Yüzde 8 civarı büyüme bekleniyor

İSTANBUL (İHA) - İstanbul Sanayi Odası, 2004 yılı üçüncü üç ayında büyüme hızı oranının küçülmesi nedeniyle yıl sonunda büyümenin yüzde 8'ler civarında gerçekleşmesinin tahmin edildiğini bildirdi.

İstanbul Sanayi Odası tarafından hazırlanan "Türkiye Ekonomisi 2005" başlıklı yayınlandı. Rapora göre, son yıllarda dünya ekonomisindeki toparlanma, 2004 yılında daha da güçlendi. Dünya ekonomisinin temel göstergelerine bakıldığında olumlu bir tablo görüldü. Uluslararası Para Fonu 2004 yılında dünya hasılasının yüzde 5 oranında artacağını tahmin etti. Böylece, dünya hasılası tarihsel gelişme sürecinde ortalama yüzde 4 olan büyüme hızı aşılmış olacak.

Reklam
Reklam

Raporda, gelişmiş ülkelerde milli hasılanın 2004 yılında ortalama olarak yüzde 3.6 büyümesinin beklendiği belirtilerek,"Gelişmekte olan ülkelerde ise milli hasıla artışının

yüzde 6.6'ya ulaşması tahmin edilmektedir. Gelişmekte olan ülkeler arasında yüzde 6.4'lük büyüme beklentisiyle Hindistan ve yüzde 9'u aşan büyüme performansıyla Çin özellikle dikkati çekmektedir. Uluslararası Para Fonu, dünya ekonomisinin 2005 yılında da tatmin edici bir büyüme içinde olacağı ancak büyüme hızının biraz düşeceği beklentisi içindedir. IMF'in 2005 için büyüme öngörüsü yüzde 4.3 düzeyindedir" denildi.

Raporda şöyle devam edildi:

"2004 yılında ortaya çıkan ekonomik canlanma, gelişmiş ülkelerde fiyat hareketlerini hafifçe uyarmıştır. Gelişmekte olan ülkelerde ekonomik canlanmaya rağmen tüketici fiyatlarında 2004 için hafif bir düşme tahmini yapılmıştır. Bu ülkelerde tüketici fiyatlarındaki ortalama artış yüzde 6'dır.

2004 yılında dünya ticaret hacminde mal ve hizmet olarak yüzde 8.8 gibi oldukça yüksek bir artış olduğu tahmin edilmektedir. Dünya ticaret hacminin 2005 yılında da hızla büyümeye devam edeceği beklenmektedir. Dünya ekonomisini önümüzdeki dönemde zorlayabilecek 5 risk faktörü bulunmaktadır. Öncelikle dünya ekonomisinin rezerv parası konumundaki doların geleceğine ilişkin endişeler artmaktadır. Dolardaki aşırı değer kaybına rağmen ABD'nin cari açığı sürekli olarak yeni rekorlar kırmaktadır. Öyle anlaşılmaktadır ki dolar bir miktar daha değer kaybetse dahi ABD'nin cari açık sorunu kontrol altına alınamayacaktır. Bu durum, doların kontrolsüz bir şekilde düşme ihtimalini gündeme getirmektedir. Kontrolsüz bir şekilde düşen doların global finansal yapıyı sarsması ciddi bir olasılıktır.

Reklam
Reklam

ABD'nin kontrol altına alınamayan cari açığı, bu ülkede korumacı politikaların güçlenmesine yol açabilir. ABD'de de ortaya çıkabilecek korumacı eğilimlerin diğer ülkelerce benimsenmesi beklenmelidir. Bu husus ikinci risk faktörünü oluşturmaktadır. ABD ekonomisiyle ilişkili bir diğer risk faktörü ise bu ülkenin bütçe açıklarıdır. ABD yönetiminin bu açıklara karşı düşündüğü tedbirlerin yetersizliği endişeleri artırmaktadır.

Çin ekonomisinin 2004'ün son çeyreğinde de hızlı bir büyüme içinde olması, ülkedeki yatırım faaliyetinin hız kesmeden devam etmesi, ekonomik konjonktürde ani ve sert dönüş olasılığını kuvvetlendirmektedir. Çin bankacılık kesiminin, ülke ekonomisini sübvanse eden bir unsur olarak kullanılmasının, finansal kesimde aşırı bir risk birikimi oluşturmasından endişe edilmektedir.

Beşinci risk faktörü ise 2004'ün son aylarında yeniden yükselmeye başlayan petrol fiyatlarıdır. Bu risk unsurlarının birbirlerini besleyerek dünya genelinde daha yüksek enflasyon ve faiz oranlarına yol açması mümkündür. O nedenle, 2005 finansal piyasalarda tedirginliğin arttığı bir yıl olacaktır."

Reklam
Reklam

Son iki yılda olduğu gibi 2004 yılında da GSMH büyüme hedefinin yüzde 5.0 olarak belirlendiği belirtilen raporda, "Ancak bilindiği gibi 2001 yılı krizi sonrasında, ekonomideki olumlu gelişmeler sonucunda program hedeflerinin oldukça üzerinde büyümeler elde edilmiştir. 2005 yılı ekonomik programında 2004 yılı için yüzde 5.0'lık GSMH büyüme hızı beklentisine karşılık, gerçekleşme tahmini yüzde 10.0 olarak öngörülmüştür" denildi.

Raporda şu bilgiler verildi:

"DİE tarafından yayımlanan üçer aylık milli gelir tahminlerine göre 2004 yılı ilk üç ayında GSMH'da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12.4'lük artış gerçekleşmiştir. Bu artış, 2003 yılı ilk üç ayındaki yüzde 7.4'lük büyümenin üzerine gerçekleşmesi nedeniyle oldukça önemli bir gelişmedir. 2004 yılı ikinci üç ayında ise GSMH, sabit fiyatlarla 2003 yılı ikinci üç ayına göre yüzde 14.4 oranında büyüme göstermiştir. Bu büyüme de 2003 yılının aynı dönemindeki yüzde 3.6'lık büyümenin üzerine gerçekleşmesi nedeniyle çok iyi bir performansı işaret etmektedir. İlk iki çeyrekteki yüksek oranlı büyümeler iyi bir performansı işaret ederken, yılın üçüncü çeyreğinde büyüme oranı beklentilerin oldukça altında yüzde 4.7 olarak gerçekleşmiştir. 2004 yılı üçüncü üç ayında büyüme hızı oranının küçülmesi nedeniyle yıl sonunda büyümenin yüzde 8'ler civarında gerçekleşmesi tahmin edilmektedir. Son 3 yılın en yüksek büyüme oranı olacak yüzde 8'lik artış, Türkiye'yi 2004 yılında en yüksek büyüme hızını gerçekleştiren ülkeler arasına taşıyacaktır.

Reklam
Reklam

2004 yılı ekonomik programında tarım sektörü katma değerinin yüzde 5 oranında artması öngörülmüştür. 2005 yılı programında ise gerçekleşme tahmini olarak tarım sektörü katma değeri artış oranı yüzde 3.1 olarak belirlenmiştir. 2004 yılı ekonomik programında, sanayi sektörü büyümesi için öngörülen büyüme oranı yüzde 4.9 iken, bu oran 2005 yılı programında yüzde 10.8 olarak düzeltilmiştir. Mart 2002 ayından itibaren olumlu gelişmesini sürdüren sanayi sektörü, 2002 ve 2003 yıllarında ekonominin büyümesinde baş aktör olmuştur.

2004 yılında ise aylık sanayi üretim endeksine göre Ocak ayındaki yüzde 5.7'lik büyümeden sonra, aylık büyüme oranları son dönemlerin en üst noktalarına ulaşmıştır.

Bu gelişmede dayanıklı tüketim ve yatırım malı üreten alt sektörlerin çok başarılı bir performans göstermeleri başlıca etken olurken, bu alt sektörlerdeki başarının temel nedeni ise ertelenmiş talepteki patlama ve bu ürünlerin ihracatındaki artıştır. Yılın ikinci yarısında ise Kasım ayı hariç sanayi üretim hızı geçen yıla göre yavaşlamıştır. Bu yavaşlama doğrultusunda 2004 yılı üçüncü üç ayında GSMH büyüme hızı yüzde 4.7 olarak gerçekleşmiştir. Bu eğilimin 2004 yılı son üç ayında da devam etmesi ve GSMH büyüme hızının yüzde 4-5 arasında gerçekleşmesi beklenmektedir.

Reklam
Reklam

Hizmet sektörü faaliyet kollarında inşaat sektörü oldukça önemli bir yere sahiptir. Buna karşılık inşaat sektörü, ekonomide son 10 yıllık dönemde en fazla yara alan sektör olarak gözükmektedir. Eski yıllarda sektörün GSMH içindeki payı yüzde 6 civarlarında iken, bu oran 2004 yılı ilk 9 ayında yüzde 3.4'e gerilemiştir.

2001 krizi sonrası, son üç yılda ekonomi olumlu bir büyüme performansı gösterirken, inşaat sektörü katma değeri 2002'de yüzde 4.9, 2003'te yüzde 9.0 oranında gerilemiştir. 2004 yılında ise ilk üç ayda yüzde 2.9, ikinci üç ayda yüzde 0.2 büyümüş, üçüncü üç ayda ise yüzde 1.0 oranında küçülmüştür. İnşaat sektöründe görülen bu olumsuz gelişmelerde, kamu inşaat yatırımlarının önemli ölçüde düşüş göstermesi oldukça etkili olmuştur. Faiz dışı fazladaki başarının maliyeti, diğer etkilerinin yanısıra kamu inşaat yatırımlarında azalma şeklinde ortaya çıkmıştır.

Ekonominin ikinci ana sektörü olan ticaret sektöründe, sanayi sektöründeki olumlu gelişme ve ithalattaki büyük artışın etkisiyle ilk üç ayda yaratılan katma değer yüzde 16.3 oranında artarken, ikinci üç aydaki büyüme yüzde 19.1 olarak gerçekleşmiştir. Yılın üçüncü üç ayında ise ticaret sektöründeki büyüme hızı yüzde 7.1'e gerilemiştir.

Reklam
Reklam

Ticaret sektöründe görülen bu hız kesmesinin nedenleri incelendiğinde, üçüncü çeyrekte ağırlığı büyüyen tarım sektörünün negatif büyüme göstermesinin yanısıra sanayi sektörü artış oranının yüzde 6.6'ya gerilemesi oldukça önemli gözükmektedir. Ayrıca ithalattaki büyümenin ilk yarıya oranla küçülmesi de diğer önemli bir etken olarak göze çapmaktadır. Nitekim ithalat, 2004 yılı üçlküncü üç ayında dolar bazında yüzde 32.5 oranında artış göstermiştir.

Bilindiği gibi üretim faaliyet kollarında yaratılan toplam katma değerden GSYİH'ya ulaşılırken, ithalat vergileri de ilave edilmektedir. Üçüncü çeyrekte ithalat vergilerindeki büyüme oranı, sabit fiyatlarla yüzde 20.0 olarak gerçekleşmiştir. Kişi başına düşen GSMH, 1998 yılı fiyatlarıyla bu yılda 821.370.000 TL iken, 2004 yılında bu değer ilk defa aşılarak, 1998 yılı fiyatlarıyla 852.016.000 TL'ye yükselmiştir. Sabit fiyatlarla kişi başına düşen GSMH, son 7 yıllık dönemde sadece yüzde 3.7 oranında büyüyebilmiştir. Yıllık ortalama büyüme ise son 14 yıllık dönemde yüzde 1.8 düzeyinde iken, son 7 yıllık dönemde, son üç yıldaki olumlu gelişmeye karşılık, sadece yüzde 0.8 civarında gerçekleşmiştir."

Reklam
Reklam

Diğer yandan 2005 yılı ekonomik programında 2004 yılı için özel nihai tüketim harcamalarının yüzde 8.9, devlet tüketim harcamalarının yüzde 2.2 oranında artmasının öngörüldüğü belirtilen raporda, "2004 yılında toplam sabit sermaye harcamalarının yüzde 29.3 oranında artması beklenirken, bu oran kamu sabit sermaye harcamaları için yüzde 3.1, özel sabit sermaye yatırım harcamaları için ise yüzde 41.5'tir" denildi.

Raporda şöyle devam edildi:

"Buna karşılık DİE tarafından yayımlanan dokuz aylık milli gelir tahminlerine göre ise özel nihai tüketim harcamaları 2004 yılı ilk dokuz ayında yüzde 10.8 oranında artmış, kamu tüketim harcamaları ise yüzde 4.8 oranında azalmıştır. Gayri safi sabit sermaye oluşumu ise toplamda yüzde 41.1, özel sektörde yüzde 54.6 oranında artış gösterirken, kamu kesiminde yüzde 10.7 oranında azalmıştır.

Harcamalar yoluyla GSMH sonuçları incelendiğinde, GSMH büyüme hızının beklentilerin bir miktar altında gerçekleşmesi olasılığına karşılık, tüketim ve yatırım harcamalarında yıl sonu itibariyle beklenen büyümelerde fazla bir sapma olmayacağı görülmektedir."

Reklam
Reklam

2005 yılı ekonomik programında 2004 yılı sabit sermaye yatırım harcamalarının sektörel dağılımı gerçekleşme tahmini olarak şöyle verilmiştir:

"İmalat sanayii sektörü yüzde 32.7 payla ilk sırada yer alırken, yüzde 23.6 payla ulaştırma sektörü ikinci sırada bulunmaktadır. Bu sektörleri yüzde 9.3 payla diğer hizmetler, yüzde 9.2 payla konut sektörü takip etmektedir.

2005 yılı ekonomik programında, 2004 yılı için gerçekleşme tahmini olarak sabit sermaye yatırım harcamalarının yüzde 29.3 oranında artması öngörülmektedir. Bu oranın kamu kesimi sabit sermaye yatırımları için yüzde 3.1, özel sektör sabit sermaye yatırımları için yüzde 41.5 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir.

Bu gelişmelere karşılık 2004 yılında teşvik belgesine bağlanan yatırımlarda cari fiyatlarla yüzde 17.8'lik azalış söz konusudur. Son 10 yıllık dönemde teşvik belgesine bağlanmış yatırımların tutarı 2003 yılı hariç sürekli olarak azalış göstermiştir. 2004 yılında da bir önceki yıla göre teşvik belgesine bağlanmış yatırımlar reel olarak yüzde 25.9 oranında azalmıştır.

1995 yılı fiyatlarıyla 1995 yılında teşvik belgesine bağlanmış yatırımları 100 olarak kabul edersek, 2004 yılında bu sayının 21,86'ya gerilediği görülmektedir. 2004 yılı son 10 yıllık dönemde sabit fiyatlarla teşvik belgesine bağlanan yatırımların en düşük olduğu yıldır."