Erzurum'da Devlet Su İşleri (DSİ) 8'inci Bölge Müdürlüğü'nde çalışırken, son 2.5 yılda usulsüz işlemlerle zimmetine geçirdiği 981 bin lirayla iddaa oynayan H.K.'nın 12 yıl hapis cezası istemiyle Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı. Tutuklu sanık H.K., "Borçlarımı ödemek için kurumdan aldığım para ile iddaa oynadım. Kaybettikçe daha çok oynamaya başladım. Tek bir maça 30-40 bin yatırıyordum. Zimmetime ne kadar para geçirdim hatırlamıyorum" dedi.
DSİ 8'inci Bölge Müdürlüğü'nün Hukuk Müşavirliği servisinde memur olarak görev yapan H.K., 2013 yılı Ocak ayından itibaren kurumun açılan dava masrafları için hesabına yatırılan avansları kullanıp, sahte belgelerle kapatmaya çalıştı. Kurum avukatının yerine imza atıp, kaşesini kullanan H.K., 2.5 yıl boyunca bu yöntemle zimmetine geçirdiği paralarla iddaa oynadı. Muhasebe Müdürlüğü'ne yeni atanan müdürün dekontsuz kapama işlemlerini kabul etmemesi üzerine skandal ortaya çıktı. Düzenlediği sahte evrakları imha etmek isteyen H.K. hakkında idari ve adli işlem başlatıldı. Toplam 981 bin lira zimmetine geçirdiği tespit edilen H.K., tüm suçlamaları kabul etti ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine kondu. H.K. hakkında 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'zimmet' suçundan 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istemi ile dava açıldı.
1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada sanık H.K. ve avukatı hazır bulundu. Mahkeme Başkanı Yasin Arslan'ın sorularını yanıtlayan sanık H.K., 2006 yılında güvenlik görevlisi olarak başladığı DSİ'de 3 yıl sonra Hukuk Müşavirliği'ne memur olarak atandığını hatırlattı. Kurumda çalışanların güvenini kazandığına işaret eden H.K., mahkemede şunları söyledi:
"Genel bütçeden özel bütçeye geçmeden önce avans giderleriyle ilgili olarak matbu evraklarla işlem yaptık. Bu evrakları, mahkemeler veya şube müdürlerimin imzasıyla işleme alır, avans kapatırken bu evrakları muhasebeye gönderirdik. Özel bütçeye geçtikten sonra bu tip harcamalarda evrakları kendim doldurup imzaladım. Ayrıca avukat olan şube müdürlerinin imzasını da ben attım. Mahkeme kaşesi altındaki imzaları da attığım oldu. Kaşe vurduğum bu evraklar karşılığı para yatırmış gibi belgeler yazdım ve imzalayıp kuruma verdim, aldığım gider avanslarını kapattım. Bu paralar kendi maaş hesabıma yatıyordu. 2013 yılında ekonomik sıkıntı yaşamaya başladım. Borçlarımı ödemek için kurumdan aldığım avans ile iddaa oynamaya başladım. Tutku ve saplantı oldu bende. Kendimi çok kaybetmiştim. Kurtarmaya çalışırken daha çok içeri girdim. Kaybettikçe daha çok oynuyordum. Hesabıma 30 ile 120 bin lira arasında avanslar yatıyordu. Bende kazanmak için tek maça 30-40 bin yatırıyordum. Daha çok kazanıp borçlarımı ve aldığım paraları iade etmek istedim ama olmadı. Lüks bir hayat yaşamak için yapmadım. Amacım sadece borçlarımı ödemekti. Zimmetime ne kadar para geçirdiğimi hatırlamıyorum. Yaptıklarımdan kurum içerisinde hiç kimsenin haberi yoktu. Bana çok güveniyorlardı. Çok pişmanım."
H.K.'nın avukatı Altay Onursal ise müvekkilinin samimi itiraflarda bulunduğunu, yaptığı eylemin mal varlığını artırmaya yönelik olmadığını söyledi. Müvekkilinin tüm parayla iddaa oynadığını aktaran Onursal, tek maç üzerinden daha çok kazanmak ümidiyle yüklü miktarda paralar yatırdığını anlattı. H.K.'nın üzerine herhangi bir mal varlığı olmadığını, evlerinin de eşi üzerine kredi ile alındığını bildiren Onursal, müvekkilinin basit zimmetten cezalandırılmasını istedi. Duruşma ertelendi.
DHA