Suriyeli girişimciler, tekstil sektöründe üretici oldu, ihracata da başladı. Ülkedeki iç savaştan kaçan 600 bin Suriyeli Türkiye’de mülteci durumunda. Binlercesi çeşitli işlerde geçimini sağlamaya çalışıyor. Ancak bir de olayın başka bir yüzü var. Türkiye’de bu yıl içinde yüzlerce Suriyeli girişimci şirket kurdu. Bunlar ihracat bile yapmaya başladı.
Suriyelilerin atölye kurmakla kalmayıp, ticarete de atıldıklarını kaydeden Çerkezköy OSB Başkanı Ömer Sarıoğlu, “Oranın 30 yıllık sanayicisi buraya geldi ve adam işini burada da sürdürmek zorunda. Burada gelip, kendilerine atölye kurdular” bilgisini verdi. Söz konusu işadamlarının ürettiklerini Suriye’de yaptıkları gibi Cezayir, Libya ve Mısır’a ihraç ettiklerini ifade eden Sarıoğlu, bu durumun kabullenilmesine ilişkin görüşlerini şöyle dile getirdi: “Artık sınırların kalktığına inanıyorsak onların burada iş yaptığına da inanacağız. Almanya’dan, Güney Kore’den yatırımcı gelmesine alışkınız. Suriye’den alışık olmadığımız için haliyle garipsiyoruz. Bizim de Avrupa’da iş yapmamıza engel olunamayacağı gibi Suriyeliler de gelip iş yapabilir.” Yerlilerin boşluğunu Suriyeli doldurdu Zeytinburnu’nda iş yapan tekstilcilerin dikkat çektiği noktalardan biri de doğuya verilen teşviklerden sonra, atölyelerin doğuya kaydığı yönünde.
Tekstilciler şu değerlendirmeyi yaptı: “Daha önce doğudan buraya gelenler, burada 1000 lirayla yaşamaktansa, 800 lirayla kendi memleketlerinde yaşamayı tercih ediyorlar. Suriyeliler de o boşluğu dolduruyor. Bu yüzden evlerden sonra dükkan kiraları da çok arttı.” ‘Yatırımlar artarsa geri dönüşler de artar’ Güneydoğu Sanayi Tekstilci İşadamları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı İhsan Oğurlu da bölgeden göç eden çok sayıda tekstilcinin geri dönmek istediğini söyledi.
Bölgeye verilen yatırım teşvikleri ve yatırımların başlamasıyla, gelmek isteyenlerin artacağını kaydeden Oğurlu, “Talep var ama yerle ilgili sıkıntılar nedeniyle yeteri kadar karşılık bulamıyor. 28-29 Kasım’da Uluslararası Tekstil Konferansı’nı gerçekleştireceğiz. Ciddi yatırımcıları davet ediyoruz. Bu konferanstan sonra somut yatırım kararlarını bekliyoruz. Şu anda kesin olmadığı için isim vermek doğru olmaz ama çok sayıda firmayla görüşmeler sürüyor” dedi.
‘Arapça bilen’ çalışan aranıyor Zeytinburnu’nda üretimin yüzde 20’si iç piyasaya, yüzde 80’i ise dış piyasaya dönük yapılıyor. İhracatla ayakta duran Zeytinburnu tekstilcilerin hedef pazarları arasında Ortadoğu ülkeleri yer alıyor. Bu kapsamda bazı mağazaların kapısındaki “Arapça bilen elaman aranıyor” ilanı dikkat çekiyor.
İSTANBUL'DA TEKSTİL ATÖLYELERİ ZORDA
İstanbul’da tekstil atölyeleri zorda. Aycem Tekstil’in sahibi Cem Altan, kar olmadan ucu ucuna yürüyen işler nedeniyle son dönemde birçok işletmenin kapandığını söyledi. Ayakta kalabilen atölyelerin büyük firmalarla çalışanlar olduğunu ifade eden Altan, şunları aktardı: “Biz atölyeleri biraz daha eğitip, onların karlılığını artırmaya çalışıyoruz. 365 gün dolu tutmaya çalışıyoruz. Çalıştıracak işçi de bulamıyorlar. Çalışanlar da daha yüksek ücret istiyorlar. Tüm çalışanları kayıt altına aldıklarında da karlılıklarında büyük azalmalar oldu.” Bu atölyelerin kapanmasının sektöre yansıdığını belirten Cem Altan, zaman zaman iş yaptıracak atölye bulamadıklarını söyledi. Altan, atölye bulamamak nedeniyle kendi şirketi özelinde 50 - 100 bin adetlik işi yapamadıklarını bildirerek, bu durumu hazır giyim sektörünün en büyük sorunu olarak yorumladı.
İstanbul’daki firmaların eskisi kadar kazanç sağlayamadığını ifade eden Örme Sanayicileri Derneği (ÖRSAD) Başkanı Fikri Kurt da, “Küçük işletmeciler şu anda İstanbul’da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya” dedi. Kurt, İstanbul’un hazır giyim atölyelerinin olmadığı, ihracat yapan firmaların da fason mal yaptırma imkanlarının kaybolduğu bir bölge olduğunu vurguladı.
‘Atölyeler şehrin sınırlara kaymalı’ Küçük tekstil atölyelerinin en büyük probleminin düzenli iş bulamamaları olduğunu kaydeden Osmanbey Tekstilci İşadamları Derneği (OTİAD) Ali Ulvi Orhan, emek yoğun sektörlerde para kazanmanın zorluğuna dikkat çekti. Küçük atölyelerin iş bulmaları durumunda, boş geçirdikleri dönemler nedeniyle yüksek fiyatlar istediklerini belirten Orhan, bu nedenle iş çıkan dönemlerde de kazanç sağlayamadıklarını vurguladı.
Burada ölçek sorunu olduğunun altını çizen Orhan, “Ölçekleri küçük olan firmalar uzun zamandır sıkıntıdalar.Bunlar çok iptidai koşullarda üretim yaptıkları için günlük yaşıyorlar. İstanbul pahalı bir yer. Bu küçük atölyeler Çağlayan, Kağıthane, Okmeydanı çevresindeydi. Buralar da pahalı yerler olmaya başladı. Artık atölyelerin yaşayabilmesi için İstanbul’un sınırlarına doğru kayması lazım. Anadolu yakasında Sultanbeyli’ye doğru, Avrupa’da Sultançiftliği, Arnavutköy taraflarına doğru kayması lazım. Başka türlü onlar için işler çok zor artık” dedi.(Dünya)