Yunanistan'da gerilimli düello

ATİNA (İHA) - Yunanistan'da 7 Mart Pazar günü yapılacak seçimler, muhalefetteki muhafazakar Nea Dimokratia'dan Kostas Karamanlis ile iktidardaki Pan-Helenist Sosyal Hareket PASOK'tan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu arasında soluk soluğa bir mücadeleye sahne olacak. İki ay önceki kamuoyu yoklamaları, PASOK'un Nea Dimokratia'nın yüzde 8 gerisinde seyrettiğini gösteriyor. Son kamuoyu yoklamalarına göre ise, bu fark yüzde 3'e düştü. Seçimde PASOK'un arayı kapatıp

kapatamayacağı merak konusu oldu.

İki aday da Yunan siyasetinin köklü ailelerinden geliyor. 47 yaşındaki Karamanlis, 1998 yılında ölen, 1955-1963 ve 1974-1980 yılları arasında başbakanlık, 1980-1985 döneminde de cumhurbaşkanlığı yapan ve Yunanistan'ı AB'ye taşıyan Konstantinos Karamanlis'in yeğeni. Kostas Karamanlis seçimleri kazanırsa, Yunanistan'ın 2. Dünya Savaşı sonrasındaki tarihinin en genç başbakanı olacak.

Reklam
Reklam

51 yaşındaki Yorgo Papandreu ise, 1940'lı ve 1960'lı yıllarda başbakanlık yapan, daha sonra darbeciler tarafından ev hapsine alınan Yorgo Papandreu'nun torunu ve askeri cunta döneminin ardından 1974'te PASOK Partisi'ni kurarak, 1981 yılında iktidara taşıyan Andreas Papandreu'nun oğlu. 1996 yılında hayatını kaybeden Andreas Papandreu, 1990-93 yılları arasındaki 3 yıllık dönem dışında, 1981-1996 yılları arasında Yunanistan'ı aralıksız yöneten kişiydi.

Karamanlis, kendine güvenen ve girişken kişiliği ile hitap yeteneğiyle öne çıkıyor. Papandreu ise; sigara içmeyen, sağlığına dikkat eden ve spor yapan biri. Papandreu, kibar ve biraz çekingen bir izlenim veriyor. İyi bir dinleyici olması ve ikna yeteneği, Papandreu'nun güçlü yanları olarak biliniyor. Modern ve reformcu bir siyasetçi olarak kabul edilen Papandreu'yu eleştirenler, ABD ile yakın ilişkileri sebebiyle 'neo-liberal' nitelendirmesi yapıyor.

Her iki aday arasında önemli benzerlikler de var. Her ikisi de üniversite eğitimini ABD'de tamamladı. Ekonomi programları arasında o kadar şaşırtıcı bir benzerlik var ki, muhalefetteki küçük sol partiler, ikisinin de merkez sağ partisi olduğunu söylüyor. İki büyük partinin de programında, ekonomik büyüme temel alınıyor.
Vergilerin düşürülmesi, bürokrasinin azaltılması, bürokrasinin daha etkin hale getirilmesi, yolsuzlukla mücadele ve özelleştirmelere hız verilmesi ortak vaatler. Hangisi kazanırsa kazansın Yunanistan, Avrupa yönündeki rotasını sürdürecek ve Avrupa'nın ana çekirdeğinde kalma hedefinden vazgeçmeyecek. Türkiye ile yakınlaşma ve komşu Balkan ülkeleriyle işbirliğinin geliştirilmesi süreci de devam ettirilecek.

Reklam
Reklam

Yorgo Papandreu, gelecekte her şeyin vatandaşların etrafında şekilleneceği vaadinde bulunuyor. On yıllardır Yunan siyasetine hükmeden PASOK içindeki kökleşmiş kalıpları kırma, yolsuzluk ve akraba kayırmacılığına karşı acımasız mücadele sözü veriyor. Ancak bu noktada Papandreu'nun üstündeki yük oldukça ağır. Görevden ayrılan Başbakan Kostas Simitis yönetiminde 1996'dan beri hükümette görev alıyor.

Simitis, gerçi son 8 yılda Avrupa para birliğine geçiş, Türkiye ile ikili ilişkilerde normalleşme, Kıbrıs'ın AB üyeliği ve terörle mücadele gibi konularda büyük hedefleri yerine getirdi. Ancak Yunanlılar'ın kişi başına geliri hala diğer AB vatandaşları ortalamasının yüzde 68'i oranında.

Karamanlis de siyasette yeni bir çığır açmaktan bahsediyor. Sosyalistler'in iktidardan artık yorulduğunu ve bunca yıllık iktidarın ardından yeni fikirler üretemediğini söylüyor.