BALIKESİR (İHA) - Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin, açıklanan primle zeytincinin büyük hayal kırıklığı yaşadığını belirtti.
AB'nin son 2 yıldır uyguladığı fiyatı aşağı çekme girişimi karşısında, üreticiyi kurtaracak en önemli araç olan primin büyük hayal kırıklığı yaptığını belirten Çetin, "Üretici primi bugün çiftçi destekleme sistemi içinde dünyanın en modern aracı olarak kullanılıyor. Türkiye'de zeytinyağına ilk kez 1998 yılında kilogramda verilen 40 Cent primle uygulamaya başladı. Sonraki yıllarda ise verilip verilmeyeceği ve miktarı üzerinde her dönem tartışmalar olmakla beraber takip eden yıllarda ise verilen prim miktarı azalan seyir izledi. 1998 yılı başlangıç sayıldığında 1999 yılında zeytinyağına hiç prim verilmezken, takip eden senelerde 28 Cent, 8.9 Cent, 10.6 Cent, 12.5 Cent, 16.6 Cent ve geçen yıl ise 10 YKr'ye tekabül eden 7.5 Cent ödeme yapıldı. Bugün resmi gazetede yayınlanan destekleme prim miktarı ise 11 YKr 7.58 Cent'tir. Bu rakam AB ülkelerinde ise kilogramda 1.32 Avro'dur" dedi.
Açıklanan zeytinyağı prim miktarının geçen yıla oranla yüzde 10 artış göstererek, 10 YKr'den 11 YKr'ye çıkarıldığını anlatan Çetin, şunları kaydetti:
"Ancak bu çok düşük ve amacından uzak bir rakamdır. Açıklanan rakam kaynak israfından öteye geçmez, sistemi regüle etmez, üretici, tüketici ve sanayici için de hiçbir değeri yoktur. Prim uygulaması, bir çok açıdan sistemi dinamize edeceği gibi başta devlet olmak üzere üretici, tüketici, sanayici ve ihracatçıya olumlu yansıyacaktır. Prim, ekonomiyi kayıt altına alacak, haksız rekabeti önleyecek önemli ve çağdaş araçtır. Primin kaynağı da yine kendi içinde olduğundan, bir başka ifadeyle prim kayıtlı ekonomiye uygulanacağından kaynağını kendi oluşturur. Burada ilave bir kaynağa ihtiyaç bulunmamaktadır. Prim, açıklandıktan ve tüm üretimi, işlenmesi, pazarlama ve satışının gerçekleşmesinden sonraki yaklaşık bir yıl sonra oluşacak ekonomi içinden verileceğinden burada bir ilave bütçeye gerek yoktu. Tarım ürünlerinin yüzde 80'ininin kayıt dışı ekonomi içinde yer aldığı bilinen gerçektir. Üreticiyle verilen primin fatura üzerinden uygulanacağından, zeytinyağını üretimden, nihai tüketiciye kadar olan tüm halkalarında kayıtlı ekonomi içine çekilecektir. Devlet, fatura üzerinden yine zincirin tüm halkalarından önemli miktarda vergi geliri sağlayacaktır. Çiftçi, yüksek üretim maliyetlerinin bir kısmını primle tolere edecektir. Sanayici ve ihracatçı prim miktarı kadar maliyet avantajı sağlayacak ve son olarak tüketici de yine söz konusu prim miktarı kadar ucuza zeytinyağını satın almış olacak."
"Prim, zamanında ve doğru rakamla uygulandığında hedefine ulaşır" diyen Çetin, "Düşük prim miktarı, üretici ile tüccar arasında pazarlık konusu olacağından amacına ulaşmaz. Tam aksine kayıt dışılığı teşvik edeceği gibi ciddi kaynak israfı da olacaktır. Zeytinyağı sektörü, dünyaya entegre yapıda olduğundan, yurt dışı gelişmelerine son derece açıktır. Dünya zeytinyağı üretiminin yüzde 80'ini gerçekleştiren AB, zeytinyağı piyasalarının belirleyicisidir. AB üretimde olduğu kadar, tüketim piyasalarını da elinde tuttuğundan fiyat oluşumlarında da etkindir. Piyasa manipülasyonlarını yaparken, Türkiye, Tunus ve Suriye gibi topluluk dışı ülkeleri önemli ölçüde etkilemektedir. Topluluk, zeytinyağı çiftçisini, kilogramda 1.32 Avro primle ve gün/ton 1.22 Avro ile desteklemektedir. Bu destekle sanayicisi ve ihracatçısı da uluslararası piyasalarda rekabette fiyat üstünlüğü ve avantajı yakalamaktadır" diye konuştu.