MERSİN (İHA) - TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Mersin Milletvekili Zafer Üskül, hukukun üstünlüğü temelinde özgürlüklerin genişletildiği ve insan haklarının tam olarak güvence altına alındığı bir ülkeye doğru ilerlemek için halkın egemenliğine sahip çıkacağını söyledi.
Üskül, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajında, ulusal egemenliğin vücut bulduğu, demokratik rejimin temel kurumu olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 88. yıldönümünü kutlamanın gururunu ve coşkusunu yaşadıklarını ifade etti. 23 Nisan 1920'de ülkemiz işgal altındayken açılan Meclisin, kurtuluş mücadelesinin ulusallaşmasında ve ulus egemenliğine dayanan, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması sürecinde atılan büyük bir adım olduğunu belirten Üskül, "Bir yandan milli mücadeleyi yöneten bir yandan da geleceğin çağdaş, demokratik ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini atan Meclisimiz, bugün ülkemizin uluslararası alanda ulaştığı saygın konumun en önemli kurumu olmuştur. Savaşlar ve otoriter yönetimler çağında sahip olduğu engin ufuk ile geleceğin dünyasının ulus egemenliğine dayanan, laik ve demokratik ülkelerden oluşacağını gören Gazi Mustafa Kemal Atatürk, gösterdiği hedeflerle ülkemizi çağdaş dünyaya yönlendirmiştir" dedi.
1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışıyla birlikte egemenliğin millete tanındığını hatırlatan Üskül, şöyle devam etti:
"Millet, egemenliğini temsilcileri aracılığıyla kullanırken, artık herhangi bir başka esasa dayanmadan hukuku da kendisi oluşturmaya başlamış, böylece hukukun laikleşmesi ve çağdaşlaşma süreci yaşanmıştır. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyen Atatürk, halk egemenliğinin hiçbir şekilde ortak başka bir gücü kabul etmeyeceğini açıkça vurgulamıştır. Nitekim bugün geldiğimiz noktada yüzde 85 gibi bir temsil oranı ve 7 farklı partinin temsil edildiği, kadın milletvekili oranının görece yükseldiği yüce Meclisimiz, halkın egemenliğine sahip çıktığını ve çağdaş dünyanın değerlerini benimsediğini gösteren en önemli kanıttır. Bundan sonra da hukukun üstünlüğü temelinde özgürlüklerin genişletildiği ve insan haklarının tam olarak güvence altına alındığı bir ülkeye doğru ilerlemek için halkımız egemenliğine sahip çıkacak ve halk egemenliğinin üstünde herhangi bir tahakkümü kabul etmeyecektir."