Trajik bir doğum hikayesi...
Doktorlar bebeğin 20 haftalık taramasında beyninin gelişimiyle ilgili oldukça endişeliydi. Bir dizi testten geçen Aksel'e anne karnında Polymicrogyria denen bir beyin anormalliği teşhisi kondu. Durumu o kadar şiddetliydi ki, doğsa bile hayatta kalmasına şans verilmiyordu.
Ne yazık ki 33. haftada Aksel’in kalbi atmayı bıraktı ve ertesi sabah Sarah'ın öü bebeği alındı.
Anne Sarah bu anları ölümsüz kılmak istediğini söyleyerek küçük bebeğe hastane odasında bir cenaze töreni düzenledi.
Fotoğrafçı Lacey Barratt, bu üzücü yolculuğun başından sonuna kadar ailenin yanındaydı.
Aksel'in doğum fotoğraflarını çekmek için hazırlandığını söyleyen Lacey, bu anlara şahit olmaktan dolayı çok üzgün olduğunu söyledi.
Anne Sarah, ''Hamileliğim boyunca bir şeylerin ters gideceği endişesini hep yaşıyordum. Sezgilerim beni yanıltmadı. 31. haftada MRI taramasından sonra doktorumuz, bebeğimizin doğduktan sonra hemen öleceğini, hayatta kalamayacağını söyledi. Ve Aksel 33. haftada karnımda öldü.
Kalbimiz kırıldı. Buna alışmak çok zor. Neden biz? Kendimi çok eksik hissediyorum'' diye konuşuyor.
Çocuğunun doğum anını da anlatan Sarah şöyle konuşuyor: '' Aksel yarıya kadar çıkmıştı ama sonra tekrar içeri girdi. Derin bir nefes alarak onun tekrar çıkmasını sağladım. O anda gözyaşlarımda boğulacaktım.
Vücudum itmek istiyor ama kalbim onu içimde tutmak istiyordu. Dışarı çıktığında onu sonsuza dek kucaklamak istedim. Patlayacağımı sandım. Bu fotoğrafları sonsuza dek saklayacağım. Onlara baktıkça Aksel'i hatırlayacağım. Ölene dek yüreğimde yaşayacak.''