Yüzünü duvara yapıştırmak ne demek? Yüzünü duvara yapıştırmak TDK sözlük anlamı nedir?

Birleşik fiiller, en az iki sözcüğün birleşerek oluşturduğu eylemlerdir. Bazı deyimler de birleşik fiiller yardımıyla oluşmuştur. Sözcük öbeği olan bu deyimlerin aksine bir de cümle halindeki deyimler vardır. Cümle halindeki deyimler atasözleriyle benzerdir ancak atasözlerinin aksine öğüt vermezler. Deyimler, atasözleri ve birleşik fiiller, dildeki anlatımı kuvvetlendiren sözlerdir. Bu sözlerden biri de Yüzünü duvara yapıştırmak şeklindedir. Yüzünü duvara yapıştırmak TDK sözlük anlamı nedir?

Birleşik fiiller yardımcı fiiller ile oluşturulabilirler. Bunların haricinde kurallı birleşik fiiller ve deyimleşmiş birleşik fiiller vardır. Deyimleşmiş birleşik fiillerin yanı sıra deyim ve atasözlerinde bulunan birleşik fiiller de vardır. Deyimler, atasözleri ve birleşik fiiller; ifadeyi kolaylaştıran dil araçlarıdır. Bu ifadeler günlük hayatta sıklıkla kullanılır. Bunlardan bir tanesi olan Yüzünü duvara yapıştırmak, ne anlama gelir? Yüzünü duvara yapıştırmak ne demektir?

Yüzünü duvara yapıştırmak Ne Demek? Yüzünü duvara yapıştırmak TDK sözlük anlamı nedir?

  • Yüzünü duvara yapıştırmak TDK sözlüğe göre 1 farklı anlama sahiptir.
Reklam
Reklam

Yüzünü duvara yapıştırmak TDK sözlük anlamı şu şekildedir:

  1. ilgiyi kesmek

    Yüzünü duvara yapıştırmak Cümle İçerisinde Kullanımı

    "Artık anlaşabileceğimizi sanmıyorum, diyerek herifin yüzünü duvara yapıştırıyor Mustafa." - Ahmet Ümit

Yüzünü duvara yapıştırmak ile Kurulan Atasözleri, Deyimler ve Birleşik Fiiller

yüz bulmak yüz bulunca astar istemek yüz çevirmek
yüz etmek yüz geri etmek yüz göstermek
yüz kızartmak yüz kızdırmak yüz surat davul derisi (veya mahkeme duvarı)
yüz sürmek yüz takınmak yüz tutmak
yüz tutmak yüzü sararmak yüz verince astar istemek
yüz vermemek yüz yapmak yüz yazmak
yüz yüzden utanır yüze çıkmak yüze duramamak
yüze gelmek yüze gülmek yüze vurmak
yüzü açılmak yüzü düşmek yüzü asılmak
yüzü görmemek yüzü gözü açılmak yüzü gülmek
yüzü kâğıt gibi olmak yüzü kalmamak yüzü karışmak (veya allak bullak olmak veya alabora olmak)
yüzü kasap süngeriyle silinmiş yüzü kireç kesilmek yüzü kireç gibi olmak (veya ağarmak)
yüzü kızarmak yüzü olmamak yüzü seçilmemek
yüzü sıcak olmak yüzü suyu hürmetine yüzü suyuna
yüzü soğuk olmak yüzü tutmamak yüzü yazılı kalmak
yüzü yere gelmek (veya geçmek) yüzünden akmak yüzünden düşen bin parça olmak
yüzünden kan damlamak yüzünden okumak yüzüne bağırmak
yüzüne bakamaz olmak yüzüne bakılır olmak yüzüne bakılacak gibi olmak
yüzüne bakılmaz olmak yüzüne bakmamak yüzünün derisi yere geçmek
yüzüne bakmaya kıyamamak yüzüne bir daha bakmamak yüzüne duramamak
yüzüne gözüne bulaştırmak yüzüne gülmek yüzüne hasret kalmak
yüzüne kan gelmek yüzüne karşı yüzüne su çarpmak
yüzüne tükürseler yağmur yağıyor sanır yüzüne vurmak (veya çarpmak) yüzünü ağartmak
yüzünü buruşturmak (veya ekşitmek) yüzünü gören cennetlik yüzünü görmemek
yüzünü gözünü açmak yüzünü güldürmek yüzünü karartmak
yüzünü kara çıkarmak yüzünü kızartmak (veya kızdırmak) yüzünü kızartmak
yüzünü şeytan görsün yüzünü unutmak yüzüne yazmak
yüzünü yere getirmek (veya geçirmek) yüzünün derisi kalın yüzünüze güller
Anahtar Kelimeler: