Zararlı gıda üreticisi teşhir edilecek

**Gıda sektöründe yaşanan sıkıntıların ardından Tarım Bakanlığı, radikal önlemler almaya hazırlanıyor. 13 Aralık'tan sonra bu firmaların isimleri açıklanacak.

**

Gıda sektöründe son dönemde yaşanan sıkıntıların ardından Tarım Bakanlığı radikal tedbirler almaya hazırlanıyor. Denetimlerde bazı sucuklarda at ve eşek eti çıkmasının yanı sıra yoğurtta palm yağı görülmesine bir de bakterili hamburgerlerin piyasaya sürüldüğü iddiası eklenince Bakanlık, denetime ağırlık verdi. Bundan böyle sağlıksız gıda üreten firmalar teşhir edilecek. 13 Aralık 2010 tarihinden itibaren sağlıksız gıda üretenlerin yanı sıra tüketiciyi aldatmaya yönelik ürünleri piyasaya süren firmaların isimleri de açıklanacak. Örneğin yüzde 100 dana eti diye satılan sucuktan hindi ve tavuk eti çıkması halinde o şirketin ismi kamuoyuna ilan edilecek.

Reklam
Reklam

Denetimler sonrasında gıda sağlığını tehdit eden firmaların isimlerinin deşifre edilmelerinin yanı sıra bu şirketlere idari para cezası kesilirken, gerekli görülmesi halinde tesisleri kapatılabilecek. Firmalar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulacak. Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerin günlük 2 bin civarında denetim yapabildiğine dikkat çeken Tarım Bakanlığı yetkilileri, sağlıksız ürünleri bünyesinde bulundurmasının yanı sıra tüketiciyi aldatmaya yönelik hareketlerde bulunan tüm firmaları yakın takibe aldıklarını kaydetti. Bakanlığa bağlı Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü'nün her geçen yıl gıda denetimleri artarken 2009'da toplamda 330 binin üzerinde denetim gerçekleştirildi. Aynı rakam 2002 yılında 30-35 bin civarında idi. Et ve süt fiyatlarındaki artışın ardından 4 bin 400 personel ile sahaya inen Bakanlık'ın ilk tespitleri, vatandaşın sağlığının hiçe sayıldığını ortaya koydu. İncelemelere göre bazı firmalar et ve süt ürünlerinin yanında piyasaya sağlıksız zeytinyağı da sürüyor. Yoğurdun maliyetini ucuzlatmak ve sertlik vermek için süt yağı yerine palm yağı kullanılıyor. Düşük fiyata satılan sucuk, salam, sosis ve hazır köfte gibi et ürünlerine ise farklı maddeler ekleniyor. Pazar ve market raflarından yapılan denetimlerde yoğurdun yanı sıra kaşarın da sağlıksız yöntemlerle piyasaya sürüldüğü tespit edildi.

Reklam
Reklam

Özellikle son dönemde okul kantinlerinde satılan ürünleri sıkı kontrolden geçirdiklerini ifade eden üst düzey bir Bakanlık yetkilisi, "Önümüzdeki dönemde gıda denetimlerini artırıyoruz. Ufak tefek hatası olanları öncelikli olarak uyaracağız. Ancak sağlıksız gıda üretenlere ve tüketiciyi yanıltanlara tahammülümüz yok. 13 Aralık'ta 5996 sayılı kanun yürürlüğe giriyor. Kanunun altyapı çalışmaları da devam ediyor. Mevcut yönetmeliklerin de değişmesi ile birlikte yanlış davranışta bulunan gıda şirketlerini ifşa edeceğiz." dedi.

KAYIP ETİN AKIBETİNİ AÇIKLAYIN
Burger King'in, salmonella ve listeria bakterileri taşıyan 160 bin adet hamburgeri (11 ton 600 kilo et) piyasaya sürdüğüne ilişkin iddialar tüketici derneklerini harekete geçirdi. Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz, Burger King'in etlerin akıbetini açıklamasını istedi. Yılmaz, Tarım Bakanlığı'nın, tüketicilere bakterili hamburger yediren firmanın adını deşifre etmeyerek tüketicilerin 'bilgi edinme' ve 'seçme hakkını' ihlal ettiğini savundu.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin IMF'de oy hakkı yükseltiliyor
Türkiye'nin ekonomide gösterdiği performans uluslararası kuruluşlardaki etkinliğini de artırıyor. Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) halen üzerinde çalıştığı bir plana göre, Türkiye'nin Fon'daki oy hakkı artırılacak. Reuters Haber Ajansı'nın ele geçirdiği metne göre, IMF'deki reform süreci çerçevesinde, Türkiye'nin, Fon'daki oy hakkı artırılarak, 30'lu sıralardan 20. sıraya yükseltilecek. Fon'da tek başına temsil edilemeyen Türkiye, halen Belçikalı İcra Direktörü tarafından temsil edilen grupta yer alıyor. Türkiye ile birlikte, başta Çin olmak üzere, Brezilya, Rusya, Hindistan ve Güney Kore'nin de daha çok kota ve dolayısıyla oy hakkına sahip olması benimseniyor. Yeni plana göre, Çin'in, IMF'de, ya Amerika'dan sonra ikinci ya da Japonya'dan sonra üçüncü sıraya yükseltilmesi hedefleniyor. IMF'nin yeni yapılanma planı, gelişmekte olan ülkelere daha çok oy hakkı getirirken, Avrupa ülkelerinin oy hakkında da kısıntı içeriyor.