Zatürreden korunma noktasında zatürre aşısı ile ilgili bilgi veren Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gamze Uçar, “Yaşadığımız pandemi nedeniyle risk grubunda olmayan kişiler de zatürre aşısı yaptırmak istiyor. Ancak zatürre aşısını Covid-19’a karşı hiçbir koruyuculuğu yoktur” dedi.
Bakteriler başta olmak üzere virüs, parazit gibi çeşitli mikroorganizmalar akciğer dokusunun iltihaplanmasına yani zatürreye neden oluyor. Her yıl 12 Kasım Dünya Zatürre Günü’nde toplumun geniş bir kesimi için hayati riske neden olabilen zatürreye dikkat çekiliyor.
Genellikle kişinin ağız, boğaz veya sindirim kanalında bulunan ve normalde hastalığa yol açmayan mikroplar, bağışıklık sistemi zayıf düştüğünde akciğere inerek zatürreye dönüşebiliyor. Bazı zatürre türlerinin bulaşıcı olduğuna değinen Dr. Gamze Uçar, “Bu nedenle kalabalık yerler, kapalı alanlar, okullar, askeriye ve yurtlar bulaşmada daha riskli alanlar. Ancak zatürrenin ortaya çıkmasında bulaşmadan çok kişinin vücut direncini kıran risk faktörleri rol oynuyor. Zatürreye zemin hazırlayan grip ve benzeri viral enfeksiyonlar ise çok bulaşıcıdır. Hapşırık ve öksürükle yayılabildikleri gibi ağız ve burun salgısı bulaşmış bardak, çatal-kaşık, mendil gibi eşyalarla da bulaşabilirler” diyor.
Özellikle risk grupları için ölümcül etkiye neden olabiliyor. İleri yaş, sigara kullanımı, kronik kalp ya da akciğer hastalıkları, madde bağımlılığı, nörolojik hastalıklar, nefes alma sırasında ağız ya da burun yoluyla alınan bir cismin akciğerlere kaçması ise zatürre riskini artıran faktörler. Hastalığın bazen sinsi bir başlangıçla belirti vermediğini, ardından birkaç gün devam eden iştahsızlık, halsizlik, eklem ve kas ağrıları, kuru öksürük, ateş, bulantı, kusma, baş ağrısı gibi yakınmalara neden olduğunu anlatan Dr. Gamze Uçar, şöyle devam ediyor:
”Hastanın yakınmaları zatürreyle uyumlu ise, genellikle yapılan muayene ve akciğer röntgeniyle tanı konulabilir. Tedavi, hastaya göre değişmekle beraber evde veya hastanede yapılabilir. Tedaviye erken başlanıldığında sonuçlar yüz güldürücü oluyor ancak teşhis ve tedavisi gecikmiş ağır olgularda ölüm oranı yüksektir.”
Zatürreden korunmak için hastalık oluşumunu kolaylaştıran faktörlerin düzeltilmesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Gamze Uçar, “Bu amaçla kronik hastalıkların uygun şekilde takip ve tedavi edilmesi, stresten kaçınma, dengeli beslenme, hijyenik barınma koşullarının sağlanması, alkol, tütün ve ilaç bağımlılığının kontrolü ile ağız ve mide içeriğinin solunum yollarına kaçmasına (aspirasyon) yol açan risk faktörlerinin azaltılması gerekir” diyor.
Zatürreye yakalanmayı kolaylaştırıcı etkiye sahip grip salgınları sırasında kalabalıkla temasın azaltılması ve maske kullanılması da korunmada önemli. Ancak toplumun geniş bir kesimi için ölümcül etkiye neden olabilen zatürre için etkin korunma faktörü aşı.
Yüksek riskli kişilerin zatürreye karşı bağışıklığın artırılması için pnömokok (zatürre) ve yıllık grip aşılarının uygulanması gerektiğini vurgulayan Dr. Gamze Uçar, aşı olması gereken grubu “2 yaşından küçük çocuklar ve 65 yaş üstü erişkinler, kalp damar hastalığı olanlar, kronik akciğer hastalığı olanlar, diyabetliler, dalağı olmayanlar, kronik karaciğer hastalığı olanlar, organ nakli olanlar, kaner hastaları, huzur evlerinde yaşayanlar” olarak özetliyor. Covid-19 hastalığının bazı vakalarda zatürreye sebep olması nedeniyle bu yıl zatürre aşısına yoğun talep olduğunu kaydeden Dr. Gamze Uçar, önemli bir noktanın altını çiziyor:
“Türkiye'de ayrıca Kasım 2008'den bu yana bebeklere 2, 4, 6 ve 12. aylarda rutin pnömokok aşısı uygulanıyor. Covid 19 hastalığının bazı vakalarda zatürreye sebep olması nedeniyle pnömokok yani zatürre aşısına yoğun talep oldu. Bu aşının Covid-19 zatürresine karşı koruyucu olduğuna dair yanlış inanışlar nedeniyle bu yoğunluk görülüyor. Risk faktörü olmayan kişiler de aşı yaptırmak istiyor. Ancak zatürre aşısının Covid-19'a karşı koruyucu özelliği bulunmuyor.”