Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Şenol koronavirüs vaka sayılarının 500'ün altına inmediği takdirde okulların yüz yüze eğitime açılmasını risk olarak değerlendirdiğine dair açıklama yaptı. Prof. Dr. Esin Şenol açıklamasında 100 ve 300 koronavirüslü hasta sayısı görüldüğünde "içimiz rahat edebilir" dedi. Binlerce öğrenci okullar ne zaman açılacak araştırıyor, peki okullar 21 Eylül'de açılacak mı?
Binlerce öğrencinin merakla beklediği okullar ne zaman açılacak sorusunun cevabı 21 Eylül olarak açıklanmıştı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "21 Eylül'de belirli sınıflarda yüz yüze eğitimi başlatacağız. Şu anda bununla ilgili bir değişiklik yok." demişti. Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Şenol, 21 Eylül'de okulların yüz yüze eğitime açılması için, yeni vaka sayısının 500'ün altına inmesi gerektiğini vurgulayarak, "100-300 arasında vaka gördüğümüzde içimiz rahat edebilir." dedi. Prof. Dr. Esin Şenol şu an ki koronavirüs verilerinin ölümcül bir seyirle devam ettiğini belirtti. Gelen açıklamalarla veliler, 21 Eylül'de okullar açılacak mı araştırıyor.
21 Eylül tarihi yaklaştıkça yüz yüze eğitim ne zaman başlayacak hala araştırmalar yapılıyor. Koronavirüslü hasta sayısının artmasıyla birlikte yüz yüze eğitime başlama tarihinin de öteleneceğini düşünen veliler merakla net bilgiyi bekliyor. Prof. Dr. Esin Şenol pandeminin kontrol altına alındığını belirten ülkelerde ölüm sayılarında ve vaka oranlarında ciddi artış olduğunu belirterek, okullarını yeniden açan ülkelerin tekrar kısıtlamaya gittiğini, koronavirüs döneminde okulların açılmasının nasıl deneyimlendiğini anlattı. Şenol; "Salgının dünyada tekrar yükselme eğilimine girmesi söz konusu. Pek çok ülkede riskli bölgelerde tekrar kısıtlamaya yönelik kararlar uygulanmaya başlanıyor. Mesela Avusturalya, İspanya, Yeni Zellanda gibi ülkeler tekrar yeni kısıtlamalara gidiyor. Virüsün pek çok ülkede kontrol altına alınmışken şimdi yeniden yükselmesi, okulların açılması nedeniyle yaşanan bir deneyimleme." diye konuştu. Prof. Dr. Esin Şenol en önemli bulaş yolunun taziye, düğün, taziye ve seyahat kısıtlamasının büyük önem taşıdığını vurguladı.
Farklı ülkelerde pandemi sonrası okulların açılmasıyla birlikte tekrar kısıtlamaların geldiğini aktaran Şenol Avusturalya'da yaşananları anlattı. Okullar açıldığında bir ülkede vaka sayılarının artış göstermesi halinde toplumdaki pandemiyle baş etme yollarının tekrar devreye sokulduğunu anlatan Şenol, "Yani ülkeler, daha önce salgınla hangi yöntemlerle baş edebilmişse yine o yöntemlere başvurur. Örneğin Avusturalya'da olduğu gibi bazı ülkeler sınırları, bazı ülkeler ise yeniden toplumsal etkinliklerin en hareketli olduğu yerleri kapatıyor. Türkiye'de salgın tekrar yükselme eğilimine girdi ve bu henüz okulları açamamışken oldu. Dolayısıyla bizim yapmamız gereken şey, toplumda salgını mutlaka kontrol altına alma çabalarına tekrar dönmektir, alınan önlemleri tekrar tekrar gözden geçirmektir. Biz ve Amerika gibi ülkeler, birinci dalganın ikinci pikine doğru bir yükselme görüyoruz. Öte yandan şehirlerarası seyahatler de yine önemli bir etken. Cenaze yemekleri ve taziye ziyaretleri de aynı şekilde. Yani toplanmanın olduğu ve hayatın anahtarı olmayan alanların kısıtlanması önem taşıyor." dedi.
Okulların yüz yüze eğitime açılması için hastalık seyrinin oldukça önemli olduğunu aktaran Şenol, okulların açılması için salgının toplumun genelinde kontrol altına alınması gerektiğini aktardı. Şenol; Okullarda mesafenin korunacağı, altyapının iyi hazırlandığı ve temaslı çalışmanın iyi yürütüleceği bir sistemin derhal kurulması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu. Bu hastalık hiçbir zaman yok olmayacak. Ne zamana kadar? Aşı bulunana kadar. Okulların yüz yüze olarak açılabilmesi için Türkiye'de yeni vaka sayısının en azından 500'ün altına inmesi lazım, 100-300 arasında vaka gördüğümüzde içimiz rahat edebilir." açıklamasında bulundu.