Zerrin Özer: Türkiye beğenmiş, siz beğenmezseniz ne olur

Zerrin Özer, bilinmeyenlerini anlattı. Özer, "Şimdiye kadar aldığım ödül, plaket ve altın plaklarımı hiç saklamam. Hep başkalarındadır. Çünkü mesleğe kırgınlığımla ilgili galiba" dedi. Zerrin Özer, prodüktörler ve menajerlere sitem ederek, "Çok küçük bir merkez var. O merkezin içerisinde prodüktörler ve menajerler var. Onların çok şımarık olduğunu düşünüyorum. Kendi küçük beyinlerince sizi beğenmiyorlar. Zerrin Özer'i Türkiye beğenmiş, siz beğenseniz ne olur, beğenmezseniz ne olur" diye konuştu.

Ünlü sanatçı Zerrin Özer, Habertürk'te yayınlana Akılda Kalan programında Veyis Ateş'in sorularını yanıtladı. Sanatçı Zerrin Özer, hayal kırıklıklarından milyon satan albümlerine, siyasete bakışından bilinmeyen hobilerine, yaşamının dönüm noktalarını ve hakkında merak edilenleri paylaştı.

"HEP OPERACI OLMAK İSTERDİM! GERÇEKTEN SOPRANO OLABİRDİM"

Özer, "Operacı olmak isterdim. O zaman konservatuar Sultanahmet'teydi. Onun imtihanına girecektim. O kadar heyecanlıydım ki. Kayıt yaptırdım. Bir baktım bomboş, hiç kimse yok şaşırdım. Kapıdaki beye sordum. 'Bugün yarışma vardı?' dedim. 'Yarışma dündü' dedi. Çok üzüldüm. Sonra anneciğim bana söyledi 'Ben seni bilerek götürdüm. Çünkü orası Sultanahmet, orada hippiler var' derdi. Gerçekten soprano olabilirdim." dedi.

"HAYATIM BOYUNCA HEP TEK BAŞIMA OLDUM"

"Bana ait olan ödüller, altın plaklarım yok" diyen Zerrin Özer, "Hiç saklamam. Hep başkalarındadır. Çünkü bu yapmış olduğum mesleğe kırgınlığımla ilgili galiba. İnsanlar yaşarken değer görmesi gereken sanatçılar varsa hiç mütevazı olamayacağım bu konuda. Şu anda onları görmemiz gerekiyor . Rahmetli olan sanatçılara karşı farklı düşünceler oluyor. Sanki yaşıyormuş gibi sevgi gösteriyor. Ben tabii o sevgiyi sonuna kadar alıyorum. Bu yaşa gelene kadar çok olumsuzluklar yaşadım. Zerrin Özer hayatı boyunca hep tek başına oldu" ifadesini kullandı.

"BENİ TÜRKİYE TANIYOR! SİZ BEĞENSENİZ NE OLUR BEĞENMEZSENİZ NE OLUR"

Zerrin Özer, prodüktörler ve menajerlere sitem ederek, "Çok küçük bir merkez var. O merkezin içerisinde prodüktörler ve menajerler var. Onların çok şımarık olduğunu düşünüyorum. Eskiden çok saygı vardı. Eskiden albümleriniz 1,5-2 milyon satardı. O zaman çok sevgi saygı gördüm. Şimdi emek vermeden bir bakıyorsunuz yapımcı oluyorlar, prodüktör oluyorlar. Kendi küçük beyinlerince sizi beğenmiyorlar. Zerrin Özer'i Türkiye beğenmiş, siz beğenseniz ne olur, beğenmezseniz ne olur" diye konuştu.

"HAYATIMDA İKİ İNSAN VARDIR: SAYIN GENCEBAY VE SAYIN BULUT"

Özer sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben ilk Modern Folk Üçlüsü, Ankara televizyonunda yapmış olduğu programda ilk orada fark edildim. İzzet Öz Ağabeyim de fark etmiştir. Hatta Orhan Gencebay. Benim ilk onun şarkısını seslendirdiğimde o zaman arabesk müziğine karşı korkunç bir isteksizlik vardı. Ben rahmetli Esin Engin'in olağanüstü düzenlemesiyle bir şarkısını okudum. Ben o zaman İstanbul Gelişim'de pop caz yapıyordum. Rahmetli Melih Kibar, Çiğdem ablacığım 'Bizim için oku' dediler. Peki, dedim. O okuduğumu plak olarak çıkardılar. Hayatımda iki insan vardır. Sayın Orhan Gencebay ve bir de sayın Hakkı Bulut'un 'Son mektup' şarkısıyla, Bora Ayanoğlu'nun şarkısıyla."

"BEN ÖYLE ŞEYLER YAPMADIM"

Zerrin Özer, "Ben benden önceki sanatçıları çok araştırdım. Eskiden davul çalan kendisi taşırdı. Şimdiki gençlik 'üzülüyorum, yoruluyorum' demesin. Bütün yorgunluğu çeken daha önceki nesildir. Ben çok arkadaşlarımdan duyuyorum. 'Ben şu renk koltuk isterim...' Yani korkunç... Ben öyle şeyler yapmadım. ikinci şarkını yapmışsın bir 30-40 yılın geçsin ondan sonra iste. Şımarıklığa kesinlikle tavizim yok" dedi.