ANKARA (ANKA) - CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler, hükümetin elektrik ve doğalgaza yaptığı son zamların hükümetin dışa bağımlı enerji politikasının ve bu nedenle doğan yüksek maliyetin, halkın üç kuruşluk gelirinden finanse edilme çabasından başka hiçbir şey olmadığını söyledi. Güler, zamlardan hane haklarının daha az etkilenmesi için hükümete ÖTV'yi ve KDV'yi sembolik düzeye düşürmesi çağrısında bulundu.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, parti genel merkezinde toplandı. Yaklaşık 2 saat süren toplantının ardından basın toplantısı düzenleyen CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler, CHP'nin seçimli olağan kurultay sürecinde olduğuna işaret ederek, bugüne kadar 431 ilçe kongresinin tamamlandığını, Kırıkkale, Tunceli ve Iğdır olmak üzere 3 ilde de il kongrelerinin yapıldığını kaydetti. Şu anda da 16'ilin ilçe kongrelerini bitirdiğini ve il kongrelerini yapmaya hazır olduğunu ifade eden Güler, böylece CHP'nin bahar aylarında önümüzdeki iki yıl için yöneticilerini belirlemiş olacağını söyledi. Haziran ayında ise Gençlik ve Kadın Kolları kurultaylarının yapılacağını belirten Güler, 8 yıldır her iki kurultayın yapılmadığını, bunun da 12 Eylül 1980 darbesinin yarattığı bir tahribat olduğunu ifade etti. Güler, bu iki kurultayın yapılmasıyla CHP'nin yan kollarından 12 Eylül'ün izlerini silmiş olacağını da belirtti.
-"EPDK LİSANSLARI İPTAL EDİLSİN"
MYK toplantısında ağırlıklı olarak, hükümet tarafından doğalgaz ve elektriğe yapılan son zamların ele alındığını ifade eden Güler, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın, zamları dünyadaki fiyat artışına ve bölgedeki siyasi istikrarsızlıklara bağlamasına da tepki gösterdi. Oysa doğalgaz fiyatlarının dünyada artmadığını, aksine Avrupa'da da 2009-2011 yılları arasında doğalgaz fiyatlarının düştüğünü belirten Güler, zamlarla ilgili olarak yapılan bu açıklamaların "gerçek dışı" olduğunu ifade etti.
Türkiye'de tüketilen enerjinin yüzde 33'ünün doğalgaza dayandığını, elektrik üretiminin yüzde 46'sının da doğalgazdan elde edildiğini belirterek, doğalgaz ile elektriğin zincirleme birbirlerini etkimelerinin normal olacağını ifade eden Güler, "Biz ne yazık ki enerjimizin, büyük bölümünü birebir bağladığımız doğalgazda yüzde 98 oranında dışa bağımlıyız" dedi. Bu zamların da dışa bağımlı enerji politikalarının bir sonucu olduğunu vurgulayan Güler, enerji politikalarının çok net olarak formüle edilmesi gerektiğini belirtti. Hükümetin bu yıl açıkladığı programında enerjide dışa bağımlılığı azaltacak politikaların bulunduğunu, ancak uygulanmadığını belirten Güler, "Hükümet programında 4+4+4 nasıl yoktu, ama birdenbire oluverdiyse, hükümet programında yazılmış olan şeyler de olmayıveriyor. Siyasi disiplinden bahsetmek oldukça güç" diye konuştu.
Doğalgazda dışa bağımlılık yüzde 98 oranındayken, EPDK'nın şu anda ithal kömür ve doğal santralleri yapılsın diye, Türkiye'nin kurulu kapasitesine denk kapasitede lisanslar verdiğini belirten Güler, bu lisanların Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını katlayacağını savunarak, hükümeti EPDK tarafından verilmiş olan lisanları iptal etmeye davet etti.
-"HÜKÜMETİN ŞIMARIKLIĞI"-
Zamların en çok hane halklarını etkileyeceğini kaydeden Güler, BOTAŞ'ın alımdan sonra doğalgazın üzerindeki yüzde 3'lük ÖTV'nin yük olduğunu, KDV'nin de şu anda yüzde 18 olduğunu belirterek, hükümete, "ÖTV'yi ve KDV'yi sembolik düzeye düşürün" çağrısı yaparken, "ÖTV'yi yüzde 1 düzeyine, yüzde 0,5 düzeyine düşürün, KDV'yi yüzde 18 düzeyinde yüzde 1 düzeyine düşürün" dedi. Güler, zamların hükümetin dışa bağımlı enerji politikasının ve bu nedenle doğan yüksek maliyetin, halkın üç kuruşluk gelirinden finanse edilme çabasından başka hiçbir şey olmadığını söyleyerek, "Biz MYK'da bu rahatlığı merak ettik ve gerçekten yüksek, bir siyasi iktidarın göze almakta zorlanacağı oranlar, yüzde 20 gibi bir zam. Bu kadar rahat yapılabilmesi nasıl açıklanabilir, diye düşündük. Eriştiğimiz sonuç şudur; hükümet şımarıklığı, "ne yaparsam yapayım nasıl olsa buradayım'. Hükümetin, bu zamlarla da görüyoruz ki halka hesap verme refleksleri sıfır düzeyine inmiştir. Bütün o baskıcı, diktatoryal uygulamaların da maddi zemini anlaşılan budur" diye konuştu.
-"SURİYE'NİN DOSTLARI TOPLANTISI FİYASKODUR"-
Güler, Suriye konusu da değinirken, İstanbul'da gerçekleştirilen Suriye'nin Dostları toplantısını da eleştirdi. Toplantıya, sorunun barışçıl bir biçimde çözülebilmesi için uzlaşmayı sağlayacak tarafların, Rusya, Çin ve İran'ın katılmadığını ifade eden Güler, toplantı sonunda açıklanan bildirgenin de toplantının özeti olduğunu, bir karar çıkmadığını belirtti. Güler, "Suriye'nin Dostları toplantısı bir fiyaskodur" dedi. CHP'nin evsahipliğinde gerçekleştirilen Sosyalist Enternasyonal Arap Dünyası Özel Komite toplantısının da ise, "silahlı müdahaleye taraftar değiliz" şeklinde çok daha net bir mesajın çıktığını söyleyen Güler, "Sözüm ona Suriye'ye ilişkin politikayı belirleme iddiası taşıyanlar karar dahi alamayacak kadar dağınıklardır. Türkiye'nin oradaki rolü kraldan çok kralcılıktır. Aynı zamlarda olduğu gibi, "bu ense daha çok tokat kaldırır, getir zammı, ver zammı' politikası gibi, burada da ne yazık ki Türkiye sözünü dinletemeyen bir ülke olarak dünya tarihindeki yerini almaktadır, bu bizim için üzüntü verici" ifadelerini kullandı.
-BAŞBAKAN'IN İRAN ZİYARETİ: "TAŞERON POLİTİKACI ÜLKESİNİN ONURUNU SAVUNAMAZ"-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İran ziyaretinin de, Türkiye'nin dünya genelindeki pozisyonunu sarstığını ifade eden Güler, "İran'da ev sahibi Başbakanı kabul etmedi. Rahatsız olduğu söylediği zaman dilimde, iki başka heyeti kabul etti. Başbakan orada bir gün bekletildi, buna ilişkin olarak en küçük bir rahatsızlık hissetmedi. Türkiye'nin onurunu şahsında savunamadığı, taşeron politikacı ülkesinin onurunu bizce savunamaz. Bunu görmenin, seyretmek zorunda kalmanın üzüntüsü içinde olduğumu dile getirmek isterim" dedi.
-"5 YURTTAŞIMIZ DIŞA BAĞIMLILIK POLİTİKASININ KURBANLARIDIR"
Güler, Keçiören'de bir kömür sobasından sızan karbon monoksit gazı zehirlenmesi sonucunda 5 yurttaşın ölümü nedeniyle de başsağlığı dilerken, "İlginç olan doğalgaz alma olanağı bulunanların kömür sobasına yaslanmalarıdır. Bu yoksullara kömür politikası, doğalgazdaki pahalılaşmayı önlemeyen dışa bağımlılık politikasının kurbanlarıdır, 5 yurttaşımız. Onlara rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Ama o 5 yurttaşın bu zam ve enerji politikasıyla ilgili olarak ortaya çıkan acı bir sonuç olduğu değerlendiriyoruz" dedi.
Güler, bugün yine MYK toplantısı sırasında, İstanbul Gaziosmanpaşa Kaymakamlığının içinde bulunan Nüfus Müdürlüğü'nün önünde bir patlama olduğu haberi aldıklarını belirterek, "Orada da 2 vatandaşımızın yaralandığı bildirildi, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Bu ne tür bir saldırıdır en kısa zamanda öğreneceğiz ama bu bir saldırı ise, nereden gelirse gelsin nefretle reddediyoruz" diye konuştu. (ANKA)
(GO/ÖZK)