Yurt ücretleri el yakıyor

SAMSUN (İHA) - Bu yıl üniversiteye yeni başlayacak öğrencilerin aileleri çocuklarının kalacağı yeri kara kara düşünmeye başladı. El yakan yurt ücretleri yıllık asgari 1.5 milyar lirayı gözden çıkarmayı gerektirirken, üniversiteye yeni başlayacaklar için bir kaç arkadaş bir araya gelip ev kiralamak da oldukça zor.

Samsun'da değişik öğrenci yurtlarındaki aylık fiyatlar 150 milyon liradan başlayıp 350 milyon liraya kadar çıkıyor. Şehrin en pahalı yurtlarından biri olan Ülker Emiroğlu Yüksek Öğretim Kız Öğrenci Yurdu'nun Genel Müdürü Ülker Emiroğlu, yıllık kayıt ücretlerinin odalarda kalacak öğrenci sayısına göre 2 milyar lira ile 3.5 milyar lira arasında olduğunu belirterek, ildeki yurtlarda yıllık fiyatların verilen hizmete göre 1.5 milyar lira ile 3.5 milyar lira arasında değiştiğini söyledi.

Reklam
Reklam

Ekonomik durumu iyi olan özellikle kız öğrencilerin ailelerinin yurtları tercih ettiğini kaydeden Ülker Emiroğlu, "Zaten ilk sene öğrenciler ayrı ev tutamıyor. Çünkü, ayrı ev tutacak arkadaş grubunu bulamıyor. Özgürlüğü arayan öğrenciler genellikle ikinci yıl arkadaş grubunu da oluşturarak evlere taşınıyor. Fakat, öğrencilerin başarısı için yurtlar tercih edilmelidir. Çünkü, biz her türlü hizmeti veriyoruz. Ayrı eve taşınan öğrenciler ders mi çalışacak, bulaşık, çamaşır mı yıkayacak yoksa soba mı yakacak? Öğrencilerimizin sağlığı ve başarısı için yurtlar tercih edilmeli" dedi.

Karadeniz Bölgesi'nin en büyük kız öğrenci yurdu olduklarına dikkat çeken Ülker Emiroğlu, aldıkları ücretlerin yüzde 65'inin su, elektrik, ısınma gibi genel giderlere gittiğini, personel maaşlarının bile bu masrafın içinde olmadığını kaydetti. Emiroğlu, "Türkiye şartlarında çocuklarını okutacak aileler için rakamlar çok yüksek. 600-700 milyon lira maaş alan bir aile üniversiteye giden çocuğunu nasıl okutacak? Ben bile düşündükçe rahatsız oluyorum. Bu ailenin başka çocuğu yok mu? Ev kirası, kışlık yakacak masrafı, üstüne bir de üniversiteyi kazanmanın sevincini yaşayan çocuğunun masrafları. Allah üniversitede çocuğu okuyacaklara yardım etsin. Mümkün olsa da rakamları düşük tutsak. Ancak, vakıf yurtlarının 150 milyon, ev kiralarının 150-500 milyon lira olduğu yerde bizim rakamlarımız çok uygun. Çünkü biz hizmet veriyoruz. Bizim yurdumuzda kalan öğrenci okulunu en iyi derecelerle bitirir. 'Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur' düşüncesiyle spor salonu bile açtık. Bunların hepsi masraf. Biz kapılarımızı 23.00'te kapatıyoruz. Güveniliriz. Çocuklarımızı da güvenilir yerlere teslim etmeliyiz" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Günümüzde üniversite okumanın hayli zor olduğuna da işaret eden Emiroğlu, bir öğrencinin kira dışında aylık asgari 200 milyon lira masrafı olduğuna da değindi.
Ev kiralarının semtine göre 150-500 milyon lira arasında değiştiği Samsun'da ev sahiplerinin öğrencilere ev vermek istememesi ise ayrı bir dert. Bu düşünce tarzı özellikle Eylül aylarında Samsun'da kira artışlarına neden oluyor. Yurtlarda ilk yılını doldurduktan sonra birkaç arkadaşın kiralık ev tutmak için Eylül ortalarında bir araya geleceğini kaydeden emlakçılar, "Eylül ayında işler hareketlenir. Bunda üniversite öğrencilerinin büyük payı olur. Ancak, Türkiye'deki mevcut ekonomik şartlarda ev sahiplerinin de insaflı olması ve kiralarını arttırmaması gerekir. Çünkü, eğitim bizim ülkemiz için çok önemli. Zaten ülkemiz ekonomik olarak düzlüğe çıkmış değil. Çocuklarını okutacak aileler kara kara düşünmeye başladı. Emlak fiyatlarında orta yol tutulmalıdır" açıklamasını yaptı.

Öte yandan, bazı dernekler de kendi meslek gruplarıyla ilgili girişimlere başladı. Örneğin; Polis Emeklileri Derneği Samsun Şube Başkanı Metin Çağlarırmak, her yıl üniversiteyi kazanıp kalacak yer sıkıntısı çeken polis çocukları için 19 Mayıs Polis Meslek Yüksek Okulu 1. Sınıf Emniyet Müdürü Hüseyin Yılmaz'dan yardım istedi. Çağlarırmak, "Polisokulu'nda bir-iki lojman 19 Mayıs Üniversitesi'ni kazanan polis çocukları için ayrılabilirse çok iyi olur. Kiralar çok yüksek. Bir polis memurunun üniversiteli çocuğu için mevcut kiraları ödemesi mümkün değil. Bu tür konularda eğitim adına çocuklarımıza sahip çıkmalıyız" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Öte yandan psikiyatrlar, ailelerin yaptıkları masraflarla ilgili olarak çocuklarının yanında konuşmalarının yanlış olduğuna dikkat çekti. Psikiyatr Nejat Akyol, "Yıllarca, kurs ve sınavlara girip nihayet üniversiteyi kazanan, kazanana kadar akla gelmeyecek sıkıntılar çeken gençlerin yanında aileleri parasal konulara fazla girmese iyi olur. Zaten durumun farkında olan gencin yanında bir de kayıt ve masraflar gündeme getirilirse o gencin okuma hevesi kırılabilir. Ekonomik durumu iyi olmayan aileler, 'Bu da geçer', 'Biz neleri atlatmadık ki', 'Sıkıntı insan içindir, hem çocuğumuz okur hem de bu sıkıntıyı da atlatırız', 'Bizimki de dert mi, şu dünyada ne dertliler var' gibi rahatlatıcı, umut verici, zorlukları aşmakta yardımcı olacak motive edici konuşmalar yapılmalıdır" dedi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Funda Elmacıoğlu ise Türkiye'de üniversitede okuyan öğrenciler için sosyal projeler geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. Elmacıoğlu, "Örneğin bizim üniversitemizde bazı öğrencilerimize part-tıme olarak derslerini aksatmayacak şekilde iş veriliyor. Bu uygulama bütün üniversitelerde yaygınlaştırılmalı. Eğer bir üniversitenin personele ihtiyacı varsa bu personeli öğrencileri arasından uygun işler için seçmeli. Gençlerimiz de aktif ve dinamik olmalı. Çalışarak okulunu bitiren insanlarımız dikkate alınıp her türlü zorluğa göğüs gerilmeli. Bunu hem anne-babalar hem de öğrenciler yapmalı. Maddi durumu iyi insanlarımız da özellikle eğitim-öğretim sezonunun başladığı ilk 3 ay elinden gelen yardımı yapmalı" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam