Zahit Akman savunmaya geçti

-RTÜK Üyesi Zahid Akman, RTÜK toplantısında CHP’li üyeler Mehmet Dadak ve Hülya Alp'e hakaret ettiği iddiaları üzerine açıklama yaptı.

Akman, RTÜK toplantısında CHP’li üyeler Mehmet Dadak ve Hülya Alp'e hakaret ettiği iddiaları üzerine, “RTÜK toplantılarında her üyenin söz alması ve görüşünü bildirmesi yasal hakkıdır. Bu iki üye, bu yasal hakkımı engelleyince kendilerine sözümü kesmemelerini hatırlattım” dedi.

Akman, yaptığı yazılı açıklamada, 2 Ekim tarihli RTÜK toplantısında, CHP’li üyeler Mehmet Dadak ve Hülya Alp'e hakaret ettiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirtti. “Olayların medyaya yansıtıldığı gibi olmadığını en iyi bilen kişilerin yine iddialardın sahibi olan bu iki üyedir” diyen Akman’ın şunları kaydetti:

Reklam
Reklam

“Toplantı sırasındaki üslupları, sözleri ve tavırları sebebiyle şahsımdan özür dilemesi gereken bu iki üye, şahsımdan özür dilemedikleri gibi aradan dört gün geçtikten sonra Uluslararası Telekomünikasyon Birliği tarafından düzenlenen 'Uluslararası Telekomünikasyon ve Medya Stratejileri'nin tartışıldığı toplantı için yurt dışında bulunduğum sırada bu durumu fırsat bilerek ve olayları çarpıtarak medyaya yansıtmaları ve mağdur rolünü oynamaları doğrusu beni hiç şaşırtmamıştır. Çünkü daha önce de birçok RTÜK toplantısının çarpıtılarak nerelere nasıl servis edildiği, şahsımın ve diğer üye arkadaşlarımızın kimlere ve nerelere jurnallendiği, Ergenekon iddianamesinde de yer aldığı üzere, bazı kişilerle yapılan özel görüşmelerde şahsıma ve diğer arkadaşlarıma nasıl hakaretler edildiği ve bu nedenle özür dilemek zorunda kaldıkları kamuoyu tarafından daha henüz unutulmamıştır ve de unutulmayacaktır. Bu iki üye, şahsıma hakaretten dolayı haklarında yasal yollara başvuracağımı öğrendikten sonra, mağdur rolünü oynamak için mi bu olayı basınla paylaştılar yoksa mağdur olduklarını dört gün sonra mı fark ettiler, bu konuda takdiri kamuoyuna bırakıyorum.

Reklam
Reklam

-“OLAYI ÇARPITTILAR, ÖZÜR DİLESİNLER”-

Olayın aslı ise özetle şu şekildedir; RTÜK toplantılarında her üyenin toplantıda söz alması ve görüşünü bildirmesi yasal hakkıdır. Bu iki üye, bu yasal hakkımı engelleyince kendilerine sözümü kesmemelerini hatırlattım. Ama kendilerinden başka bir kişiye veya anlayışa tahammülü olmayan bu iki üye olayı çarpıtarak medyaya servis etmişlerdir.

Hakaret etmeyi ve kabalığı benimle ilişkilendirmek, özellikle de bu iki üye tarafından bunun yapılması, asgari ifade ile saygısızlıktır. Ancak şu da bir gerçektir; anılan toplantıda bu iki üye bu eylemleri fazlasıyla yapmışlardır. Olayda özür dilemesi gereken kişiler, bu iki üyedir. Bu iki üyeyi mağdur rolünü oynamayı bırakıp şahsımdan ve yanıltmış oldukları kamuoyundan özür dilemeye çağırıyorum.”