Zonguldak'ta DEAŞ davası

Zonguldak'ta, terör örgütü DEAŞ'a yönelik soruşturma kapsamında 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle 1'i tutuklu 2 sanığın yargılanmasına başlandı.

Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya tutuklu sanık Ayman Zainal Ali D. (26) ile babası tutuksuz sanık Zainal Ali Abdullah D. (65) ve taraf avukatı katıldı.

Duruşmada, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamalarının yöneltildiği sanıklar, haklarında hazırlanan iddianameyle ilgili tercüman aracılığıyla bilgilendirildi.

Tutuklu sanık, savunmasında, DEAŞ'ın Irak'ın Musul kentini işgal ettiği sırada kız kardeşiyle öğrenci olduklarını anlatarak, "Biz okula gidip geldiğimiz sırada örgütten birileri kız kardeşimi görmüş. Bizi eve kadar takip etmişler. Bizden kız kardeşimizi istediler, biz de kabul etmedik. Bunun üzerine ağabeyimi alıp götürdüler. Yaklaşık 5 gün sonra ağabeyimin öldüğünü ve cesedinin hastane morgunda olduğunu öğrendik." diye konuştu.

Ağabeyinin cenaze töreninin ardından DEAŞ'lıların evlerine tekrar gelerek kız kardeşini istediklerini ve zorla götürdüklerini anlatan sanık Ayman Zainal Ali D, şunları kaydetti:

"Babama, 'Kızını bu sefer veriyor musun, yoksa ailenin geri kalanlarını da öldürelim mi?' dediler. Ardından kız kardeşimi silah zoruyla alıp götürdüler. Bir hafta sonra tekrar eve gelerek beni istediklerini söylediler. Silah zoruyla örgütün kıyafetlerini giydirerek, beni zorla götürdüler. Daha sonra o kıyafetlerle fotoğrafımı çekerek bana, 'Örgütten kaçarsan, çekilen fotoğrafı sosyal medya sitelerine atarız. Siz artık DEAŞ ailesinden oldunuz.' dediler. Yaklaşık 2 ay örgütün medrese adını verdiği okula giderek eğitim aldık. Burada bize, 'Anne ve babanız kafir.' diyerek beynimizi yıkamayla çalıştılar. Sabah ve akşam olmak üzere imza atıyorduk. Onların arasında bulunduğum sırada ağabeyimi öldüren kişinin kim olduğunu öğrendim. Ağabeyimi 'kadı' öldürmüş. Ben bunu öğrenince aileme söyledim. Ailem daha sonra Irak'tan, Suriye'ye kaçtı. Daha sonra ben de oradan kaçtım. Türkiye'ye geldikten yaklaşık 3 yıl sonra yakalandık. Örgüt buraya geldikten sonra fotoğraflarımızı yakalanmamız için internete koydu. Onlar beni aramıyorlardı. Ben onları sosyal medyada araştırarak tanıdıklarımı bulup ihbar etmek istedim."

Yaklaşık 10 aydır tutuklu olduğunu aktaran sanık, ailesini geçindirmek zorunda olduğunu ifade ederek tahliyesini istedi.

Baba Zainal Ali Abdullah D. ise Türkmen olduklarını belirterek, şöyle konuştu:

"DEAŞ, Musul'u işgal ettiğinde örgüt üyelerinin gözlerinden başka bir yerleri görünmüyordu. Ayrıca İngilizce, Rusça, Arapça konuşuyorlardı. Her dediklerini yaptırıyorlardı, yapmayanı öldürüyorlardı. Oğlumu öldürdüler. Diğer oğlum Ayman ise onların okuluna gitti. Biz buradan kaçmak istiyorduk ve bu nedenle kaçakçı bulduk. Kişi başı 500 dolar istediler. Biz anlaşmamızın ardından oğlum Ayman'a, 'Biz gittikten 4-5 gün sonra sen de bizim yanımıza gelmek için kaçakçılarla buluş' dedik. Oğlumda yanımıza geldikten sonra Türkiye'ye geçtik. Türkmenler Türkiye'ye, Araplar ise Ürdün'e kaçıyorlardı. Yaklaşık 3 yıldır Türkiye'deyiz. Beraatimi talep ediyorum."

Mahkeme heyeti, tutuklu kaldığı süre, suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, suç vasfının lehe değişmesi ihtimalini göz önüne alarak tutuklu sanığın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.

Heyet, tanıkların dinlenilmesi ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 5 Mart 2020'ye erteledi.

Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 20 sayfalık iddianamede, 2 sanık hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.