ANKARA (ANKA) - RTÜK Başkanı Zahid Akman TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda, Deniz Feneri Davası ile ilgili kendisi hakkında ortaya atılan iddialara, "Ben şerefli, namuslu, izzetli dürüst bir insanım. Bazı milletvekilleri hakkımda hakarete varacak iddialar ortaya atıyorlar. Sonra bana açıklama fırsatı bile vermiyorlar. Ben Milletvekilleri tarafından seçilen bir bürokratım. Kendimi en iyi Meclis'te ifade ederim. Benim Meclis'ten başka sığınacak yerim yok. Bir medya linciy karşı karşıyayım" diyerek kendini savundu.
TBMM Plan Bütçe Komisyonu Cumhurbaşkanlığı, TBMM, RTÜK ve Sayıştay'ın 2009 yılı bütçelerini görüşmek üzere toplandı. Toplantıda bütçe görüşmeleri sürerken, RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın, kendisine yönelik iddiaların cevabını beklemeden salondan ayrılan CHP'li milletvekillerinin tavrını kınaması, komisyonunda tartışmaya neden oldu.
-KOMİSYONDA KINAMA TARTIŞMASI-
Cumhurbaşkanlığı, TBMM, RTÜK ve Sayıştay'ın 2009 yılı bütçelerinin görüşülmesi sırasında söz alan CHP Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, Zahid Akman'ı kastederek, "Bir bürokratın milletvekillerini kınayamayacağını, hiç bir bürokratın buna hakkı olmadığını" söyledi. Akman'a, gerekli tepkiyi göstermediği iddiasıyla Başkanlık Divanı'nı eleştiren Aslanoğlu, Akman'ın, özür dilemesini ve "kınamayla" ilgili ifadesinin tutanaklardan çıkarılmasını istedi.
MHP Sakarya Milletvekili Münir Kutluata ise RTÜK Başkanı Akman'ın, CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu'na komisyona gelmesi yönünde dün yaptığı çağrıyı eleştirdi. Kutluata, kimsenin TBMM'ye meydan okuyarak gelmemesi gerektiğini ifade etti.
DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Türkiye'de genel bir gerginlik havasının bulunduğunu, komisyonda sabahki oturumda RTÜK bütçesi görüşülürken de gerginlik yaşandığını hatırlattı.
CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek ise Komisyon Başkanı AKP Afyon Milletvekili Sait Açba'ya, "Bir bürokrat, milletvekilini kınayamaz, hakaret edemez. Buna, sizin engel olmanız lazım. Çünkü bürokrat benim muhatabım değil" diyerek tepki gösterdi. Özyürek, bir bürokratın atama yönteminin, onu diğerlerine göre avantajlı hale getirmeyeceğini savundu.
Özyürek, "Akman, bizi kınadı diye alınıyor değiliz" diyerek, Başkanlık Divanı'nın tutumunu eleştirdi. Özyürek, kendisine yanıt veren Komisyon Sözcüsü ve AKP Kütahya Milletvekili Hasan Fehmi Kinay'a da tepki göstererek, RTÜK Başkanı Akman'ın, komisyona gelmeden önce, "CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nu davet ettiğini ve milletvekillerinin önünde hesaplaşma çağrısı yaptığını" hatırlattı.
Özyürek, "Burası ne mahkeme, ne televizyon stüdyosu. Burası, Cumhurbaşkanlığı, Meclis, Sayıştay bütçelerinin görüşüldüğü yer. Zahid Akman'ın, kişisel arzularını tatmin edecek bir platform değil burası" dedi.
Görüşmelerin ardından soruları yanıtlayan Akman, CHP'lilerin kendisi konuşurken komisyon salonunu terk etmelerini, "Milletvekilleri hakarete varacak düzeyde hakkımda iddialar ortaya atılıyor. Bana kendimi savunacak fırsat verilmiyor" diyerek tepki gösterdi.
Oldukça rahat görünen Akman, sorulan sorulara kendini savunarak yanıt verdi. Akman, sözlerine sabahki komisyon oturumunda CHP'li milletvekillerinin protestosuna karşı söylediği "kınıyorum" ifadesine açıklık getirdi.
Akman, "Doğrusu maksadını aşan bir ifade olduğu söyleniyor ancak ben o sözü söyleme gerekçemle ilgili birkaç kelime ifade ettikten sonra sizin talebiniz üzerine konuyu tavzih edip tahsis edeceğim efendim" dedi.
Akman, CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamza Çebi'nin kendisine yönelik sözlerini hatırlatarak şöyle konuştu:
"Sayın Hamza Çebi daha komisyon başlarken usul hakkında söz alırken, 'Almanya'ya giremeyen….' diye ifadelerde bulundu. Yine komisyon üyesi Mustafa Özyürek, 'Hem deniz Feneri davası, pişkin şekilde çanta dağıtan Zahid Akman' şeklinde ifadeler zikredildi. Bendeniz yüce Meclis tarafından iki defa RTÜK üyeliğine seçilen bir kimseyim. Yaklaşık 4 yıldır da başkanlığı yürütüyorum. Bendenizle ilgili bu kadar ağır itham ve ifadelerde bulunan kişilerin en azından bu itham ve ifadeleri karşısında bir cevap vermem gerektiğini düşünerek bana bu hakkı tanımaları gerekirdi. Hakaret de içeren bu yanlış beyanlara karşı bir şey söyleme imkanı bana vermeden birtakım gerilimlere vesile olan açıklamaları anlamakta güçlük çektim ve kınadığımı ifade ettim. Kınadığım ifadesini sayın milletvekillerinin kişiliklerine yönelik ifadeler olarak anlaşıldığını görünce de bunu tasvip etmediğini ifade ediyorum."
-BEN MUHALEFETE MENSUP MİLLETVEKİLLERİNİN DE OYLARIYLA SEÇİLDİM-
Akman, önceki gün AKP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaoğlu'nun kendisi hakkında ortaya attığı yeni iddiaları da anımsatarak, "Doğrusu kendilerine hak veriyorum. Hangi gazeteden okudular, bu konu nasıl yansıdı bilemediğim için de bir şey diyemiyorum. Fakat bendeniz sayın Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklamanın hemen ardından şöyle bir ifadede bulundum. Ben Meclis tarafından seçilen kimseyim, Mecliste çoğunluğu bulunan partinin milletvekillerinden çok daha fazla oy alarak, yani şu anda muhalefette bulunanlardan da oy alarak RTÜK başkanlığı yapıyorum" diye konuştu.
Akman, CHP'li milletvekillerinin kast ederek, kendisi hakkında ortaya atılan iddiaları dinlemeyen milletvekillerine de sert çıktı. Akman, iddialara cevap verilecek en uygun yerin ise Meclis olduğunu savundu.
-KENDİMİ EN İYİ MECLİS'TE İFADE EDERİM-
Akman konuşmasına şöyle devam etti:
"Bununla ilgili bir cevap verme imkanı olacaksa bunun uygun olan yerin yüce Meclis olduğunu düşündüm ve ondan dolayı söyledim. Ben Kılıçdaroğlu'na çeşitli vesilelerle bu iddialarını basın önünde tartışacağımızı ifade ettim ve davet ettim. Fakat Sayın Kılıçdaroğlu beni hep töhmet altında bıraktı. Ben şerefli bir insanım, ben izzetli bir insanım, ben ahlaklı bir insanım. Benim öyle bir makam derdim yok. Öyle bir koltuk hırsım da yok. Böyle şerefimi ahlakımı herhangi bir belgeye dayanmadan tamamen gazete kupürleriyle lekelemeye, karalamaya kalkanlara karşı benim Meclisten başka nerem var sığınacak. Ortada yargıya intikal eden herhangi bir konu yok. Yargı beni çağırıp orada kendimi savunamıyorum. Savcının bir soruşturma başlattığını duydum, oradan da bir şey gelmiyor. Böyle bir noktada doğru olmayan yanlış beyanlarla haksız beyanlarla aleyhimde ya bir köşe yazısı çıkıyor, ya manşetlere çekiliyorum ya da başka iddialar oluyor. Bendenizin yirminin otuzun üzerinde ihbarname, onun üzerinde tekzip kararı var. Kılıçdaroğlu bunu ilk defa söylemiyor. Her mahkeme yanlış belgelere dayanan yanlış ifadelerle Sayın Kılıçdaroğlu kişilik hakkına saldırmıştır diyor, bizim tekzip metnini o organda yayınlatıyor."
-BEN MEDYA LİNCİYLE KARŞI KARŞIYAYIM-
Akman, bir medya linciyle karşı karşıya olduğunu öne sürerek, "Ben niye istifa etmiyorum. Benim ailem var, çocuklarım var, sosyal bir insanım ve bu çevre içinde yaşıyorum. Benim seyahatimi de iptal ederek gelmenin bir tek sebebi var, haklı olan ortaya çıksın. Yüce Meclis'e her şey gündeme elsin