Yüz surat davul derisi (veya mahkeme duvarı) ne demek? Yüz surat davul derisi (veya mahkeme duvarı) TDK sözlük anlamı nedir?

Birleşik fiiller ve deyimler tek bir kelimeden oluşabilecekleri gibi iki ayrı kelimeden de oluşabilirler. Hatta kimi zaman ikiden daha fazla kelime içeren sözcük öbekleri halinde görülürler. Bu ifadeler, tıpkı atasözleri gibi kısa, açıklayıcı sözlerdir. Ancak atasözleri gibi net olmayıp mecaz içerebilirler. Atasözleri, deyimler ve birleşik fiiller, anlatımı güçlendiren ve dili zenginleştiren araçlardır. Yüz surat davul derisi (veya mahkeme duvarı) ifadesi de bu zenginliklerden biridir. Yüz surat davul derisi (veya mahkeme duvarı) ne demektir?

Atasözleri, genellikle kısa cümlelerdir. Bir anlam yoğunluğu vardır ve öğüt verirler. Deyimler ve birleşik fiiller ise, öğüt verme amacı gütmezler. Ancak tıpkı atasözleri gibi bir anlam yoğunluğu içerirler. Bu kelime grupları, belirli durumlarda çarpıcı anlamlarından yararlanmak üzere kullanılırlar. Yüz surat davul derisi (veya mahkeme duvarı) ifadesi de böyle bir kullanıma sahiptir. Yüz surat davul derisi (veya mahkeme duvarı) ne anlama gelir?

Yüz surat davul derisi (veya mahkeme duvarı) Ne Demek? Yüz surat davul derisi (veya mahkeme duvarı) TDK sözlük anlamı nedir?

  • Yüz surat davul derisi (veya mahkeme duvarı) TDK sözlüğe göre 1 farklı anlama sahiptir.
Reklam
Reklam

Yüz surat davul derisi (veya mahkeme duvarı) TDK sözlük anlamı şu şekildedir:

  1. teklifsiz konuşmada utanması olmayanlar için söylenen bir söz

Yüz surat davul derisi (veya mahkeme duvarı) ile Kurulan Atasözleri, Deyimler ve Birleşik Fiiller

yüz bulmak yüz bulunca astar istemek yüz çevirmek
yüz etmek yüz geri etmek yüz göstermek
yüz kızartmak yüz kızdırmak yüz sürmek
yüz takınmak yüz tutmak yüz tutmak
yüzü sararmak yüz verince astar istemek yüz vermemek
yüz yapmak yüz yazmak yüz yüzden utanır
yüze çıkmak yüze duramamak yüze gelmek
yüze gülmek yüze vurmak yüzü açılmak
yüzü düşmek yüzü asılmak yüzü görmemek
yüzü gözü açılmak yüzü gülmek yüzü kâğıt gibi olmak
yüzü kalmamak yüzü karışmak (veya allak bullak olmak veya alabora olmak) yüzü kasap süngeriyle silinmiş
yüzü kireç kesilmek yüzü kireç gibi olmak (veya ağarmak) yüzü kızarmak
yüzü olmamak yüzü seçilmemek yüzü sıcak olmak
yüzü suyu hürmetine yüzü suyuna yüzü soğuk olmak
yüzü tutmamak yüzü yazılı kalmak yüzü yere gelmek (veya geçmek)
yüzünden akmak yüzünden düşen bin parça olmak yüzünden kan damlamak
yüzünden okumak yüzüne bağırmak yüzüne bakamaz olmak
yüzüne bakılır olmak yüzüne bakılacak gibi olmak yüzüne bakılmaz olmak
yüzüne bakmamak yüzünün derisi yere geçmek yüzüne bakmaya kıyamamak
yüzüne bir daha bakmamak yüzüne duramamak yüzüne gözüne bulaştırmak
yüzüne gülmek yüzüne hasret kalmak yüzüne kan gelmek
yüzüne karşı yüzüne su çarpmak yüzüne tükürseler yağmur yağıyor sanır
yüzüne vurmak (veya çarpmak) yüzünü ağartmak yüzünü buruşturmak (veya ekşitmek)
yüzünü duvara yapıştırmak yüzünü gören cennetlik yüzünü görmemek
yüzünü gözünü açmak yüzünü güldürmek yüzünü karartmak
yüzünü kara çıkarmak yüzünü kızartmak (veya kızdırmak) yüzünü kızartmak
yüzünü şeytan görsün yüzünü unutmak yüzüne yazmak
yüzünü yere getirmek (veya geçirmek) yüzünün derisi kalın yüzünüze güller
Anahtar Kelimeler: