Yüzüne bakmamak ne demek? Yüzüne bakmamak TDK sözlük anlamı nedir?

Birleşik fiiller, en az iki sözcüğün birleşerek oluşturduğu eylemlerdir. Bazı deyimler de birleşik fiiller yardımıyla oluşmuştur. Sözcük öbeği olan bu deyimlerin aksine bir de cümle halindeki deyimler vardır. Cümle halindeki deyimler atasözleriyle benzerdir ancak atasözlerinin aksine öğüt vermezler. Deyimler, atasözleri ve birleşik fiiller, dildeki anlatımı kuvvetlendiren sözlerdir. Bu sözlerden biri de Yüzüne bakmamak şeklindedir. Yüzüne bakmamak TDK sözlük anlamı nedir?

Birleşik fiiller yardımcı fiiller ile oluşturulabilirler. Bunların haricinde kurallı birleşik fiiller ve deyimleşmiş birleşik fiiller vardır. Deyimleşmiş birleşik fiillerin yanı sıra deyim ve atasözlerinde bulunan birleşik fiiller de vardır. Deyimler, atasözleri ve birleşik fiiller; ifadeyi kolaylaştıran dil araçlarıdır. Bu ifadeler günlük hayatta sıklıkla kullanılır. Bunlardan bir tanesi olan Yüzüne bakmamak, ne anlama gelir? Yüzüne bakmamak ne demektir?

Yüzüne bakmamak Ne Demek? Yüzüne bakmamak TDK sözlük anlamı nedir?

  • Yüzüne bakmamak TDK sözlüğe göre 2 farklı anlama sahiptir.
Reklam
Reklam

Yüzüne bakmamak TDK sözlük anlamı şu şekildedir:

  1. önem vermemek, ilgilenmemek
  2. darılmak, gücenmek

Yüzüne bakmamak ile Kurulan Atasözleri, Deyimler ve Birleşik Fiiller

yüz bulmak yüz bulunca astar istemek yüz çevirmek
yüz etmek yüz geri etmek yüz göstermek
yüz kızartmak yüz kızdırmak yüz surat davul derisi (veya mahkeme duvarı)
yüz sürmek yüz takınmak yüz tutmak
yüz tutmak yüzü sararmak yüz verince astar istemek
yüz vermemek yüz yapmak yüz yazmak
yüz yüzden utanır yüze çıkmak yüze duramamak
yüze gelmek yüze gülmek yüze vurmak
yüzü açılmak yüzü düşmek yüzü asılmak
yüzü görmemek yüzü gözü açılmak yüzü gülmek
yüzü kâğıt gibi olmak yüzü kalmamak yüzü karışmak (veya allak bullak olmak veya alabora olmak)
yüzü kasap süngeriyle silinmiş yüzü kireç kesilmek yüzü kireç gibi olmak (veya ağarmak)
yüzü kızarmak yüzü olmamak yüzü seçilmemek
yüzü sıcak olmak yüzü suyu hürmetine yüzü suyuna
yüzü soğuk olmak yüzü tutmamak yüzü yazılı kalmak
yüzü yere gelmek (veya geçmek) yüzünden akmak yüzünden düşen bin parça olmak
yüzünden kan damlamak yüzünden okumak yüzüne bağırmak
yüzüne bakamaz olmak yüzüne bakılır olmak yüzüne bakılacak gibi olmak
yüzüne bakılmaz olmak yüzünün derisi yere geçmek yüzüne bakmaya kıyamamak
yüzüne bir daha bakmamak yüzüne duramamak yüzüne gözüne bulaştırmak
yüzüne gülmek yüzüne hasret kalmak yüzüne kan gelmek
yüzüne karşı yüzüne su çarpmak yüzüne tükürseler yağmur yağıyor sanır
yüzüne vurmak (veya çarpmak) yüzünü ağartmak yüzünü buruşturmak (veya ekşitmek)
yüzünü duvara yapıştırmak yüzünü gören cennetlik yüzünü görmemek
yüzünü gözünü açmak yüzünü güldürmek yüzünü karartmak
yüzünü kara çıkarmak yüzünü kızartmak (veya kızdırmak) yüzünü kızartmak
yüzünü şeytan görsün yüzünü unutmak yüzüne yazmak
yüzünü yere getirmek (veya geçirmek) yüzünün derisi kalın yüzünüze güller
Anahtar Kelimeler: