Yunan gazetesine konuşan Erdoğan: Rumların Kıbrıs rüyaları asla gerçekleşmeyecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan'ın To Vima gazetesine açıklamalarda bulundu. Lozan, Kıbrıs ve PKK konusunda değerlendirmelerde bulunan Erdoğan Lozan Antlaşması'nın revize edilmesi gerektiğine yönelik görüşleri tekrarladı.

Yunanistan'ın önde gelen gazetelerinden To Vima dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yapılmış bir söyleşisine geniş yer verdi ve söyleşiyi birinci sayfasından büyük bir Erdoğan fotoğrafı ile duyurdu. Söyleşide Erdoğan, azınlıklar, Türkiye-AB ilişkileri, FETÖ, Türkiye- AB ilişkileri, mülteci sorunu, Suriye konusu ve şahsı ile ilgili soruları cevapladı.

Erdoğan Yunanistan ziyareti sırasında büyük yankı uyandıran Lozan Antlaşması’nın revize edilmesi gerektiğine ilişkin görüşlerini To Vima’ya verdiği demeçte de tekrarladı. Erdoğan, Lozan Antlaşması’nın azınlıklara ilişkin hükümlerindeki eksikliklerin karşılıklı anlayışla çözülebileceği görüşünü savundu.

Reklam
Reklam

"94 YIL ÖNCESİNE GÖRE FARKLI ÇÖZÜM METOTLARI VAR"

Erdoğan şöyle dedi: “Lozan Barış Antlaşması, Türkiye’nin Yunanistan ve bazı başka ülkelerle ilişkilerini belirleyen bir antlaşmadır. Türkiye, diğer tüm antlaşmalarda da olduğu gibi Lozan Antlaşması’na saygı göstermekte ve yükümlülüklerini yerine getirmektedir. Öte taraftan, ister ikili düzeyde, ister başka meselelerde, azınlıklardan başlayarak zaman zaman zorluklar, sorunlar ve yanlış uygulamalarla karşı karşıya kalıyoruz. Bugün, 94 yıl öncesi ile farklı şartlar, sorunlar ve çözüm metotları bulunmaktadır. Dönemin şartlarını iyli analiz etmeli ve değişen koşullara adapte olmalıyız. İyi niyet ve samimiyet olursa aşılamayacak hiçbir sorun yok.”

Habertürk gazetesinde yer alan habere göre Erdoğan, Batı Trakya Türk azınlığının milli kimliğinin tanınması, eğitim ve din hürriyeti ile ilgili sorunlar yaşadığını bu konudaki beklentilerini Yunan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos’a da Başbakan Aleksi Çipras’a da aktardığını belirtti.

KIBRIS KONUSUNDA SERT MESAJLAR

Reklam
Reklam

Erdoğan, Kıbrıs sorununa ilişkin ise daha sert mesajlar verdi. Erdoğan, “Kıbrıslı Rumların, Kıbrıs’ı hâlâ bir Yunan adasıymış gibi gördüklerini” belirterek “Bu rüyaları hiçbir zaman gerçekleşmeyecek. Kıbrıs Türkleri eşsahip oldukları bu adada hiçbir zaman Rumların istediği gibi azınlık konumuna düşmeyecek. Zihniyet değiştirip, Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini kabul etmezlerse, çözüm için müzakereler hep sonuçsuz kalacaktır” dedi.

AB'DE 'ÖZEL ORTAKLIK İLİŞKİSİ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkilerine ilişkin değerlendirmesinde “AB ’ye tam üyelik stratejk hedefimiz olmaya devam etmektedir. ‘Özel ortaklık ilişkisi’ senaryosunun bizim için hiçbir geçerlililiği yoktur. AB ’nin çifte standartlarına rağmen, bizler üyelik için iyi niyet ve itina ile çalışmaya devam ediyoruz. Yapıcı eleştiri, başlıkların açılmasını engellemekle değil, tam aksine bu başlıkları (fasıllar) açmakla olur” ifadesini kullandı.

SURİYE / PKK / YPG

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye konusuna da değinirken “PKK’nın uzantısı PYD/YPG terör örgütünün hedeflerine ulaşmalarına izin vermeyeceklerine eminiz. PYD-YPG ile Suriyeli Kürtler aynı sepete konamaz. Hiçbir terör örgütü, belirli bir halkın temsilcisi sayılamaz. Suriyeli Kürtlerin, teröre karışmadan yasal siyaset yapan temsilcileri vardır” dedi.

Reklam
Reklam

TÜRKİYE OLMASA AVRUPA MÜLTECİ GÖÇÜNÜ NASIL ÖNLEYECEKTİ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, To Vima’nın liderlik tarzına ilişkin sorusuna “Liderlik, cesaret ve kararlılık gerektirir. Eğer, Türkiye’nin liderliği olmasa, kararlı iradesi olmasa, Avrupa kendisine gelen mülteci göçünü nasıl önleyecekti? Liderlik, girişimcilik, değerlere ve insanlığa bağlılık gerektirir. Türkiye, DEAŞ terör örgütüne karşı mücadelede en büyük gayreti gösterdi. Bütün terör örgütlerine karşı mücadele etmeye kararlıyız. Müttefiklerimiz ve ortaklarımız için güçlü, güvenilir ve kararlı bir dostuz. Onlardan da aynı tavrı bekleriz.

Türkiye’nin çıkarlarının ihlal edilmesine, güvenliği için olan endişelerine sessiz kalamayız. Ülkemize verilen vaadlerin yerine getirilmesini beklemekten daha doğal ne olabilir? Halkımız, partiler ve medya FETÖ terör örgütünün teşebbüsüne karşı çıktı. Halkımız, liderini ülkeyi ve devletini korudu. Bundan büyük şeref ve iftihar olamaz. Dost ülkelerden bunu anlamalarını istiyoruz. İşte bütün bu nedenlerle, halkım liderliğimi takdir ediyor” yanıtını verdi.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: