YURT BÜLTENİ-  8

Dere yatağındaki 7 katlı ruhsatsız binanın sahibi: Sel nedeni binam değil, köprü hatalı (2) İŞ MAKİNESİ SELE KAPILAN OPERATÖR: CANIMI SON ANDA KURTARDIM Rize'nin Muradiye Beldesi Kömürcüler köyünde aniden taşan derede sele kapılan iş makinesinin operatörü İshak Fil, korku dolu o anları anlattı.

Dere yatağındaki 7 katlı ruhsatsız binanın sahibi: Sel nedeni binam değil, köprü hatalı (2)

İŞ MAKİNESİ SELE KAPILAN OPERATÖR: CANIMI SON ANDA KURTARDIM
Rize'nin Muradiye Beldesi Kömürcüler köyünde aniden taşan derede sele kapılan iş makinesinin operatörü İshak Fil, korku dolu o anları anlattı. İş makinesinin yolda park halinde olduğunu anlatan Fil, "Dere öyle bir geldi ki böyle bir şey olmaz. Sel yolun altını aldı. Çalıştırıp makineyi kurtarmak istedim ama makine çalışmadı. Ben aşağıya atladım. O sırada makine sele kapıldı. Ben canımı son anda kurtardım. Mal gitti, canımız yerinde. Ne yapalım?" dedi.
İş makinesi sahibi İsa Fil de "Makine yolun üzerindeydi. Sel aniden geldi. Makineyi çalıştırıp kurtarmak istediler. Ama olmadı. Son anda operatör atlayıp kurtuldu. İş makinesi sulara kapılıp gitti. Böyle bir afet kimsenin başına gelmesin" diye konuştu.

Reklam
Reklam

MAHSUR KALAN 5 KİŞİLİK AİLE KURTARILDI
Rize'nin Kalkandere ilçesi Esendere köyünde etkili olan şiddetli yağış nedeniyle su düzeyi yükseldi. Taşan dere yaya köprüsünün yıkılmasına neden olunca bir evde mahsur kalan 5 kişilik aile için ekipler seferber oldu. Olay yerine ulaşan Jandarma ve İkizdere Arama Kurtarma (İDAK) ekipleri mahsur kalan aileyi bulunduğu yerden tahliye ederek güvenli bölgeye ulaştırdı.

5 EV BOŞALTILDI
Rize'de şiddetli yağışların aralıklarla sürmesi nedeniyle Güzelyurt köyünde heyelan riski taşıyan 5 ev tedbir amacıyla boşaltıldı. Ev sahipleri güvenli bölgedeki yakınlarının yanına yerleşti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Kepçe operatörü ve sahibi ile röp.

Mahsur kalan aile kurtarma operasyıonu detayları

Boşaltılan evlerden detay

Haber-Kamera: Aytekin KALENDER RİZE-DHA

================================

Pamukkale Belediyesi AB projesiyle 2 bin kişiye İngilizce öğretti

Avrupa Birliği (AB) projesi kapsamında Denizli'nin Pamukkale Belediyesi'nce yürütülen ücretsiz İngilizce konuşma ve kültür kurslarını tamamlayan kursiyerlere, sertifika verildi. Projeyle İngiltere, İspanya, Bulgaristan, Romanya, İtalya ve Moldova'dan gelen 16 yabancı eğitmenin, 2 bin kişiye İngilizce öğrettiği belirtildi.

Reklam
Reklam

Pamukkale Belediyesi ve Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürlüğü işbirliğiyle yürütülen, AB projesi kapsamındaki ücretsiz İngilizce konuşma ve kültür kurslarını tamamlayan kursiyerler için sertifika töreni düzenlendi. Pamuk Kafe Üniversite'de gerçekleşen sertifika törenine; Pamukkale Belediyesi Başkanı AK Partili Hüseyin Gürlesin, Belediye Başkan Yardımcısı Türkay Gözlükaya, Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürü Ahmet İbanoğlu, Gençlik Merkezi Müdürü Hasan Sarı ile yurtdışından gelen gönüllü eğitmenler ile kursiyerler katıldı.

