Zeybekci: Gümrük Birliği Anlaşmasının Güncellenmesi Gerekli

Tufan HAMARAT/İZMİR, İzmir Ticaret Borsası'nda düzenlenen 'Türk Tarım Global Entegrasyonu ve Tarım 4.0' projesinin imza töreninde konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, bugün genç kuşağın şanslı olduğu görüşünü savundu. Bundan 2 bin yıl önce atalarımızın gördüğü tüm tarım tekniklerini, 30 yaş altındaki gençler hariç herkesin gördüğü söyleyen Bakan Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben tarım alanında çalışan bir amelenin çocuğu olarak tütün tarlasında bunu yaşayarak gördüm. Genç kuşak için neden şanslı nesil diyorum, çünkü yeni nesil bunları görmedi. Tarımın eski usullerini görmedi, sadece teknolojik tarımın bir kısmını şanslıysa görebildi. Benimkiler köye gidip geldikleri için şanslılar ve görüyorlar. 2050 yılında 9.6 milyar insan yer yüzünde olacak. Bu insanların tamamı tarım ürünü tüketmek ve doymak zorunda. Üniversitedeyken o dönemdeki hocalarımızın gelecekle ilgili sektör seçerken ilk söylediği, 'Boğaza hitap etmek zorundasınız, çocuğa ya da kadına hitap etmek zorundasınız' demişti. 'Erkeklerle pek uğraşmayın' demişlerdi. Tarım 4.0 denilince, 'Hadi canım tarımda da 4.0 olur mu?' Olur. Önceden İzmir Ticaret Borsası buralardaki tarım ürünleriyle kendi yönünü belirlerken, şimdi üyeleri ve alanı tüm Akdeniz havzasını dikkate almaya başladı. Teknolojik gelişmelerle dünya farklı yerlere gidiyor. Çok fazla dünya standardında üretmeliyiz ve bunları da en kısa sürede piyasaya sürmeliyiz."
"NE EKİLECEĞİNE BİLİM İNSANLARI KARAR VERECEK"
Gelecekte hiç kimsenin "Biz bu sene tarlamızda şunu ekelim" diye bir söylemde bulunamayacağına, Türkiye'de bilimin yoğun olarak kullanılmaya başlamasıyla buna bilim insanlarının karar vereceğine dikkat çeken Bakan Zeybekci,sözlerini şöyle sürdürdü:
"Söke Ovası'nda ne ekilmesi gerektiğine bilim insanları karar verecek. Yağmur tahminlerine göre kullanılacak ilaçlara bilim insanları karar verecek. Bunu, Tarım 4.0 dediğimiz teknoloji, sulama, işleme, havadaki drone'larla bilgi alınması, ilaçlanma gibi sistemlerin devreye girmesiyle göreceğiz. Bir amelenin çocuğu olarak demir sabanları görmüşken, ilerde üzerinde insan olmayan traktörleri göreceğiz. İnsanlar da bunların hizmetlerini üretecek."
"GÜMRÜK BİRLİĞİ ANLAŞMASI GÜNCELLENECEK"
Türk tarımının çok farklı noktalara geldiğini, tarım ihracatında Türkiye'nin Avrupa'da 1'inci sırada olduğunu kaydeden Bakan Zeybekci, Gümrük Birliği anlaşmasının güncelleneceğini söyledi. Bakan Zeybekci şöyle devam etti:
"21 yıldan beri Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği diye bir anlaşmayla muhatabız. Egemen bir ülkenin imzalamaması gereken bir anlaşma diye bugün görüyoruz. Ama ona o günün şartlarıyla bakmak lazım. 1995 yılında imzalanıp 1996 yılında devreye girdi. 'Türkiye nasıl olsa 2000 yılına kadar tam üye olacağından geçiş sürecinde Gümrük Birliğiyle sizi Avrupa'ya bağlayalım' dediler. Onun için karar alma mekanizmalarında yer almadığımız bir anlaşmaya evet dedik. Avrupa Birliği Meksika ile serbest ticaret anlaşması imzalıyor, Meksika, Türkiye üzerinde her türlü hakkı elde ederken biz hak elde edemiyoruz. Ama bununla beraber Avrupa Birliği ile ihracatımızın yüzde 49.9'unu yapıyoruz. Yüzde 42 ithalatımızı Avrupa Birliği ile yapıyoruz. 175 milyarlık doğrudan yabancı sermaye girişinin yüzde 75'ini Avrupa Birliği ile yapıyoruz. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşmasının sürdürülebilir olmasını ve bunu devam ettiremeyiz diye bu işte yokuz noktasına gelecek yaklaşımlarda bulunduk. Onun üzerine süreç başladı ve 2015 Mayıs ayında Gümrük Birliği'nin güncellenmesine yönelik görüş birliği açıkladık. Bu anlaşma güncellenecek. Gümrük Birliği'nin kapsamı sadece sanayi ürünleriyle tarım ve gıdayı kapsayacak şekilde genişletilmesi, yani bunun sonucu olarak Türkiye'nin siyasi anlamda Avrupa Birliği'ne girmeden ekonomik entegrasyona girmesi anlamına geliyordu ve bununla mutabakata vardık. 2016 Aralık ayında, Avrupa Birliği Komiserler Heyeti Avrupa Birliği'nden yetki istedi."
Bakan Zeybekci, tarımın korunmasıyla ilgili yeni düzenlemeler yapılacağını, bunun tartışmalara yol açabileceğini söyledi. Bakan Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zeytin ve zeytinyağı Türkiye sınırları içine giremez, biz sağ oldukça. Biz Anadolu'da sığır eti tüketen bir millet değildik. Daha çok koyun ve keçi eti tüketirdik şimdi sığır eti tüketir hale geldik. Yeni dönemde şu olacak; Tarımı yine korumaya devam edeceğiz. Stratejik anlamdaki tüm ürünleri yöntemimizi değiştirerek koruyacağız. Biz bu güne kadar gümrük duvarlarıyla kapatarak içerideki fiyatları yukarıda tutup tüketiciye ödetiyorduk. Şimdi değişecek Gümrük Birliği'nin güncellenmesiyle Avrupa Birliği üyesi ülkelerde tarım serbest şekilde rekabet edebilecek hale gelecek. Tüketim anlamında baktığınızda bu son derece olumlu yansımaları olacak. Ama tarımı, et üretimini ve bizim bütün tarımsal üretimimizi tüketiciye yüksek fiyatlar ödeterek korumayacağız. Onun için bu Tarım 4.0 veya bilimle tarımın buluşmasını artık gerçekleştirmek zorundayız. Geçmişte bizim için rekabeti en zor alanlarda biz bu maçı galip bitirdik. Yani sanayi sektöründe Avrupa Birliği'nin Gümrük Birliği sürecinde maçı galip bitirdik. Gümrük Birliği sürecinde Avrupa Birliği de biz de kazançlı çıktık. Bu coğrafyanın en iyi bildiği tarım ve rekabet sektörü en yüksek olan bu işte biz galip çıkacağız. Avrupa Birliği ile tarımda çekincelerimiz olmayacak. Bazı alanlarda daha çok destekleyeceğiz ama bazı alanlarda tartışmasız üstünlüğümüz var. Hiçbir coğrafyada bizim topraklarımızda üretilen sebze ve meyve üretilmez. Onun için önümüzdeki dönemde bunları tartıştığımız bir dönem olacak. O nedenle bu güzel ve önemli bir başlangıç. 2017 yılının en önemli başlıklarından biri olacak. Şu anda bunun bize ne şekilde getiri ve götürüleri olacak bunu çalışmaya başladık."
Konuşmaların ardından Ege Üniversitesi ve İzmir Ticaret Borsası arasında protokol imzalandı.