Yunanistan, aşırı turizmin yarattığı sorunlarla mücadele etmek için yeni önlemler alıyor. Başbakan Kyriakos Mitsotakis, özellikle popüler turistik bölgelerdeki ziyaretçi yoğunluğunu hafifletmeye yönelik yeni düzenlemeleri açıkladı. Bu önlemler, kruvaziyer yolcularından alınacak ek ücretler ve konaklama vergilerinin artırılması gibi adımları içeriyor.
Ülkeye pandemi sonrası dönemde rekor sayıda ziyaretçi gelmeye devam ediyor. Yunanistan 2023 yılında 36,1 milyon ziyaretçi ağırlarken, 2024'ün ilk yarısında ziyaretçi sayısı yüzde 16 artışla 11,6 milyona ulaştı. Ekonomiye yaklaşık yüzde 20 katkıda bulunan turizm sektörü ülke için hayati önem taşıyor. Mitsotakis yaptığı konuşmada Yunanistan'ın bazı bölgelerinin “aşırı turizm” sorunuyla karşı karşıya olduğu yönündeki endişelerini yineledi.
NTV’de yer alan haberde, Miçotakis dün Selanik Uluslararası Fuarı'nda yaptığı yıllık konuşmada, hükümetin yılın belirli aylarında kruvaziyer yolcularının akınından “çok endişe duyduğunu” ve ücret almaya başlayacağını söyledi.
Ayrıca düzenlemeye göre, iklim kriziyle bağlantılı olarak konaklama vergisi de arttırılacak. Diğer yandan Yunan limanlarına gelen tüm yolcular ek ücret ödeyecek. Bu ücret popüler turizm adaları Santorini ve Mykonos'ta daha fazla olacak. Nisan-Ekim döneminde alınan konaklama vergisi de arttırılacak.
Ülke ayrıca “Altın Vize” olarak adlandırılan programda da değişikliğe gidiyor. Daha önce yabancıların sınırsız oturum vizesi alabilmeleri için mülk satın almaları gerekiyordu. Yeni düzenlemeye göre bu vizeyi almak isteyenlerin yerel girişimlere en az 250 bin Euro yatırması gerekecek.
Mitsotakis ayrıca Atina'nın üç ana bölgesinde en az bir yıl süreyle kısa dönem kiralamaları yasaklayacaklarını söyledi. Kira sözleşmelerini kısa vadeden uzun vadeye çeviren mülk sahiplerinin üç yıl boyunca kira vergisi ödemek zorunda kalmayacağını ve evlerini piyasadan uzak tutmak yerine kiralamaya karar veren mülk sahiplerinin de kira vergisi ödemeyeceğini söyledi.
Tatil amaçlı kiralamalar 2019'dan 2023'e kadar yıllık ortalama yüzde 28 artmıştı. Ancak kısa dönemli kiralamalar ülkedeki konut krizini körüklüyor. Bu durum yüksek tüketici fiyatlarıyla birlikte son dönemdeki siyasi tartışmaların merkezinde yer alıyor.