Başkan Gürlesin, Pamukkale Belediyesi'nin 2015 yılında yaptığı başvuruyla Denizli'nin ilk ve tek 'Avrupa Gönüllü Hizmeti' akredite kuruluşu olma unvanını kazandığını belirtti. Pamukkale Belediyesi tarafından sunulan 3 AB projesinin kabul edildiğini, 43 bin Euro hibenin Denizli'ye getirildiğini ifade etti. Başkan Gürlesin, özellikle bir turizm bölgesi Denizli'de gençlerin yabancı dil öğrenmesinin de önemli olduğunu belirterek, "Toplam 16 yabancı eğitmen, 2'şer aylığına belediyemizde misafir edildi. Gelen yabancı eğitmenler ile 16-25 yaş arası Denizlili gençler belediyemiz tarafından organize edilen İngilizce konuşma ve kültür kurslarında bir araya gelerek, yabancı dil konuşma pratiği yapma imkanı buldu. Kasım 2016'da başlattığımız ilk çalışmadan bu yana toplam 8 ayrı 2'şer aylık dönemde, kurslarımız düzenlendi. Kurslarımıza toplamda 2 bin kişi İngilizce konuşmayı öğrendi" dedi.

Reklam
Reklam

Törende sonunda kursiyerlere sertifikaları verildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

- Belediye Başkanı Hüseyin Güresin'in konuşması

- Sertifikaların verilmesi

Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ, (DHA)

=================================

Kaniş-Karum'a açık hava müzesi

Kayseri'deki Kültepe Kaniş-Karum'da başlatılan kazı çalışmaları sürdürülüyor. Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, Kaniş-Karum'a Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle açık hava müzesi kurmayı planladıklarını söyledi.

Ön Asya'nın yaklaşık 5 bin yıllık tarihini aydınlatan Kültepe Kaniş-Karum'da başlatılan kazı çalışmaları sürdürülürken, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, başkanlığındaki çalışmalar hakkında bilgi verdi. Kazı çalışmalarında 40 kadın işçinin çalıştığını kaydeden Prof. Dr. Kulakoğlu, "Tahmin ediyorum; bu kazılar, en az 4 ay boyunca devam edecek. Bu yılki hedefimiz, bulunduğumuz alandaki Eski Tunç Çağı Dönemi'ne ait yerleşimi açığa çıkarmak. Bizim niyetimiz; Kültepe'nin tanındığı, iyi bilindiği Asurlu tüccarlardan önceki dönemi araştırmak. O dönemki kültürel varlıkları ortaya çıkarmak istiyoruz. Bu kazıları yaparken, Kültür ve Turizm Bakanlığı'mızın desteğini alıyoruz. Bu yılki hedefimiz, kazılarda hedefimiz Eski Tunç Çağı dediğimiz dönemin yapı katlarını açığa çıkarmak. Eğer bu 4 ay boyunca gerekli yardımı ve desteği alırsak yaklaşık 40 işçiyle bu çalışmayı planlıyoruz" dedi.

Reklam
Reklam

'AÇIK HAVA MÜZESİ KURMAK İSTİYORUZ'
Kültepe'nin, en iyi Asurlu tüccarların Anadolu'ya geldiği dönemde tanındığını belirten Kulakoğlu, "Yaklaşık 4 bin yıl önce Asurlu tüccarlar Anadolu'ya geldiler. Bulunduğumuz bu höyük üzerinde saraylarını inşa ettiler. Anadolu ile Asur arasındaki ticareti buradan yönettiler. Bizim bu yılki çalışmalardaki hedefimiz de yine bu dönemden önce Mezopotamya ile Anadolu arasında kurulmuş olan ticari ilişkileri, onun yönetildiği binaları ve tarihi bulguları ortaya çıkarmak. Bundan sonraki çalışmalarda eğer bir sıkıntı olmazsa tamamen Kültepe'deki tepe kısmında kazılara devam etmeyi planlıyoruz. Gördüğünüz gibi Kültepe'nin bulunduğu alan, tamamen bir anlamda harabe dediğimiz yapılarla dolu. Bu yapılar aslında Kültepe'de ciddi anlamda yapılaşmanın, yakılıp, yıkılmanın ve bu tahribatın da açığa serildiği açık hava müzesi şeklinde olduğunu gösteriyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Büyükşehir Belediyesi ile yaptığımız çalışmalarda bu alanda bir açık hava müzesi kurmak istiyoruz. Bu alanda ziyaretçinin rahat gezebilmesi için çalışmalar yapmayı planlıyoruz" diye konuştu.

Reklam
Reklam

'YABANCI TÜCCARLAR ANADOLU İNSANIYLA BARIŞ İÇİNDE OTURABİLİYORDU'
Kazıların Karum bölgesinde de sürdürüleceğini dile getiren Prof. Dr. Kulakoğlu, şunları kaydetti: "Karum, Mezopotamya'dan gelen tüccarların Anadolu halkıyla birlikte oturduğu bir bölge. Orada hem Anadolulu hem de Asur'dan gelmiş yabancı tüccarlar Anadolu insanıyla barış içinde birlikte oturabiliyordu. O zamanki yönetimin asıl hedeflediği de buradaki ticaretin emin ellerde yapılmış olmasıydı. Asur'dan gelen tüccarlar, kesinlikle siyasi olayla uğraşmıyordu. Gelip, direkt kendi ticaretlerini yapıyor, mallarını gümrük kontrolünden indirdikten sonra da Anadolu'nun çeşitli yerlerine mallarını dağıtabiliyordu. Krallığın en büyük görevi bu tüccarların barış içinde güvenli bir şekilde Anadolu'ya gelmelerini ve Anadolu için gelmelerini sağlamaktı. O yüzden de o dönemde gerçekten Anadolu dışarı açıldı. Uluslararası dünyaya açıldı ve o sayede Anadolu insanı yeni yeni belgelerle karşılaştı. Bunların en başında geleni yazıdır. Okumayı ve yazmayı öğrendi ve Anadolu böylelikle tarihi devirlere girdi. Bunun yanında yine Asurlu tüccarların getirdiği bilgiler sayesinde devlet kurmayı öğrendi. Anadolu insanı ilk defa bürokrasi ile tanıştı."

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü - ÖZEL

================

-Kazı alanından görüntü

-Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu ile röportaj

-Genel detay

Haber- Kamera: KAYSERİ,DHA)

1 Dosya 6 Dakika 59 Saniye / 841 MB

=====================================

Dalaman Ovası 'dev adamdan daha dev' borularla sulanacak

Muğla'nın Dalaman ilçesindeki Dalaman Ovası için Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından hazırlanan sulama projesinde kullanılan dev borular, Guinness Rekorlar kitabına giren 2.51 metre uzunluğundaki Sultan Kösen'in katılımıyla tanıtıldı. Sultan Kösen, dev boruların içinde yürüdü.

Dalaman Ovası Projesi'yle 121 bin 240 dekar tarımsal alanın sulanması, bölgedeki 4 bin 41 kişiye doğrudan istihdam sağlanması hedefleniyor. Proje kapsamında, toplam 377 kilometrelik bir dağıtım hattı kullanılarak, bölgedeki tarımsal alanlar sulanacak. Şantiyede proje için değerlendirme toplantısı yapıldı. Dalaman Kaymakamı Ali Güldoğan, Dalaman Belediye Başkanı CHP'li Muhammet Şaşmaz, DSİ Muğla Şube Müdürü Mehmet İskender ve AK Parti İlçe Başkanı Muhammet Karakuş, toplantıda yer aldı. DSİ Muğla Şube Müdürü Mehmet İskender, kurum amirlerine proje ve bugüne kadar yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. İskender, projeyle 121 bin 240 dekar tarımsal alanın sulanmasının hedeflendiğini, yıllık toplam gelirin 2017 yılı fiyatlarıyla yaklaşık 145 milyon 488 bin TL olacağını, 4 bin 41 kişiye doğrudan istihdam sağlanmasının hedeflendiğini belirtti.

Reklam
Reklam

Ardından programa katılan, Guinness Rekorlar Kitabı'na göre dünyanın yaşayan en uzun insanı Sultan Kösen, proje kapsamında kullanan 2.60 metre çapındaki dev boruların içinde yürüdü. Boyu 2 metre 51 santimetre olan Kösen, proje kapsamında kullanılacak olan dev boruların büyüklüğünü görünce şaşkınlığını gizleyemedi. Dev boruların içinde poz veren Kösen, şantiyede çalışan personel ve proje ekibi ile hatıra fotoğrafı çektirdi. Sultan Kösen, aynı zamanda 27.5 cm ile yeryüzünün 'en büyük ellerine' ve 36.5 cm ile 'en büyük ayaklarına' da sahip.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

- Dalaman Ovası projesi için brifing
- Sultan Kösen’in brifing salonuna girişi
- Sultan Kösen’in gruptakiler ile birlikte çalışma yapılacak alanda yürüyüşü
- Sultan Kösen’in de dev borunun önünde görüntüsü
- Sultan Kösen’in de dev borunun içinde yürüyüşü
- DSİ Şube Müdürü Mehmet İskender’in konuşması
- Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Cavit AKGÜN- Ercan KAYLI / DALAMAN (Muğla), (DHA)

====================================

Kangal'ın 'Doktor balıkları'na yoğun ilgi

Reklam
Reklam

Sivas'ın Kangal ilçesinde bulunan ve doktor balıklarıyla dünya çapında tanınan sedef hastalığının doğal tedavi merkezi Balıklı Kaplıca'ya, yurt içi ve yurt dışından gelen ziyaretçiler yoğun ilgi gösteriyor.
Sivas'ın Kangal ilçesine 13 kilometre uzaklıkta bulunan, 37 derece sıcaklıkta yaşayabilen genetiğe sahip dünyadaki tek balık olan ve içinde yaşadığı suyla beraber sedef hastalığının tedavisinde etkin rol oynayan Balıklı Kaplıca Tesisleri sezonun açılması ile birlikte yoğun ilgi görüyor. Romatizma, kırık ve çıkık ile sinir, deri ve böbrek hastalıklarına da olumlu etkileri bulunduğu belirtilen kaplıcanın, özelikle sedef hastalığına iyi geldiği ifade ediliyor. Yurt içi ve yurt dışından çok sayıda sedef hastasının şifa bulduğu kaplıca da otelde doluluk oranı yüzde yüzün üzerine çıkarken, kaplıcaya günü birlik ziyarete gelenlerde de yoğunluk yaşanıyor. Özellikle Rusya, Almanya, İngiltere, Makedonya gibi dünyanın çeşitli yerlerinden gelen çok sayıda sedef hastası tedavi oluyor. Doğal güzelliği ile de göz dolduran kaplıca tesisleri ilçede evlenecek olan gençlerin de uğrak mekanı olma özelliği taşıyor. Evlenecek genç çiftler özellikle düğün günü gelinlik ve damatlıkla kaplıcaya gelerek fotoğraf çekimi yaptırıyor.

'BURASI TÜRK DEVLETLERİNİN EVİ'
Kangal Balıklı Kaplıca işletmecisi Fuat Ünsal, mevsimin açılması ile birlikte kaplıcalarına yoğun bir talep olduğunu söyledi. Balıkların sedef hastalığı tedavisinde büyük rol oynadığını söyleyen Ünsal, "Balıkların Sedef hastalığının tedavisinde çok büyük etkileri vardır bu selenyumlu suyla birleştiği zaman yüzde 30 balık, yüzde 70 su etkilidir. Suda selenyum, silisyum ve daha çeşitli mineraller vardır. Bu yüzden çok iyi sonuçlar almaktadır ve suyun antiseptiklik olmasını içeren mineraller vardır. Bu balıklar her yıl kendilerini 8-10 defa yeniler. Dünyanın her tarafından Rusya'dan, Almanya'dan, İngiltere'den her bölgeden insanlar buraya gelip burada tedavi oluyorlar. Zaten Türk devletlerinin sanki evi gibi burası" dedi.

'ALMANYA'DA DOKTORLAR ÖNERİYOR'
Almanya'da yaşayan ve 2 sene önce sedef hastalığına yakalanan Sukan Öznek (52), gelmeden önce Alman doktorlara sorduğunu ve balıklı kaplıcayı önerileri üzerine geldiğini söyleyerek şöyle konuştu:
"1,5-2 sene önce sedef hastası oldum. Bundan önce alerjim vardı. Bugün yeni geldim ve havuza girdim ilk defa girmeme rağmen ellerimin üzerinde beyaz kabuklar vardı, 3 saat kaldım ve balıklar o kabukları hep aldı. Ben burasını çok doğal buluyorum. Gerçekten gelinip hastalığın şifası bulunacak bir yer olarak görüyorum. Bundan 30 sene önce yine gelmiştim. O zaman tesis falan yoktu, çok bakımsızdı şimdi baya bir değişiklik var. Hijyenik, temiz gelinmesi gereken bir yer. 30 sene önce burasını babam bir Alman dergisinde okumuş. Dergide burasının cilt hastalıklarına iyi gelindiği yazıyormuş. 30 sene önce Almanlar burayı keşfetmiş ve buradan balık götürmüş. Duyunca da biz gelmiştik 30 sene önce. O zamanla şimdi arasında çok değişiklik var. Buraya geldiğimde çok ilerlemiş sedef hastaları da gördüm. Benim ki Allah'a şükür o kadar iyi. Balıklar o yaraların olduğu yerlere gidiyor. Gördüğüm kadarıyla 3 türlü balık var. Birisi geliyor kontrol ediyor, onun adını kontrol doktoru koydum. Birisi geliyor atıcı geliyor vuruyor yaraya diğeri de geliyor yine okşuyor. Faydalı olduğuna inanıyorum. Herkese tavsiye ediyorum. İlla hastaların gelmesi şart değil herkesin gelmesini öneriyorum. Buraya gelmeden önce Almanya'daki doktoruma da sordum, o da burayı biliyormuş gitmemi önerdi. Almanya'da bile doktorlar burayı biliyor ve öneriyor. Doktoruma sorup geldim. Almanya'daki cilt doktorları da buranın faydalı olduğunu söylüyor."

'YENİ DOĞMUŞ GİBİ OLDUM'
Didim'de otel işletmeciliği yapan Remzi Atabay (48) ise oğlunun sedef hastası olduğunu ve araştırma yapmak için geldiğini söyledi. Atabey "Oğlum sedef hastası. Ben de Erzincan'a giderken bir uğrayıp bakıyım dedim. Gerçekten muhteşem bir yer. İnsanlar burada balıklardan şifa buluyor. Bir Erzincanlı olmama rağmen buraya ilk defa geldim. Doğası da harika. Balıklar güzel. Yerli yabancı çok kişi var. Sivas'a gelip de buraya uğramadan giden insan çok şey kaybetmiş olur. Ben buradan 50-100 sefer geçmişimdir ilk defa eşimin sayesinde geldik. Oğlumda sedef var. Dönüşte de oğlumu göndereceğim. Tedavi ile ilgili araştırma yaptım burada. Havuza girince hastalığım olmamasına rağmen balıklar beni sardı ve çok rahatladım. Sanki yeni doğmuş gibi terapi oldum" ifadelerini kullandı.

