'Zenginlere ilave vergi neden olmasın'

Bir gazetecinin “ABD ve Avrupa’da örnekleri var. Zenginlere ilave vergi düşünüyor musunuz” sorusuna, Başbakan Erdoğan “Niye olmasın. Beklediğimizi alamıyorsak bir şeylerin olması lazım” yanıtını verdi

Başbakan Tayyip Erdoğan, zengine ek vergi uygulamasına gerektiğinde geçilebileceğinin sinyalini verdi. Erdoğan, Sabah Gazetesi yazarı Süleyman Yaşar’ın “Dolaylı vergiler genellikle artırılıyor. Yalnız siz şunu söylediniz: ‘TÜSİAD’a baktım; tamam vergilerini ödüyorlar ama istenilen düzeyde değil.’ Dünyada aşırı finansal kazançlardan dolayı zenginlere ilave vergiler getiriliyor. ABD’de Obama, Fransa’da Holland yüzde 75’e çıkardı, biliyorsunuz, 1 milyon Euro’nun üzerinde... Bizde böyle birşey düşünüyor musunuz? sorusuna “Niye olmasın. Beklediğimizi alamıyorsak bir şeylerin olması lazım” yanıtını verdi. Erdoğan, Gündem Özel programında gazetecilerin soruları üzerine şunları söyledi:
**En çok finans sektörü kazanıyor**
Zenginlere ilave vergi neden olmasın. Beklediğimizi alamıyorsak bir şeylerin de olması lazım. Onlar zaten işi iyi bildiği için, onların finans yöneticileri bu işi iyi bildikleri için en çok parayı kazanan finans. Yatırım falan hak getire. Bir kısmı da yatırımdan elini eteğini çekiyor. Geçenlerde birine söyledim, en kısa yoldan para nasıl götürülür ona bakıyorsun. Yatırım yap da arkadaşlar seni hayırla yad etsinler. Ama finans sektöründeki olayda kolay kolay hayır dua gelmez. Çünkü vatandaşın bedduası çok kötüdür.
**Müteahhitler bize geliyor**
Bir defa bazı bizim inşaat firmaları var ki ne yazık bunlar finansman yönetimini hiç bilmiyor. Bankalarla iş yapıyorlar. Bankalar vicdansız, gelir seni gırtlaklar, hiç acıması yok. Yani orada incik büncük yazılmış sözleşme seni aldatmasın. Orada neler var neler. Orada ‘bir ay içinde ödeme yapacaksın’ diyor. Bu sefer müteahhit firma sıkışıyor. Geliyorlar bize: ‘Biz ne yapacağız?’ ‘Diyoruz, kusura bakmayın yapacak bir şeyimiz yok.’ Bunların içinde büyükler de var. Çalışırken özsermayeleriyle çalışmıyor büyük kısmı. Hep krediyle çalışma noktasına geliyorlar. Bankalar da bakıyorsunuz belli bir yere kadar bu krediyi veriyor, bakıyorlar ki sinyaller kırmızı bu sefer hemen geri çekiyorlar. Ama geneli itibariyle böyle mi? Hayır, ona katılmıyorum. Gayrimenkul Türkiye için yine en önemli sektörlerden birisidir.
**Lojmanları satacağız**
Gayrimenkullerle ilgili her şey bana geliyor. Ciddi sorunlar var. Öyle dönemler yaşandı ki ülkemizde, madenlerden tutun gayrimenkullere kadar çeşitli alavere dalavere. Yeni yakaladık. Ucuz imkanlarla elde ediyorlar sonra cüzi rakamlarla kiralıyorlar. Görünce şok oldum. Belki birilerinin canı yanacak ama biz de bu adımı atmalıyız. Öncelikle devletin kendi gayrimenkullerinden başlıyoruz işe. Lojmandı vesaireydi hepsini satışa çıkarıyoruz. Kamuda tasarrufu daha da yaygınlaştıracağız.”
**Halkbank’ı özelleştireceğiz**
Özelleştirme ihalesine çıkıyoruz. Halk Bankası’yla ilgili atacağımız adım var. İddia vesaire bu tür şeylerin ihalesi var. Kararlılıkla bizim büyümeye yönelik enstrümanları teşvik edeceğiz.
**Yüzde 4 büyümede kararlıyız**
Bir diğer atmamız gereken adım da faiz noktasındaydı. Faizde biraz daha düşürülürse... Maalesef yetkili arkadaşlarımız görmüyor veya görmek istemiyorlar. Şu an dünyada sıfır faiz uygulayan ülkeler var. İleri ekonomilerde bunu görüyoruz. Yüzde 4’ü yakalamakta kararlıyız.
**Doğalgaza 2 yıl zam yapmayız**
Erdoğan, doğalgaza zam oranı belli mi sorusunu şöyle yanıtladı: “Popülizm yapmayı sevmem. Gerçek neyse onu söylemem lazım. Doğalgaz elektrikle ilgili attığımız atacağımız adımlar hepsi bu dengeleri kurmak üzerine atılmıştır. Dünyada akaryakıt fiyatlarındaki zam ortada. Bu zam mesela doğalgazda 4-6 ay sonra neticesini veriyor. Bunu bizim üstlenmemiz mümkün değil. Doğalgaz maliyetlerinin ne olduğunu ve ne kadarını sübvanse ederek halkımıza doğalgazı sattığımızı açıklayacağız. Devlet halkına doğalgazı ciddi oranda sübvansiyon yapmak suretiyle satıyor. Doğalgazda yüzde 10 civarında bir şey düşünülüyor. Ama bundan sonra 1.5, 2 yıl daha belki doğalgaz konusuna zam olarak girmeyiz.
**Avrupa’da tartışan çok alan yok**
2008’den sonra Avrupa’yı etkisi altına alan ekonomik krizle bir çok ülke zenginlerden
alınan “varlık vergisini” geri getirmeyi tartışmaya başladı. Bu konuda en sert tepkiyi ise Fransız işadamları gösterdi. Fransa’nın en zengin işadamı olarak bilinen Bernard Arnault’ın, Sosyalist Fransız hükümetinin “çok zenginler”den almak istediği “varlık vergisi”ni protesto etmek için Belçika vatandaşı olacağı yolunda iddialar gündeme geldi.
FRANSA: Avrupa’nın en büyük 2’nci ekonomisi Fransa’da hükümet “çok zenginler”den
varlık vergisi
almayı istiyor.
ALMANYA: Ekonomik krizin ardından zenginlerden
alınması tartışılan varlık vergisiyle
ilgili çalışmalar devam ediyor.
İSPANYA: Hükümet 2008 yılında kaldırılan varlık vergisini ekonomik krizle geri getirmeyi konuşuyor.
**TÜSİAD: Dolaylı vergi de ödüyorüz**
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “TÜSİAD az vergi ödüyor” eleştirilerine, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner’den yanıt geldi. Boyner, dün twitter hesabından, TÜSİAD üyelerinin vergi ile ilgili her hangi bir avantajının olmadığını, aksine, üzerine düşeni yaptığını belirtti. Boyner’in mesajları şöyle:
-TÜSİAD olarak kayıt dışı ekonominin büyüklüğünün ekonomimizin en önemli sorunlarından biri olduğunu düşünüyoruz.
-Kayıt dışı ekonominin yüksek olduğu ve mal hizmet üretiminin büyük firmalar tarafından yapıldığı ekonomilerde doğal olarak kurumlar vergisini büyük firmalar ödemektedir.
-Kayıt dışının büyük olduğu ekonomilerde dolaylı vergiler daha kolay toplanır.
-Bu nedenle dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı çok yüksek olmaktadır.
-Dolaylı vergi yükünün yüksekliği vergi yükünün adil dağıtımı, üretim ve tüketim maliyetleri açısından önemli bir sorundur.
-Genellikle büyük firmaları bünyesinde bulunduran TÜSİAD üyeleri kurumlar vergisinin (dolaysız vergilerin) yüzde 85’ini ödemektedir.
-Ancak vergi gelirlerinin yaklaşık yüzde 70ini oluşturan dolaylı vergilerin içinde de firmalar önemli bir paya sahiptir.
-Gelir vergisi stopajı, servet, enerji, iletişim, harç, çevre, KDV’nin önemli bir bölümü de kayıt içi kurumlar tarafından yüklenilir.
-Vergi tabanının dağılımı yapısal bir sorundur.
-Esas olan kayıt dışı ile mücadele ve vergi sisteminin büyüme, rekabet ve hakkaniyet unsurları bağlamında geliştirilmesidir.
**Bütçe disiplini milletin hayrına**
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2002 yılında toplanan her 100 lira verginin 86 lirasının faize gittiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu: “Yani milletten alınan vergiler millete hizmet olarak gideceğine, devletin iç ve dış borç faizine gidiyordu. Ak Parti iktidarı ile bu değişti. Geçen sene topladığımız 100 liralık verginin 16.6 lirasını, yani 17 lirasını faize ödedik. 83 lirasını milletimize hizmet olarak sunduk. Yani özürlümüzden hastamıza, yolundan okuluna kadar her alanda milletten aldığımızı millete hizmet olarak sunduk. Tüm hükümetlerimiz döneminde mali disipline, bütçeye özel önem verdik. Bu, aslında milletin hayrına olan bir konudur. Ülkemizin uzun vadeli geleceği için doğru bir yaklaşımdır.”