkeleri arasında 8. sırada yerini aldı.

Çeyrek dönem bazında incelersek, Dow Jones yılın üçüncü çeyreğini yüzde 10, S&P yüzde 11 ve Nasdaq yüzde 12 yükselişle tamamladılar. Dow Jones’un Eylül ayında yaşadığı bu yükseliş, 3. çeyrek performansına da olumlu katkı yapmasına rağmen, endeksin yılbaşından bu yana sadece yüzde 3.5 yukarda olduğunu ve hala 26 Nisan’da ulaştığı 2010 yılının zirve seviyelerinden yüzde 3.7 aşağıda işlem gördüğünü not etmekte fayda var.

Dün ABD borsalarında yaşanan satışlar, işte bu yükselişlerin karını realize etmek isteyen yatırımcıların satışlarıydı. Özellikle de ayın en iyi performans gösteren teknoloji hisselerinde satışlar yoğunlaştı.

Peki eylül ayında yaşanan bu yükseliş kalıcı olabilecek mi?

Reklam
Reklam

İşte bu konuda soru işaretleri çok. Ekonomik veriler zaman zaman umut vermiş olsa da, ülke ekonomisi hala olması istenilen yerde değil. Yeni bir likidite için piyasalar hala FED’e avuç açar durumdalar. Ve en önemlisi de ABD’de yaşanan bu yükselişin, nispeten büyük paralarla oynayan az sayıda trader tarafından oluşturulduğuna inanılıyor ki bu da yükselişin aldatıcı olduğunu düşündürüyor.

Turkish Yatırım Menkul Değerler