Atina'nın Euro Bölgesi'ne kurtarma paketinin süresini uzatmak için sunduğu reform paketi 'şimdilik yeterli' yorumuyla kabul gördü ve Yunanistan rahat bir nefes aldı. İktidara büyük vaatlerle gelen Syriza ise ülkeyi iflasa sürüklememek için seçim döneminde vaat ettiği bir çok politikadan vazgeçmek zorunda kaldı.
Kathimerini gazetesi yazarı Aleksis Papaçelas,"Gerçekçi olmamız gerek. Hükümet sadece önceki Başbakan Antonis Samaras'ın elde edebileceğinden birazcık daha olumlu bir anlaşmayla görüşmeleri tamamladı" diyor.
Papaçelas yazısına, "Yunanistan'ın sert çocuk imajı gerçeklerle yüzleşince duvara tosladı: Boş devlet ve banka kasaları ile ekonominin tamamiyle Avrupa Merkez bankası'na bağımlı hale gelmiş olması Aleksis Tsipras'ı tavizlere zorladı" yorumlarıyla devam ediyor.
Ülkenin çok ihtiyaç duyduğu AB yardımını garantiye alabilmek için Syriza'Nın taviz vermek durumunda kaldığı bazı noktalar ise şöyle:
İSTİHDAM
Yunan halkının Syriza'ya oy vermesinin en önemli nedenlerinden birisi olarak görülen vaat, 300 bin yeni istihdam yaratılacağı sözüydü. Aleksis Tsipras, mitinglerde asgari ücreti de 580 eurodan 751 euroya yükselteceklerini de söylüyordu.
Ancak Euro Bölgesi'ne sunulan reform planında istihdam yaratılması vaadi 'zaman içerisinde' ifadesiyle daha muğlak hale getirildi. Ayrıca verilen taahhütler gereği bundan sonraki istihdam programının da Brüksel'in onayından geçmesi gerekecek.
Yunanistan Başbakanı Aleksis Tsipras (sağda) ve Maliye Bakanı Yanis Varufakis.
BEDAVA ELEKTRİK
Syriza'nın bir diğer göze çarpan vaadi de yoksulluk sınır altında yaşayan 300 bin haneye ayda 300 kWh bedava elektrik sağlanmasıydı. Aynı ailelere gıda yardımı sözü de veriliyordu.
İşsizliere ücretsiz sağlık hizmeti ve emeklilere Noel ikramiyesi de yeni iktidarın seçim vaatleri arasındaydı.
Açıklanan son reform listesinde ise yoksulluk sınırı altındaki hanehalkına 'finansal olmayan yollarla destek verileceği' ifadesi dikkat çekti.
Şimdi Yunan halkı Tsipras'ın seçim öncesinde somut bir şekilde dile getirdiği bu sözleri finansal olmayan yollarla nasıl yerine getireceğini merak ediyor.
BORCUN SİLİNMESİ
Seçim öncesinde uluslararası medyada en çok konuşulan Syirza vaadi ise ülkenin borçlarının önemli bir kısmının silinmesi için müzakere masasına oturulacağı iddiasıydı.
Ülkenin toplam borcu 322 milyar euro düzeyinde. Bu tutar Yunanistan milli gelirinin yüzde 174'üne tekabül ediyor.
Syriza borç geri ödemesini de büyümeye dayalı tahvillerle yapmak istiyordu.
Borcun bir kısmının silinmesi konusu görüşmelerin başlamasından kısa süre sonra zaten masadan kalkmıştı.
Kemer sıkma politikalarına dayalı mevcut kurtarma paketinin şartlarında da büyük değişiklikler olmadı.
Hatta Syriza hükümeti mevcut programın 4 ay daha uzatılabilmesi için büyük bir mücadele vermek zorunda kaldı.
Ancak Syirza müzakerelerle faiz dışı fazlanın milli gelire oranı hedefini yüzde 4,5'ten aşağı çekmeyi başardı. Böylece en azından maliye politikaları alanında bir parça daha manevra alanı yaratmış oldu.
ÖZELLEŞTİRMELERİN DURDURULMASI
Aleksis Tsipras'ın BVaşbakan olarak yemin ettikten sonra yaptığı ilk icraat, elektrik santalleri ve limanların özelleştirme sürecini durdurmak olmuştu.
Bu vaadin sadece yoksul kesimin değil, orta sınıfın da Syriza'ya oy vermesini sağladığı yorumları yapılıyordu.
Syriza daha Euro Bölgesi'yle müzakerelere başlamadan bu adımı attığı için görüşmelerde söylenecek fazla bir söz zaten kalmamıştı.
VERGİ REFORMU
Başta borç silme sözü olmak üzere birçok seçim vaadini Euro Bölgesi ile görüşmeler sırasında törpülemek zorunda kalan Syriza hükümetinin Maliye Bakanı Yanis Varufakis, reform programını da vergi gelirlerini artırma hedefi üzerine inşa etti.
Yolsuzluk ve vergi kaçakçılığıyla mücadeleyi sıkı tutma sözü veren Syriza hükümeti, böylece vergi gelirlerini de artırmayı amaçlıyor.