Ziraat Bankası Genel Müdürü: Artık Ahmet’e, Mehmet’e Göre Kredi Yok

Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, kredilendirmede kabul veya ret anlamında, ilkeli davranacaklarını vurguladı. Hüseyin Aydın, "Bundan böyle Ahmet’e göre ya da Mehmet’e göre kredi, bizim başkana göre kredi diye bir şey yok. Bir kredi verilebiliyorsa, hepimiz vereceğiz. Verilmiyorsa hiçbirimiz vermeyeceğiz.” dedi.

Ziraat Bankası Genel Müdürü Aydın, kurumun yeniden yapılanma alanlarını ve hedeflerini basın toplantısı ile kamuoyuna açıkladı. Toplantıda ilk olarak ekonomiye değinen Aydın, talep daralmalarının hem reel sektörü hem finans sektörüne darbe vurduğunu dile getirdi. Buna rağmen sektörde fırsatların bulunduğuna işaret eden Aydın, "Bulunduğumuz bölgede genç ve dinamik bir insan kaynağı var. Bu bir artı. Türkiye’de bankaların penetrasyonları gerilerde. Yani milli gelir ile sektörün verdiği krediler bağlamında Batı'ya göre daha gidilecek çok yolumuz var. Bu da bizim fırsatlarımız. Bunalımları daha iyi yönetebiliyoruz. Umuyorum, yakın dönemde yatırım yapılabilir ülke konumuna da gelebileceğiz. Bu riskler ve kısıtlar, fırsatlar içinde bir bankacılık yapmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.

Bundan böyle sektörde rekabetin artacağını belirten Hüseyin Aydın, yeni ortama adapte olmanın önemini anlattı. Ziraat’in yeniden ele alacağı alanlara temas eden Aydın, burada altyapı ve örgütlemenin öne çıktığını vurguladı. İnsan kaynağı, teknik ve sermayede reforma gerek duyulduğundan söz etti.

Risk yönetiminin ehemmiyetine de değinen Aydın, şöyle devam etti:

"Kendimizi kendimizin kontrol edebilmesi, müşterimizin de risklerinin iyi yönetilmesi gerekiyor. Onun için olmazsa olmaz kuvvetler ayrılığı. Ne demek kuvvetler ayrılığı? Müşteriyi bulan ile onu fiyatlayan, tahsis yapan, onun operasyonunu yapan müşteri, banka içinde ayrışması gerekir. Bu alanda bir değişimin kaçınılmaz olduğu muhakkak. Bunlara ilave olarak iş modeli de etkin kılınmalı. Bir defa krediyi müşteriye daha uygun bedellerle fiyatlayacaksınız. Daha uzun bir vade vereceksiniz ve belki talep ettiğinden daha fazla kredilendirme yapacaksınız. Müşteriye erişimi kolay kılacaksınız. Biz iş modelimizi, müşterinin ihtiyaçlarına daha etkin cevap verecek hale getirmek durumundayız. Onun için de değişmek bizim için kaçınılmaz."

Ziraat Bankası Genel Müdürü, bilançoyu özkaynaklarla uyumlu hale getirmeyi ve yönetmeyi amaçladıklarını ifade etti. Özkaynağın önemli bileşeninin kar olduğunu aktaran Hüseyin Aydın, şunları kaydetti:

"Biz, ticari müesseseleriz ve mutlaka gelir elde edeceğiz. Onun için bu kar öngörülebilir olmalı, devamlı olmalı. Büyük oynamaların olduğu ortamda, patron stabil yerleri tercih eder. O zaman karın devamlı bir hal alması gerekir. Sadece tek ürüne dayalı olarak dilenen karlar elde edilemeyebilir. O zaman aktifi de türlendirmemiz gerekir."

Aydın, Ziraat Bankası olarak hem algıda hem aktifte güçlü olmayı temel aldıklarını dile getirdi. Üreticiden firmalara, tarımdan sanayiye kadar pek çok kesime hitap edeceklerini duyurdu. Bilhassa endüstriyel tarımda, topraktan rafa kadar olan bütün bölümde bulunacaklarını ve yine topraktan gömleğe, tekstile ulaşan bütün aşamalarda yer alacaklarını bildiren Aydın, "Pamuğu kredilendirip tektsilde bulunmamak, sütü kredilendirip peynirde bulunmamak olmaz. Ama sütü kredilendirip peynirde bulunmamak olmaz. Gelecekte tarımın enerji kadar önemli olduğunu bilmek gerekiyor. Onun için mutlak endüstriyel tarım yapacağız. Gelecekte tarımın, enerji kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz." dedi.

Aydın, endüstriyel tarım yaparken fiyatları denetleyip sektörün bunu kredilendirebilmesi adına gerekeni yapacaklarını belirtirken; "Hem yerelde, hem ülke dışında yine büyümeye yeni şubeler açmaya, yeni satın almalara mutlaka devam edeceğiz. Etkin bankacılık yapacağız. Biz, bütün sektörlerde olabileceğiz. Sektörel dağılımı, şartlara uygun olarak esas alacağız." açıklamalarında bulundu.

“ORTADOĞU VE KUZEY AFRİKA’DA DA OLACAĞIZ”

Hüseyin Aydın, Asya’da kümelenen şubelerini Türkiye’nin dış ticaretinin artırılması için aktive edeceklerini; Kuzey Afrika, Ortadoğu, Körfez ve Uzak Doğu’da da var olacaklarını müjdeledi. Tamamen iç kaynak kullanımı ile 100 kadar projeyi yürüttüklerini hatırlatan Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kendimiz yapıyoruz. Burası çok önemli. Risk iştahının kurumsallaştırılması. Bundan böyle Hüseyin Aydın’a göre kredi, Ahmet’e göre kredi, Mehmet’e göre kredi, başkana göre kredi diye bir şey yok. Bir kredi verilebiliyorsa, hepimiz vereceğiz. Verilmiyorsa hiç birimiz vermeyeceğiz. Bu Kars'ta da öyle olacak, Edirne'de de öyle olacak. Bunun için kredi modül sistemlerinin bireyselini ve KOBİ firmalarını içeren bölümlerini bitirdik. Büyük firmalarla ilgili rating çalışmamız bitti bitecek. Dolayısıyla yaptığımız kredilendirmenin kabulünü ya da reddini ilkelerimize uygun olarak yapacağız. Risklerimizi de sıhhatli yönetmiş olacağız.