Yüzüne gözüne bulaştırmak ne demek? Yüzüne gözüne bulaştırmak TDK sözlük anlamı nedir?

Birleşik fiiller yapı bakımından çeşitlilik gösterir. Türkçede bolca bulunan bu ifadeler, kelime grubu olarak kullanılan deyimlerde de görülür. Sözcük öbeği olarak karşılaşılan pek çok deyim, birleşik fiillerden oluşur. Atasözleri ise, cümle halindeki deyimlerle benzerlik gösterse bile, yol gösterici özelliğiyle ayrışırlar. Tüm bu dil hazinelerinin hiçbirinin söyleyeni belli değildir. Yüzüne gözüne bulaştırmak ifadesi de bunlardan biridir. Yüzüne gözüne bulaştırmak ne anlama gelir?

Atasözleri ve deyimler birbirinden bazı özellikleri ile ayrılan kalıplaşmış sözlerdir. Benzerlikleri nedeniyle oldukça karıştırılan bu ifadelerin ayrılan noktası, deyimlerde görülen yüksek orandaki mecaz ve atasözlerindeki öğüt verme özelliğidir. Bunun dışında deyimler birleşik fiillerinden oluşan türleri de içerir. Bazı birleşik fiiller zamanla deyim haline gelmiştir. Bu kalıplaşmış sözler, dilde anlam zenginliği yaratan ifadelerdir. Türkçenin zenginliğine katkıda bulunan sözlerden biri de Yüzüne gözüne bulaştırmak ifadesidir. Yüzüne gözüne bulaştırmak ne demektir?

Reklam
Reklam

Yüzüne gözüne bulaştırmak Ne Demek? Yüzüne gözüne bulaştırmak TDK sözlük anlamı nedir?

  • Yüzüne gözüne bulaştırmak TDK sözlüğe göre 1 farklı anlama sahiptir.

Yüzüne gözüne bulaştırmak TDK sözlük anlamı şu şekildedir:

  1. bir işi becerememek, bozmak

    Yüzüne gözüne bulaştırmak Cümle İçerisinde Kullanımı

    "Onun bu işi nasıl olup da yüzüne gözüne bulaştırdığını bir türlü anlayamadım." - Ercüment Ekrem Talu

Yüzüne gözüne bulaştırmak ile Kurulan Atasözleri, Deyimler ve Birleşik Fiiller

yüz bulmak yüz bulunca astar istemek yüz çevirmek
yüz etmek yüz geri etmek yüz göstermek
yüz kızartmak yüz kızdırmak yüz surat davul derisi (veya mahkeme duvarı)
yüz sürmek yüz takınmak yüz tutmak
yüz tutmak yüzü sararmak yüz verince astar istemek
yüz vermemek yüz yapmak yüz yazmak
yüz yüzden utanır yüze çıkmak yüze duramamak
yüze gelmek yüze gülmek yüze vurmak
yüzü açılmak yüzü düşmek yüzü asılmak
yüzü görmemek yüzü gözü açılmak yüzü gülmek
yüzü kâğıt gibi olmak yüzü kalmamak yüzü karışmak (veya allak bullak olmak veya alabora olmak)
yüzü kasap süngeriyle silinmiş yüzü kireç kesilmek yüzü kireç gibi olmak (veya ağarmak)
yüzü kızarmak yüzü olmamak yüzü seçilmemek
yüzü sıcak olmak yüzü suyu hürmetine yüzü suyuna
yüzü soğuk olmak yüzü tutmamak yüzü yazılı kalmak
yüzü yere gelmek (veya geçmek) yüzünden akmak yüzünden düşen bin parça olmak
yüzünden kan damlamak yüzünden okumak yüzüne bağırmak
yüzüne bakamaz olmak yüzüne bakılır olmak yüzüne bakılacak gibi olmak
yüzüne bakılmaz olmak yüzüne bakmamak yüzünün derisi yere geçmek
yüzüne bakmaya kıyamamak yüzüne bir daha bakmamak yüzüne duramamak
yüzüne gülmek yüzüne hasret kalmak yüzüne kan gelmek
yüzüne karşı yüzüne su çarpmak yüzüne tükürseler yağmur yağıyor sanır
yüzüne vurmak (veya çarpmak) yüzünü ağartmak yüzünü buruşturmak (veya ekşitmek)
yüzünü duvara yapıştırmak yüzünü gören cennetlik yüzünü görmemek
yüzünü gözünü açmak yüzünü güldürmek yüzünü karartmak
yüzünü kara çıkarmak yüzünü kızartmak (veya kızdırmak) yüzünü kızartmak
yüzünü şeytan görsün yüzünü unutmak yüzüne yazmak
yüzünü yere getirmek (veya geçirmek) yüzünün derisi kalın yüzünüze güller
Anahtar Kelimeler: