Kişilerin aklından silemediği düşünceler olan obsesyon, toplumda pek çok kişide görülebilen bir durumdur. Bu durumun ilerlemesi ve hastalık haline gelmesi ise kişilerin hayatlarını oldukça zorlaştırabilir. “Obsesyon nedir, obsesyon tedavi yöntemleri nelerdir?” gibi sıkça sorulan soruların yanıtları ve çok daha fazlasını sizler için derledik...
“Obsesyon nedir?”sorusunun en net cevabı, kişinin bir türlü zihninden atamadığı, sık sık aklına gelen ve ona rahatsızlık verici bir düşünce bozukluğu şeklinde yapılacak tanımdır. Günlük hayatta takıntı dediğimiz olayların rahatsızlık derecesine ulaşmasına obsesyon, bir diğer adıyla obsesif kompulsif bozukluk (OKB) denmektedir. Bu hastalar düşünceleri kontrol edemezler ve süregelen hareketleri saplantı haline dönüştürürler.
Obsesyonun tek bir nedenden kaynaklanabileceği gibi iki farklı durumdan dolayı da ortaya çıkabilir. En temel nedenlerden birisi çevresel faktörler yani dış etkenlerdir. Birincisine oranla daha seyrek karşılaşılan bir diğer neden ise biyolojik nedenler olarak karşımıza çıkar.
En sık karşılaşılan durum çevresel faktörlerin davranışlar üzerindeki olumsuz etkisidir. Kişinin yaşamış olduğu travmalar, taciz, sevilen birinin kaybı, aşırı stres halleri ya da sosyal ilişkilerdeki sorunlar bunlardan en belirgin olanlardır.
Düşünme denen eylemi gerçekleştirmeye yardımcı olan beynimizin sinir ucu etkileşimlerinin aşırı derecede olması ve diğer alanlara nispeten bazı bölgelerde daha yoğun etkileşimde olması ise biyolojik nedendir.
Obsesif kompulsif bozukluk kısaca obsesyon olarak da adlandırılabilir. Onlarca insan davranışı olabileceği gibi çok fazla çeşitte de obsesyon olabilir. Başlıca görülen obsesyonlar bulaşma, sayma, kuşku, tekrar etme ve cinsel obsesyon olarak örnek verilebilir. Bu obsesyon çeşitlerini şu şekilde açıklamak mümkündür:
Obsesyon belirtileri genelde gözle görülebilen davranışlar olarak ortaya çıkar. Saplantı halini alan düşüncelere karşı bireyler hassaslaşmaya başlar. Örneğin;
Temelinde zihinde takıntı haline gelen insan düşüncelerini bulunduran obsesyonun ortaya çıkması uzun zaman almaktadır. Düşüncelerin devamlı olarak zihni kurcalaması ve sonrasında davranış haline gelmesi gerekir. Bu durumda bazı obsesyonların ortaya çıkması yıllar sürebilir.
Obsesyon belirtileri görülmeye başladıktan sonra bireylerin bu durumu kabul etmek istememesi olağan bir durumdur. Sosyal çevredeki insanlardan çekinmek, kabullenmemek gibi durumlar sonucunda bazı obsesyonların 10 yıl boyunca saklı kaldığı görülebilir. Fakat insan zihnini kurcalayan ve rahatsız edici seviyeye ulaşan takıntılar aile hayatını, iş dünyasını, arkadaş çevresini ve daha pek çok sosyal ilişkiyi olumsuz etkiler. Kişilerde çekingenlik ve insan içine çıkamamak gibi olumsuz etkileri gözlemlenmektedir. Bu durumda en kısa zamanda bir uzmana danışmalı ve en uygun yöntemi belirleyerek tedaviye başlanmalıdır.
Obsesyon, bir diğer anlamıyla obsesif kompulsif bozukluk (OKB) insan davranışları sonucunda ortaya çıkar. Bu sebeple herhangi bir laboratuvar ya da kimyasal test ile ölçülemez. Dolayısıyla obsesyon testi diye bir ölçüm de yoktur. Somut olaylar psikologlar eşliğinde özel olarak değerlendirilir. Kişinin davranışları takıntı haline geldiyse ve hayatın olağan akışına engel oluyorsa uzmanlar tarafından uygun tedavi yöntemleri uygulanmalıdır.
Obsesyon tedavi yöntemleri çeşitlilik göstermektedir. Obsesyonun nedenlerinde de belirtildiği gibi iki farklı durumlar incelenerek onlara en uygun tedavi yöntemleri uygulanabilir. Bunlardan birincisi ilaç tedavisidir. Mutlaka bir psikiyatrist tarafından gözlemlenen hastaya uygun ilaçlar tavsiye edilir. Bu yöntemde beyindeki serotonin düzeyi dengelenerek takıntılı davranışların azaltılması hedeflenir. İlaçların etkisini göstermesi 12 haftalık sürece yayılabilir. Genellikle hekim kontrolünde kullanılması önerilir. Ayrıca tedaviyi terk etmek obsesyon bozukluğuna çözüm sağlamayacaktır.
Bir diğer tedavi yöntemi ise bilişsel davranış terapisidir. Bu yöntemde ise bireylerin takıntılı davranışlarının nedeni bulunarak kişinin bu nedenlerle yüzleşmesi amaçlanmaktadır. Haftalık periyotlar şeklinde yapılan terapiler 20 seansa kadar sürmektedir. Uzun bir sürece yayılan bu tedavide de kişilerin sabırlı olması önemli etkenlerden biridir.
Her iki tedavide de görüldüğü üzere uzun yıllar boyunca takıntı haline gelen ve bireylerin hayatına yerleşen davranış bozukluklarından kurtulmak kolay bir süreç değildir. Fakat etkili ve doğru tedavi yöntemleri ile bu rahatsızlıktan kurtulmak mümkündür.