Yeni Zelanda’da sosyal adalet politikaları uygulamasının ve aşırı sağcı terör saldırısından koronavirüse dek çeşitli krizlerle baş etmesinin semeresini 'çeyrek asırdır ilk kez tam çoğunluk' unvanı eşliğinde yeniden seçilerek toplayan Başbakan Jacinda Ardern, dışişleri bakanlığını yerli halkın temsilcisi bir hemcinsine emanet etti.
İşçi Partisi lideri Jacinda Ardern'in ilk hükümetinde Maori Kalkınması ve Yerel Yönetimler Bakanlıklarını üstlenen Maori siyasetçi Nanaia Mahuta, yeni hükümette Dışişleri Bakanlığının başına geçti.
Kadın Başbakan Ardern, babası Maori olan Winston Peters'den milletvekili seçilememesi nedeniyle boşalan Dışişleri Bakanlığı için Maori kraliyet ailesinin yakın akrabası olan ve kabilesinin çene dövmesini taşıyan 50 yaşındaki Nanaia Mahuta'yı tercih etti.
Yeni Zelanda'nın ilk kadın Dışişleri Bakanı'ndan 'çok kısa sürede harika ilişkileri kuran biri' diye övgüyle söz eden Ardern, "Mahuta, hükümetteki tecrübesi sırasında Yeni Zelanda'yı dünya sahnesinde temsil edebilmek için ihtiyaç duyduğumuz demokrasi becerilerini sergiledi" dedi.
Mahuta da ekonomi ve ticaret konularında ilerlemeci bir gündemle hareket edeceğini söyleyerek "Küçük bir ülke olarak iyi ilişkiler geliştirip Yeni Zelanda'nın işine gelen çok taraflı, kurallara dayalı ticaret sistemine bağlı kalmamız gerektiğini, Kovid-19 pandemisi sırasında bir kez daha öğrendik" diye konuştu.
2006'daki ölümüne dek 40 yıl boyunca Maori Kraliçesi olan Te Arikinui Te Atairangi Kaahu'nun yeğeni ve onun yerine taç giyen Maori Kralı Kingi Tuheitia'nın yakın akrabası Mahuta, 2016'da geleneksel Maori çene dövmesi (moko kauae) yaptıran ilk milletvekili olarak da tarihe geçmişti. Babasının ölüm yıldönümünde yaptırdığı dövmede kabilesinin geleneksel desenlerinin yer aldığı belirtildi.
Mahuta, The Guardian'a verdiği demeçte çene dövmesiyle ilgili "Moko, kimlik kartı ya da pasaport gibidir. 'Ben buyum, Yeni Zelanda'daki konumum bu' diye net şekilde beyan etmeye hazır olduğum bir dönemindeyim hayatımın" açıklamasını yaptı.
İkinci Ardern hükümetinde 5 Maori bakan ve çok sayıda üst düzey Maori yetkili var. İşçi Partili kadın başbakan, 'yeni kabineyi liyakata göre kurduklarınıi ama aynı zamanda inanılmaz şekilde çeşitlilik arz etmesinden gurur duyduğunu' dile getirdi. Yeni hükümette Grant Robertson da Yeni Zelanda'nın eşcinsel olduğunu kamuoyuna açıklamış ilk başbakan yardımcısı konumunda. İşçi Partisi'nin tek başına hükümeti kuracak kadar oy almasına rağmen, Yeşiller ile işbirliği anlaşması imzalayan Ardern'in 'dünyanın en çeşitlilik arz eden kabinesini' kurduğu yorumları yapılıyor.