Aralarında Yemen, Filistin, Cezayir ve Faslıların bulunduğu 14 göçmen, yasa dışı yollardan geçtikleri Yunanistan'da polis tarafından yakalandı. Göçmenler, iddiaya göre, Yunan polisi tarafından dövüldü. Yunan polisi ardından göçmenlerin üzerlerindeki kıyafetleri çıkarıp, eşyalarını da aldıktan sonra Merih Nehri üzerinden Türkiye'ye gönderdi. Önceki akşam, Edirne'nin Uzunköprü ilçesine bağlı Kiremitçi Salih köyünde, köylüler arazide gezerken göçmenleri çıplak halde buldu. Köylüler, vücutlarında darp izleri bulunan göçmenleri, köy kahvesine götürüp soba başında ısınmalarını sağladı. Köylüler evlerinden yiyecek ve kıyafet de getirip göçmenlere verdi. Kahvede soba başında ısınan göçmenler, köylülerin getirdiği kıyafetleri giydikten sonra jandarmaya teslim edildi.
Jandarma tarafından hastanede tedavileri yaptırılan Edirne İl Göç İdaresi'ne teslim edilen göçmenlere, burada yeni giysiler verildi. Türk insanının kendilerine şefkat gösterdiğini belirten göçmenler, güvenlik güçlerinin de yardımcı olduğunu söyleyerek, teşekkür etti. Daha iyi bir yaşam için Avrupa ülkelerine gitmek istediklerini anlatan göçmenler, Yunanistan'da kötü muamele gördüklerini, demir çubuklarla dövülüp, üzerlerindeki para ve kıyafetlerine el konulduğunu söyledi.
Göçmenlerden Faslı Yasin Şidri (25), Fas'tan Türkiye'ye Avrupa'ya gitmek amacıyla geldiğini belirterek, "Yunanistan'a geçtikten sonra beni yakaladılar ve hapse attılar. 3 gün hapiste kaldıktan sonra Türkiye'ye tekrar iade etmek için hapishanede ben namaz kılarken içeri girip, darp ettikten sonra çıkardılar. Ardından beni Türkiye sınırına getirdiler. Üzerimdeki elbiseleri ve eşyalarımı aldılar. Sadece iç çamaşırlarım kaldı üzerimde. Bizi dövüp işkence yaptılar. Bunları bize yapanlar Yunan polisleriydi. Toplamda 10 kişilerdi biz yaklaşık 80 kişiydik. Yunan polislerinin yüzlerinde maske vardı. Bizi demir parçasıyla dövdüler" dedi.
Cezayirli Abdülkadir Fikraş (23), Yunanistan'a geçtikten sonra sınır polisleri tarafından yakalandıklarını belirterek, götürüldükleri nezarette darp edildiklerini söyledi. Fikraş, "Polis bizi nehir kenarına getirdi, maske takmışlardı. Telefon, para ve kıyafetlerimizi aldı. Sonra da zorla Türkiye tarafına gönderdi. Türkiye'de sığındığımız köylüler ve diğer görevliler bize çok iyi davrandılar, çektiğimiz acıyı unutturdular, Türkiye'ye şükranlarımızı sunuyorum" dedi.
(DHA)