Bu arada, facianın kahreden ayrıntıları da ortaya çıkmaya başladı. Yangın sonrası dumanının maden ocağını kaplamasının ardından 14 işçinin, yeraltındaki 5 metrekarelik yaşam odasına sığındıkları, burada oksijen maskesi ve tüplerini sırayla kullanıp saatlerce hayata tutunmaya çalıştıkları ancak, kurtarmanın gecikmesiyle yaşamlarını yitirdikleri ortaya çıktı. O 14 işçinin cesedi de, ekiplerce çıkartılıp ailelerine teslim edildi.
Soma'da geçen salı günü saat 15.10 sıralarında meydana gelen maden faciasında, dün geceden itibaren çalışmalar karbonmonoksit gazının izin vermemesi üzerine durduruldu. İlk olarak işçilerin önemli bölümünün çalıştığı galerilerden 'Nefes 3' kapısından iki gün boyunca çalışmalar yürütüldü. Buradaki galerilerde bulunan işçilerin cesetlerinin çıkartılması adından diğer galerilerdeki işçiler için çalışma başlatıldı. Ancak hala belli bölgelerde devam eden yangından dolayı karbonmonoksit gazı, kurtarma ekiplerine izin vermedi.
Bunun üzerine yangının hala devam ettiği galerilerle olan bağlantıyı kesmek için ekipler, gece sabaha kadar belli bölgelere, tahtadan duvarlar ördü. Bu duvarlar sayesinde de, dumanın belli bir bölgeye toplanması sağlandı. Karbonmonoksit gazının belli seviyenin atına inmesinin ardından ise. sabah sat 06.00 sıralarında ekipler bu kez 'Ana giriş 1' kapısından madene girdi. Ekiplerin, bu bölgelerdeki işçileri çıkarmaları ardından benzer bir yöntemde yine madenin 3'üncü bir giriş kapısından son bölgedeki işçileri de çıkarmayı planladıkları belirtildi.
Facia ardından Başbakan recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici gibi siyasetçilerin yanı sıra, Türkiye'nin birçok tanınmış gazeteci, televizyoncu ve sanatçı da madene geldi. Bu sanatçılardan Suavi de, sabaha kadar arkadaşlarıyla madenin kapısında bekledi, kurtarma çalışmalarını izledi. Bunun yanı sıra yine maden sahasına gelen üniversite öğrencileri de, binlerce insanının gelip gittiği kurtarma çalışmalarının yürütüldüğü alandaki çöpleri topladı. Görevlilere yardım etti.
Kurtarma çalışmalarının hızla devam ettiği madenin içerisinde, yangınının hemen ardından yürekleri dağlayan ayrıntılarda ortaya çıkmaya başladı. Trafonun patlayıp yangının çıkmasının hemen adından yoğun karbonmonoksit gazına maruz kalan işçiler yanlarındaki oksijen maskelerini takıp ölüme direnleme çalıştı. Ancak bu maskelerinin 45 dakikalık bir süre için yeterli olmasından dolayı işçiler, hayatını kaybetti. Ancak bir noktadaki işçiler, 45 dakikalık süre içerisinde dışırı çıkamayacaklarını anlayınca madencilerin 'Revir' olarak adlandırdıkları, ancak bu tür kazalarda 'Yaşam odası' olarak kullanılan yaklaşık 5 metrekarelik odaya sığındı. Odaya girip kapılarını üzerlerine kapatan 14 işçi, bu odadaki oksijen maskeleri ve oksijen tüpünden sağladıkları temiz havayı, sırayla kullanmaya başladı. Ancak yardım ekiplerinin gecikmesiyle, 14 işçi, saatlerce ölüme direndikleri yaşam odasında hayatlarını kaybetti. Bu işçilerin toplu olarak ve üst üste bulunan cesetleri, madenden çıkartıldıktan sonra ailerine teslim edildi. 14 işçinin ölüme direnişleri, 33 madencinin Şili'de 69 gün yaşam odasında, ölüme direnişlerini hatırlattı. Ancak onlar gibi, mucizeyi yaşatamadı.
Soma'da 282 madencinin hayatını kaybettiği faciada, birçok aileye de biden çok acı düştü. Bu acıyı iki kez yaşayan kadınlardan birisi de, Güllü Çolak oldu. Çolak'ın kardeşi 33 yaşındaki kardeşi Davut Köse'nin ceseti, madenden önceki gün çıkartıldı. Güllü Çolak, umutla aynı madende, ölen kardeşiyle aynı grupta omuz omuza çalıştığı eşi 39 yaşındaki Kemal Çolak'tan iyi haber almayı bekledi. Ancak, saatlerin geçmesiyle Güllü Çolak'ın beklediği bu umutlu haber gelmedi. 3 çocuğu bulunan ve 2 yıl öncede ikiz çocuk sahibi olan kardeşi Davut Köse'nin taziyelerini kabul eden Güllü Çolak, eşinin kurtulacağı ile ilgili umudunu içi kan ağlayarak da olsa artık yitirmek üzere olduğunu dile getirdi. Çolak, ayrıca eşinin iki hafta sonra oğulları Talha için yapacakları sünnet düğününün heyecanını yaşadığını, madene de yanında götürdüğü davetiyeleriyle girdiğini kurtulan işçilerin, maden içerisinde bunları dağıtırken gördüklerini söylediğini dile getirdi. (DHA)