DÜĞÜNDEN ÖNCE KAPLICAYA
Düğün günü balıklı kaplıcaya fotoğraf çekimi için gelen damat Adem Akdağ (26) balıklı kaplıcanın dünyaca ünlü bir yer olduğunu ve Kangal'da gelin damadın balıklı kaplıcada fotoğraf çektirmesinin adet olduğunu söyledi. Akdağ, "Akşam düğünümüz var. Gelin hanımla buraya fotoğraf çektirmeye geldik. Çok heyecanlıyız" dedi. Gelin Ayşenur Akdağ (23) ise "Kangal'a gelin geliyorum. Tokat Erbaalı'yım. Balıklı Kaplıcada fotoğraf çektirmek adetten dediler, biz de buraya fotoğraf çektirmeye geldik. Burasını seviyorum güzel bir yer" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:
-Kaplıcadan görüntüler
-Havuzlara girenlerin görüntüsü
-Balıkların görüntüleri
-Kaplıca işletmecisi Ünsal'ın açıklamaları
-Kaplıcaya gelenlerin konuşmaları
-Detaylar

Haber-Kamera: İrfan ÖZŞEKER-Hakan KALELİ/(KANGAL)Sivas, (DHA)

====================================

EKMOK, Motosiklet Festivali'ni bu yıl Midilli'de düzenliyor

Edremit Körfezi Motosiklet Kulübü (EKMOK) tarafından organize edilen Uluslararası Motosiklet Festivali'nin 6'ncısı, bu yıl 3-6 Ağustos tarihleri arasında Yunanistan'ın Midilli Adası'nda düzenleniyor.

Balıkesir'in Edremit ilçesinde faaliyet gösteren Edremit Motosiklet Kulübü, 6'ncı Uluslararası Motosiklet Festivali'ni Yunanistan'ın Midilli Adası'nda düzenliyor. Türkiye’nin dört bir yanından 150 motosikletli, festivale katılmak için Ayvalık ilçesindeki Deniz Hudut Kapısı’ndan feribotlarla Midilli Adası’na geçti. Festivalin Midilli'deki kardeş motosiklet kulübüyle ortaklaşa organize edildiğini söyleyen EKMOK Yönetim Kurulu Üyesi Besim Eraslan, organizasyona ilginin yoğun olduğunu söyledi.

5 yıldan bu yana Edremit ve çevre ilçelerinde düzenledikleri motosiklet festivalinin bu yıl 3-4-5 ve 6 Ağustos tarihlerinde Yunanistan’ın Midilli Adası’nda gerçekleşeceğini kaydeden Eraslan, “Bu yıl festivalimize Edremit’teki kulüp üyelerimiz dışında, İstanbul, İzmir, Bursa, Eskişehir, Antalya, Balıkesir gibi Türkiye’nin bir çok kentinden motosiklet tutkunları katılıyor. Festival kapsamında Midilli Adası turu, geziler, konserler gibi birçok etkinlik düzenlenecek. Beraberimizde getireceğimiz çadırlarla kamplar kuracağız. Bol bol denize girip, eğleneceğiz. Tüm bunları yaparken de Ege’nin iki yakasındaki Türk-Yunan dostluğunun da pekiştirilmesine katkı vermeye çalışacağız" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

- Motosikletlerden görüntüler
- EKMOK Yönetim Kurulu Üyesi Besim Eraslan açıklamalar
- Detay görüntüler
- Festivale katılacak motosikletlilerden görüşler.

Haber-Kamera: Tuncel YILMAZ-Hüsnü EVREN/AYVALIK(Balıkesir), (DHA)

Görüntü süresi 3 dakika 28 saniye. 176 MB.

====================================