Yürürlüğe giren göçmen anlaşmasına tepkiler ihtiyatlı

Yunan adalarından Türkiye'ye 202 göçmenin iade edilmesiyle fiilen yürürlüğe giren Türkiye - AB anlaşması konusunda Guardian 'Önemli ilerleme mi, bedenlerin takası mı?' sorusunu soruyor. Independent ise anlaşmanın önünde büyük zorlukların olduğunu yazıyor.

Yunan adalarından Türkiye'ye 202 göçmenin iade edilmesiyle fiilen yürürlüğe giren Türkiye - AB anlaşması İngiltere basınında da geniş yer buluyor.

Guardiangazetesi, 'Önemli ilerleme mi, bedenlerin takası mı?' sorusunu sorduğu haberde, "Dün yapılan iadeler beklenenin aksine sükunet içerisinde gerçekleşti. Dikili'ye getirilen göçmenler daha sonra ilçe sakinlerinin rahatlamış bakışları arasında kalacakları müleci kampına götürüldüler" diyor.

Haber şöyle devam ediyor:

"Ancak bu at pazarlığının en kötü günlerini henüz görmemiş olabiliriz. Sayıları iade edilen göçmenleri geçen gazetecilerin bulunduğu sahile sakin biçimde gelen göçmenler anlaşma için gerçek bir test değildi.

Reklam
Reklam

"Türkiye'ye iade edilen 202 kişinin sadece 2'si Suriyeliydi. Geriye kalanlarsa Pakistanlıydı. Yani aslında anlaşmanın yürürlüğe giriş tarihi beklenmeden Türkiye'ye gönderilmeleri mümkündü. Bir de Yunanistan hükümetinin iade için belirlediği bir grup Afgan vardı.

"Göç uzmanları Yunan yetkililer Suriyelileri rızaları dışında Türkiye'ye göndermeye kalkışırsa anlaşmanın ne derece sağlam duracağından şüpheli.

"Kağıt üzerindeki anlaşma Türkiye'nin 'güvenli ülke' olarak kabul edilmesinden dolayı Suriyelilerin iadesini mümkün kılıyor. Ancak bu anlaşma maddesinin yasal dayanağının olup olmadığı imzaların atıldığı günden bu yana tartışıyor. Son kararıysa gelecek günlerde ya da haftalarda Yunan yetkililer verecek.

'Hala yanıtsız kalan sorular var'**Independent**gazetesinde Memphis Barker imzalı bir yorum yazısında da dünkü görece sakin görüntülerin yanıltıcı olabileceği uyarısı yapılıyor:

"Dün iade edilenlerin büyük kısmı Pakistanlıydı. Yunan yetkililer Suriyelileri iade etmeye başladığında işler çirkinleşebilir. Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan bir Suriyeli 'Bizi geri göndermeye kalkarlarsa kendimi de eşimi ve çocuğumu da denize atarım' diyordu.

Reklam
Reklam

"Bazı sorular hala yanıtsız. Yunanistan göçün yönetiminde üstlendiği yeni rolün altından kalkabilecek mi? Brüksel'e göre bu sorunun yanıtı 'Evet'. Ancak 4 Nisan tarihinde göçmen iadelerinin başlayabilmesi için Yunanistan'a danışmanlık yapan bir AB yetkilisi daha gerçekçi bir yorum yaparak 'Yunan devletini kurmak için bir haftamız var' diyordu.

"Öte yandan Türkiye'ninse Suriye sınırındaki göçmenleri vurduğu, birçok mülteciyi de rızaları dışında Suriye'ye geri gönderdiği yönğnde iddialar var.

"AB'nin bu gibi rahatsız edici gerçekleri bir kenara itmek gibi kötü bir huyu var. Ancak bizim görevimiz de konuyu yakından takip eden yetkilileri dinlemek ve söylediklerini aktarmak."

Times: İade edilen göçmenleri belirsizlik bekliyor**Times**gazetesindeyse Kırklareli'nin Pehlivanköy köyünde kurulan 750 kişilik yeni mülteci kampından yazılan bir haberde, "Buraya getirilen göçmenler için Avrupa hayalleri son buluyor deniyor:

"Cumartesi günü açılan bu tesiste duvarlardaki boyalar dahi daha tam olarak kurumuş değil. Yunanistan'dan getirilecek en az 750 göçmen için burası yeni barınakları olacak.

Reklam
Reklam

"Ancak Türkiye'deki kampların koşulları konusunda çok sayıda şüphe var. Aralık ayında çıkan bir Uluslararası Af Örgütü raporu, bazı Suriyeli mültecilerin kamplarda dövülüp üzerlerindeki değerli eşyaların tümü alındıktan sonra Suriye'ye geri gönderildiğini yazıyordu.

"Türkiye'ye gönderilen göçmenlerin durumu ise belirsiz. Çünkü Türkiye uluslararası Cenevre sözleşmesine taraf değil ve iade edilen Afganları, ülkelerinde savaş olmasına rağmen geri iade etme hakkına sahip."