Zirve Yayınevi Davasının 44'üncü Duruşması

Zirve Yayınevi davasında ek iddianame ile yargılanmaya başlayan jandarma personelinden Astsubay Adil Akçay, Cumhuriyet Savcısı'nın...

Zirve Yayınevi davasında ek iddianame ile yargılanmaya başlayan jandarma personelinden Astsubay Adil Akçay, Cumhuriyet Savcısı'nın jandarmaya çalışan ve aralarında El-Kaide terör örgütü hakkında da bilgi veren haber elemanlarını dava dosyasında ifşa ederek, kendilerini ve haber elemanlarının hayatını tehlikeye attığını iddia ederek şikayetçi oldu.

Malatya'daki Zirve Yayınevi davasının 44'üncü duruşmasında ifade vermeyi sürdüren sanıklardan Jandarma İstihbaratçı Astsubay Adil Akçay, kendisinin Jandarma Komutanlığı’nda Aşırı Sağ Faaliyetler (ASAF) Tim Komutanı olduğunu belirtip, mahkemeye 79 sayfadan oluşan bir savunma vererek okudu.

Reklam
Reklam

"Misyonerlikle ilgili takip dosyası sadece Zirve Yayınevi ile ilgili değildir. Ben mahkemeye hedef saptırmam için hangi faaliyette bulunmuşum? Hükümetin aleyhinde hiçbir faaliyette bulunmadım" diyen Astsubay Akçay, "İddia makamı hazırladığım bir tek belgeyi göstersin. ASAF haber elemanı ödeme makbuzu 20 iken, fotokopilerle çoğaltılarak dosyaya 48 tane çıkartılarak mahkeme yanıltılmaya çalışılmıştır. Misyonerlikle ilgili olarak 3 haber elemanına 930 TL para ödenmiştir. Haber elemanı isimleri dava dosyasına konularak tüm dünyaya ifşa edilmiştir. Haber elemanlarının hayatları tehlikeye atılmıştır. El-Kaide terör örgütü hakkında bilgi veren haber elemanı da dosyada ifşa edilmiştir. Benim, ekibimin ve haber elemanlarını ve bilgi veren kategori dışı şahısların hayatından iddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısı ve İstanbul’dan getirilen ekibi sorumludur, şikayetçiyim. Soruşturmaya dahil olmayan özel bilgilerim, banka ve internet şifrelerim dosyaya konularak ifşa edilmiştir. Bu konuda Cumhuriyet Savcısı'ndan şikayetçiyim. Misyonerlikle ilgili bilgi toplamak neden yasa dışı? Misyonerlik aşırı sağ faaliyetlerdir ve bilgi toplanması devlet ve hükümet emridir" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Astsubay Abdullah Atılgan da savunmasını yapmaya başlayarak, iddianameyi ifadeleri oluşturan sanık ve tanık İlker Çınar hakkında dosyada olmayan bir belge sunarak, "Hakkımdaki suçlamalar somut belgelerden uzak. İlker Çınar'ın yönlendirilmesi ile hazırlanmış. 8 kez İlker Çınar'ın ifadesi değiştirilmiş. Misyonerlikle ilgili olarak görevim, Görev Tanım Formu’nda bulunmaktadır. Bizi yönetenler bunları tehdit unsuru olarak görmüş ve bize emir vermişlerdir. Eğer biz suçluysak, bize emir verenlerde suçludur. Misyonerlikle ilgili olarak bilgi toplamanın suç olduğunu bilmiyordum. Eğer biz suçluysak, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ni imzalayanlar da suçludur" diye konuştu.

İddianamenin büyük bölümünde iddia ve ifadesi bulunan sanık ve tanık İlker Çınar'ı 2006 yılında TV’ye çıkarak papazlıktan tekrar Müslümanlığa geçmesini anlattığı programdan sonra irtibat kurarak Mersin’de jandarma haber elemanı olarak kullandıklarını anlatan Abdullah Atılgan, "Haber elemanı teklifini kabul etti, Haziran 2006’dan itibaren resmi olarak haber elemanı olarak göreve başladı" şeklinde bilgi verdi.

Reklam
Reklam

Atılgan, "Eğer mahkemeye karşı dezenflasyon yaptığıma dair bir tek belge varsa gösterin" diyerek, 26 yıllık asker olduğunu, ancak TUSHAD ile ilgili ismi ilk kez burada duyduğunu kaydetti.

Duruşma devam ediyor.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: