Yüzü sararmak ne demek? Yüzü sararmak TDK sözlük anlamı nedir?

Diller uzun bir tarihe sahip, yaşayan yapılardır. Türkçe dili de uzun bir tarihe ve kökene sahiptir. Bu tarihin izlerini taşıyan, önemli kişilerin deyişlerini barındıran kalıplaşmış sözler barındırır. Atasözleri, deyimler ve birleşik fiiller, bazı şeyleri açıklamak için ortaya çıkmış kalıplaşmış sözlerdir. Türk tarihinden izler taşıyan bu sözlerden biri de Yüzü sararmak ifadesidir. Yüzü sararmak TDK sözlük anlamı nedir?

Türk dili, kendi tarihsel sürecinde oluşmuş bazı kalıplaşmış sözlere sahiptir. Bu sözler günlük yaşamda sıkça kullanılır. Bazı anlamları güçlendirmek, öğüt vermek veya yeni şeyleri anlamlandırmak için kullanılan bu kalıplaşmış sözler atasözleri, deyimler ve birleşik fiillerdir. Bu ifadelerden biri olan Yüzü sararmak ne demektir? Yüzü sararmak, TDK sözlükte ne anlama gelir?

Yüzü sararmak Ne Demek? Yüzü sararmak TDK sözlük anlamı nedir?

  • Yüzü sararmak TDK sözlüğe göre 1 farklı anlama sahiptir.

Yüzü sararmak TDK sözlük anlamı şu şekildedir:

Reklam
Reklam
  1. korku, üzüntü, coşku vb. sebeplerle yüzün rengi solmak

    Yüzü sararmak Cümle İçerisinde Kullanımı

    "Gözleri büsbütün büyüdü, saçları dikildi, yüzü sarardı." - Nazım Hikmet

Yüzü sararmak ile Kurulan Atasözleri, Deyimler ve Birleşik Fiiller

yüz bulmak yüz bulunca astar istemek yüz çevirmek
yüz etmek yüz geri etmek yüz göstermek
yüz kızartmak yüz kızdırmak yüz surat davul derisi (veya mahkeme duvarı)
yüz sürmek yüz takınmak yüz tutmak
yüz tutmak yüz verince astar istemek yüz vermemek
yüz yapmak yüz yazmak yüz yüzden utanır
yüze çıkmak yüze duramamak yüze gelmek
yüze gülmek yüze vurmak yüzü açılmak
yüzü düşmek yüzü asılmak yüzü görmemek
yüzü gözü açılmak yüzü gülmek yüzü kâğıt gibi olmak
yüzü kalmamak yüzü karışmak (veya allak bullak olmak veya alabora olmak) yüzü kasap süngeriyle silinmiş
yüzü kireç kesilmek yüzü kireç gibi olmak (veya ağarmak) yüzü kızarmak
yüzü olmamak yüzü seçilmemek yüzü sıcak olmak
yüzü suyu hürmetine yüzü suyuna yüzü soğuk olmak
yüzü tutmamak yüzü yazılı kalmak yüzü yere gelmek (veya geçmek)
yüzünden akmak yüzünden düşen bin parça olmak yüzünden kan damlamak
yüzünden okumak yüzüne bağırmak yüzüne bakamaz olmak
yüzüne bakılır olmak yüzüne bakılacak gibi olmak yüzüne bakılmaz olmak
yüzüne bakmamak yüzünün derisi yere geçmek yüzüne bakmaya kıyamamak
yüzüne bir daha bakmamak yüzüne duramamak yüzüne gözüne bulaştırmak
yüzüne gülmek yüzüne hasret kalmak yüzüne kan gelmek
yüzüne karşı yüzüne su çarpmak yüzüne tükürseler yağmur yağıyor sanır
yüzüne vurmak (veya çarpmak) yüzünü ağartmak yüzünü buruşturmak (veya ekşitmek)
yüzünü duvara yapıştırmak yüzünü gören cennetlik yüzünü görmemek
yüzünü gözünü açmak yüzünü güldürmek yüzünü karartmak
yüzünü kara çıkarmak yüzünü kızartmak (veya kızdırmak) yüzünü kızartmak
yüzünü şeytan görsün yüzünü unutmak yüzüne yazmak
yüzünü yere getirmek (veya geçirmek) yüzünün derisi kalın yüzünüze güller
Anahtar Kelimeler: