Yüzde 90 başarı sağlanan aşı hakkındaki gerçekler

Pazartesi günü Pfizer tarafından duyurulan Covid-19 aşısıyla ilgili gelişmeler umut verici, ancak aşı henüz yeterince denenmiş değil.

Amerikan ilaç devi Pfizer ve Alman biyoteknoloji firması BioNTech, Pazartesi günü yayınladıkları bir basın bülteninde BNT162b2 adlı aşı adayının enfeksiyonu önlemede %90 oranında etkili olduğunu duyurdu.

Bu haber salgının kontrol altına alınabilmesi için önemli bir yol kat edildiğini gösteriyor. Pfizer CEO’su Albert Bourla yaptığı açıklamada aşı haberiyle ilgili “Bugün, bilim ve insanlık için muhteşem bir gün. 3. Fazdaki Covid-19 aşısı denemelerinin ilk sonuçları, aşının enfeksiyonu önleme becerisini kanıtlıyor” dedi.

Reklam
Reklam

Ancak bu açıklamadaki “ilk kanıtlar” ifadesi bazı haber kaynakları için dikkat çekici oldu. Vox gibi haber kaynakları bu ifadenin bir nihai sonuca işaret etmediğine dikkat çekerek aşının 3. Fazdaki klinik denemelerinin tamamlanması gerektiğine vurgu yaptı ve birkaç ay daha sürecek olan klinik deneylerin ilerleyen aşamalarında elde edilecek sonuçların, erken yapılan açıklamalara zarar verebileceğine dair uyarıda bulundu. Vox’a göre aşı haberi hakkında göz önünde bulundurulması gereken 7 gerçek var.

1 – Aşı haberi basın bülteniyle duyuruldu, geçerli verilerle değil

Vox, aşı haberinin datalarla değil bir basın bülteni ile duyurulduğuna dikkat çekti. Pfizer’ın web sitesinde Pazartesi günü yayınlanan sonuçlarda deneme verilerinin yayınlanmadığına dikkat çekilirken Julia Belluz “Basın bülteni ile duyurulan bilimsel haber güvenilir değildir. İlaç şirketleri dikkat çekmek ve yatırımcıların ilgisini artırmak için erken bulguları abartıp çarpıtmalarıyla ünlüdür” dedi.

2 – Duyurudaki rakamlar oldukça küçük

Reklam
Reklam

Vox’un haberine göre Pfizer ve BioNTech’in dünya çapında 43.538 katılımcıyı aşı grubu ve plasebo grubu olarak ikiye ayırdı. Ardından kaç Covid-19 enfeksiyonunun ortaya çıkacağını görmek üzere beklendi. Pazartesi günü yayınlanan bulgulara göre 94 gönüllüde Covid-19 gelişti ancak şirket enfeksiyonların tedavi ve plasebo grubu arasındaki dağılımını açıklamadı.

3 – Yüksek etkili aşı

Sonuçlar aşıyı olan çoğu insanın korunacağını gösteriyor. Bildirilen etkinlik oranı %90. Bu da aşı olan 10 kişinin en az 9’unun aşıyla birlikte virüse karşı korunacağını gösteriyor. Bu bir aşı kampanyası için iyiye işaret. Yüksek etkili aşı sayesinde virüs kendisine bir konak bulamayacağı için kişiden kişiye kolayca bulaşamayacak. Ancak aşının bir kişide virüsü kontrol etmede ne ölçüde başarılı olabileceği henüz net değil. Aşı şiddetli Covid-19’u önlese de, hafif semptomları tamamen yok etmeyebilir. Hafif semptomlu kişiler hastalığı yaymayı sürdürebilir.

4 – Aşı teknolojilerindeki yükseliş

Covid-19 aşısı konusunda dikkat çekici şeylerden biri de aşı teknolojisindeki yükseliş. Önceki aşılar bağışıklık oluşturmak için virüsün kendisini kullanıyordu. Ancak Pfizer ve BioNTech gibi birçok şirket, virüsün kendisi yerine genetik materyalini içeren mRNA tabanlı bir yaklaşım kullanıyor.

Reklam
Reklam

Aşı çalışmalarındaki bu tür yaklaşımlar daha önce insanlarda yaygın kullanım için onay almamıştı. Ancak Pfizer ve BioNTech iş birliğiyle üretilen aşının kısa süre içinde bu kadar iyi sonuçlar ortaya koyması, tekniğin uygulanabilirliğine dair önemli bir işaret olarak yorumlanabilir.

5 – Aşı dağıtımında bazı zorluklar olabilir

Aşılar saklama gereksinimleri nedeniyle çok kırılgan olabilirler. DSÖ’ye göre dünyadaki tüm aşıların yarısından fazlası depolamadaki hatalar nedeniyle çöpe gidiyor. Pfizer ve BioNTech’in aşısı ise -80 santigrat derecelik sıcaklıkta saklanmalı. Bu da maliyetli, yeni ultra soğuk donduruculara ihtiyaç duyulacağı anlamına geliyor.

Aşının dağıtımında bu koşullar lojistik sorunlar doğurabilir. Pfizer aşıyı nakil sırasında soğuk tutabilecek özel saklama kutuları geliştiriyor. Ancak yine de bu modellerin dünya çapındaki milyarlarca insanı aşılayacak şekilde ölçeklendirilmesi merak konusu.

Başka bir sorun ise aşının iki doz gerektirmesi. Tam koruma sağlanması için yaklaşık üç hafta arayla iki doz aşı gerekiyor. Bu da, şirketin gerekenden iki kat daha fazla aşı üretmesi, alıcıları takip etmesi, ikinci dozu zamanında ulaştırması ve dağıtması gerektiği anlamına geliyor.

Reklam
Reklam

6 – Pfizer ve BioNTech aşı çalışmaları için ABD’den para almadı

Pfizer’ın başkan yardımcısı ve aşı araştırma ve geliştirme sorumlusu Kathrin Jansen, New York Times’a yaptığı açıklamada hiçbir yerden fon almamış olmalarıyla övündü.

Operation Warp Speed adlı 10 milyar dolarlık program, Ocak 2021’de 300 milyon doz aşı teslim etmeyi amaçlıyor. Bu programdan yararlanmadıklarını söyleyen Jansen ne ABD’den ne de başka bir kuruluştan maddi yardım almadı Ancak ABD, klinik deneyler başarılı olursa bu aşıdan en az 100 milyon doz satın almaya yönelik bir anlaşma yaptı.

7 – Aşının ne zaman piyasaya sürüleceği hala muallak

Aşı çalışmasında hızlı bir yol kat edilmiş olsa da henüz deneyler tam olarak bitmiş değil. Ancak Pfizer ve BioNTech, Acil Kullanım İzni için FDA’ya başvuruda bulunmak için gereken eşiğe yakın olabilir. Pfizer ve BioNTech uzmanları, Kasım ayının üçüncü haftasına kadar acil durum yetkilendirilmesi için gerekli kriterlere ulaşmayı beklediklerini belirtiyor.

Reklam
Reklam

Bu da eğer kriterler sağlanırsa aşının ilk dozlarının birkaç haftalık belki de aylar sürecek bir uzaklıkta olabileceği anlamına geliyor.

Anahtar Kelimeler: