Yüzü kireç gibi olmak (veya ağarmak) ne demek? Yüzü kireç gibi olmak (veya ağarmak) TDK sözlük anlamı nedir?

Türkçe dilinin en büyük zenginliklerinden olan atasözleri, deyimler ve birleşik fiiller, öğrenmesi ve anlamlarına tam tamına hakim olunması bir o kadar zor kelime gruplarıdır. Çünkü bu kelime grupları, eski zamanlarda oluşmuş ve o dönemin özelliklerine göre anlam verilmiş sözlerdir. Ancak yine de günümüzde kullanılabilecek, zamansız anlamlar içerirler. Bu nedenle günlük yaşamda ve edebi sanatlarda sıklıkla kullanılırlar. Bu ifadelerden biri de Yüzü kireç gibi olmak (veya ağarmak) sözüdür. Yüzü kireç gibi olmak (veya ağarmak) ne anlama gelir?

Bütün diller, kendi içerisinde kalıplaşmış sözler barındırırlar. Türkçe de kendisine özgü atasözleri ve deyimler içerir. Birleşik fiiller de yeni anlam kazanmak üzere birleştirilmiş kalıplaşmış sözlerdir. Diller, bu tür araçları barındırarak anlam zenginliğini çoğaltırlar. Türkçe de çeşitli durumlarda kullanılmak üzere atasözleri, deyimler ve birleşik fiiller içerir. Yüzü kireç gibi olmak (veya ağarmak) sözü de bunlardan biridir. Yüzü kireç gibi olmak (veya ağarmak) ne demektir?

Yüzü kireç gibi olmak (veya ağarmak) Ne Demek? Yüzü kireç gibi olmak (veya ağarmak) TDK sözlük anlamı nedir?

  • Yüzü kireç gibi olmak (veya ağarmak) TDK sözlüğe göre 1 farklı anlama sahiptir.
Reklam
Reklam

Yüzü kireç gibi olmak (veya ağarmak) TDK sözlük anlamı şu şekildedir:

  1. yüzünde renk kalmamak, rengi solmak

    Yüzü kireç gibi olmak (veya ağarmak) Cümle İçerisinde Kullanımı

    "Genç kadının yüzü kireç gibi ağarmıştı." - Reşat Nuri Güntekin

Yüzü kireç gibi olmak (veya ağarmak) ile Kurulan Atasözleri, Deyimler ve Birleşik Fiiller

yüz bulmak yüz bulunca astar istemek yüz çevirmek
yüz etmek yüz geri etmek yüz göstermek
yüz kızartmak yüz kızdırmak yüz surat davul derisi (veya mahkeme duvarı)
yüz sürmek yüz takınmak yüz tutmak
yüz tutmak yüzü sararmak yüz verince astar istemek
yüz vermemek yüz yapmak yüz yazmak
yüz yüzden utanır yüze çıkmak yüze duramamak
yüze gelmek yüze gülmek yüze vurmak
yüzü açılmak yüzü düşmek yüzü asılmak
yüzü görmemek yüzü gözü açılmak yüzü gülmek
yüzü kâğıt gibi olmak yüzü kalmamak yüzü karışmak (veya allak bullak olmak veya alabora olmak)
yüzü kasap süngeriyle silinmiş yüzü kireç kesilmek yüzü kızarmak
yüzü olmamak yüzü seçilmemek yüzü sıcak olmak
yüzü suyu hürmetine yüzü suyuna yüzü soğuk olmak
yüzü tutmamak yüzü yazılı kalmak yüzü yere gelmek (veya geçmek)
yüzünden akmak yüzünden düşen bin parça olmak yüzünden kan damlamak
yüzünden okumak yüzüne bağırmak yüzüne bakamaz olmak
yüzüne bakılır olmak yüzüne bakılacak gibi olmak yüzüne bakılmaz olmak
yüzüne bakmamak yüzünün derisi yere geçmek yüzüne bakmaya kıyamamak
yüzüne bir daha bakmamak yüzüne duramamak yüzüne gözüne bulaştırmak
yüzüne gülmek yüzüne hasret kalmak yüzüne kan gelmek
yüzüne karşı yüzüne su çarpmak yüzüne tükürseler yağmur yağıyor sanır
yüzüne vurmak (veya çarpmak) yüzünü ağartmak yüzünü buruşturmak (veya ekşitmek)
yüzünü duvara yapıştırmak yüzünü gören cennetlik yüzünü görmemek
yüzünü gözünü açmak yüzünü güldürmek yüzünü karartmak
yüzünü kara çıkarmak yüzünü kızartmak (veya kızdırmak) yüzünü kızartmak
yüzünü şeytan görsün yüzünü unutmak yüzüne yazmak
yüzünü yere getirmek (veya geçirmek) yüzünün derisi kalın yüzünüze güller
Anahtar Kelimeler: